Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11554 E. 2023/3719 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte kadından kaynaklı bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminatlara ilişkin şartların oluşup oluşmadığı ve miktarlarının hakkaniyete uygunluğu ile vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olup olmadığı hususları.

Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamındaki deliller, karşılıklı iddia ve savunmalar, uygulanması gereken hukuk kuralları ve ilk derece mahkemesinin gerekçeleri değerlendirilerek davalı erkeğin temyiz itirazlarının reddine ve istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/939 E., 2022/1579 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/771 E., 2021/55 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin aşırı kıskanç olduğunu, kadına şiddet uyguladığını, kadının dışarı çıkmasını yasakladığını, ailesinin evinin işlerini yaptırdığını, kadının ailesiyle görüşmesini yasakladığını, ailesine hakaret ettiğini, kadına bıçak çektiğini, başka kadınla ilişkisi olduğunu, kadının eşinden boşanma istediğini dile getirdiğinde erkeğin kadına hakaret ettiğini, onu tehdit ettiğini, kadının bu olay üzerine evden çıktığını, geri döndüğünde ise erkeğin kapının kilidinin değiştirdiğini farkettiğini, kayınvalidesinin de kadına sürekli hakaret ettiğini ve şiddet uyguladığını belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin annelerine verilmesine, kadın için 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk, ortak çocuklardan ... için 1.000,00 TL,...için 750,00 TL, ... için ise 500,00 TL tedbir-iştirak nafakası ödenmesine, kadın lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde; dava dilekçesindeki iddiaların iftira olduğunu, kadının sık sık evi terk ettiğini, erkeğin ailesine ve çocuklarına karşı kötülediğini, ailesinin evliliğe müdahalede bulunduğunu, erkeğe aşağılayıcı sözler söylediğini, kadının ilgisiz olduğunu, erkeği evde istemediğini, ona küfür ettiğini, bir yıldır ayrı yattıklarını, erkeğin üzerine yürüdüğünü, onu ittiğini, tahrik etmeye çalıştığını, eşine kapıyı açmadığını, son bir yıldır tehdit ettiğini, kadının ailesi ile birlikte erkeği evden kovduklarını, erkeği aşağıladığını, yıllar önce birlikte çekildikleri bütün fotoğraflarını yırttığını, hakkında asılsız iddialarda bulunduğunu, kapının kilidi değiştirdiğini ve erkek hakkında uzaklaştırma kararı aldığını, bu kararı eşyaları götürmek ve babalarının çocuklarla olan ilişkisini engellemek amacıyla aldığını ileri sürerek davanın reddine, boşanma kararı verilmesi durumunda çocukların velâyetinin babalarına verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin aşırı kıskanç olduğu, eşini dışarı dahi çıkarmadığı, ailesi ile görüştürmediği, sürekli şiddet uyguladığı, eşine ve eşinin ailesine hakaret ettiği, güven sarsıcı davranışlar içinde olduğu, eşini evden kovduğu, kendi ailesinin ev işlerini eşine yaptırdığı böylelikle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına isnat edilecek bir kusur olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ergin olmayan ortak çocuklar...ve ...'ın velâyetlerinin ortak çocukların beyanları ve sosyal inceleme raporundaki tespitler doğrultusunda annelerine bırakılmasına, ortak çocuklar ile babaları arasında kişisel ilişki tesisine,...ve ... için aylık 400,00'er TL'den 800,00 TL tedbir nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, kararın kesinleşmesinden itibaren aynı miktar üzerinden iştirak nafakası takdirine, ergin olan ortak çocuk ... için istenen tedbir ve iştirak nafakası talebinin reddine, kadın yararına yasal koşulları oluşmakla aylık 500,00 TL tedbir ve devamında yoksulluk nafakası ile 25.000,00 TL maddî, 20.0000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek istinaf dilekçesinde; kararın kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile vekâlet ücreti yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlu davranışların dosya kapsamında gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının ev hanımı olduğu, çalışmadığı, kira ödediği, boşanmayla yoksulluğa düşeceği, asgari ücretle çalışsa dahi erkeğin sosyal ve ekonomik durumu ile tanık beyanlarından tarafların gelirlerinin benzer olmayacağı, asgari ücretin kadını yoksulluktan kurtarmayacağı, bu nedenle lehine yoksulluk nafakası verilmesi ile verilen yoksulluk nafakası miktarının uygun olduğu, kadının kabul edilen davası neticesinde kendisini vekil ile temsil ettiren kadın lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek temyiz dilekçesinde; boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu kabul edilmesinin dosya kapsamına uygun düşmediğini, tarafların eşit kusurlu kabul edilerek kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini, kadının MEB'e bağlı bir eğitim kusurlumda düzenli ve sürekli gelir elde ettiğini, erkeğin ise asgari ücret haricinde bir gelir elde etmediğini, aleyhine yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminatlar, aleyhine hükmedilen vekâlet ücreti yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte kadından kaynaklı bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile nafakalara ilişkin şartların gerçekleşip gerçekleşmediği ile bunların miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, kadının kabul edilen davasına bağlı olarak vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 323 üncü, 326 ncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.