Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11555 E. 2023/2577 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu ve miktarlarının tespiti uyuşmazlığıdır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, toplanan deliller ve tarafların kusur durumları değerlendirilerek boşanmaya karar verilmesi, nafaka ve tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya uygun bulunduğundan, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2230 E., 2022/2231 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/522 E., 2022/749 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kadının sinirli yapısı nedeniyle sürekli kavga halinde olduklarını, davalı kadının bir çok kez davacı erkeğe hakaret ettiğini, psikolojik şiddet uyguladığını, davacı erkeği aşağıladığını, tehdit ettiğini, ailesinin evliliğe müdahale ettiğini, tarafların bir buçuk yıldır ayrı yaşadıklarını, davacı erkeğin barışma tekliflerini reddettiğini, davacı erkeğin ailesine hakaret ve küfür ettiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, faizi ile 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminatın davalı kadından alınarak davacı erkeğe verilemesine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davacı karşı davalı erkek vekili süresinde verdiği karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; davalı karşı davacı kadının iddialarının ... olmadığını, diğer iddialarının yanı sıra davalı karşı davacı kadının yatak odasının kapısının kilitleyerek yatak odasına girmesini engellediğini iddia etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı kadın vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı karşı davalı erkeğin iddialarının ... olmadığını, davacı karşı davalı erkeğin çalışmadığını, evin giderlerine katılmadığını, evini ihmal ettiğini, vaktini anneannesi, teyzesi ve dayısı ile geçirdiğini, davacı karşı davalı erkeğin borçları nedeni ile eve haciz geldiğini, ev değiştirmek zorunda kaldıklarını, davacı karşı davalı erkeğin habersiz Polonya`ya tatile gittiğini, ailesinin sürekli evliliklerine müdahale ettiğini, davalı karşı davacı kadına ve ailesine hakaret ettiğini, bağımsız konut sağlamadığını, sürekli evi terk ettiğini, geceleri yatağını ayırdığını, habersiz evin kilidini değiştirdiğini, eski kız arkadaşlarının müvekkiline mesaj attığını, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, davalı karşı davacı kadının görümcesinin yanında dahi fiziksel şiddete maruz kaldığını iddia ederek davacı erkeğin davasının reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, 2.000,00 TL tedbir ile yoksulluk nafakasının davacı karşı davalı erkekten alınarak davalı karşı davacı kadına verilmesine, 300.000,00 TL maddî, 300.000,00 TL manevî tazminatın davacı karşı davalı erkekten alınarak davalı karşı davacı kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliği içerisinde davacı erkeğin düzenli olarak çalışmadığı, evin ihtiyaçlarını davacının babasının karşıladığı, davalı kadının ailesinin de tarafların ihtiyaçlarına yardımcı oldukları, hatta davalının ailesinin tarafların evinin kirasını ödediği, tarafların evlilikleri boyunca davacının kirayı ödeyememesi sebebi ile dört kez ev değiştirdikleri, davacının eşi ile birlikte vakit geçirdiği zamanların (eşi ile tatile gitmesi gibi) ailesi tarafından bilinmesini istemediği, bu şekilde karı koca olarak sosyal hayat içerisinde bu gibi durumların ailesinden saklanmasını isteyerek davalıya psikolojik şiddet uyguladığı, davalı ile ayrı yattığı, müşterek evi sürekli terk ettiği, tanık beyanlarına göre Ukraynaya'da gidip 70 gün kadar eve gelmediği, bu sebeple davalının ailesinin davalıyı yalnız kalmaması için gece kendi evlerine getirip gündüz evine götürdüğü, davacının müşterek evin anahtarını değiştirdiği, davacının davalı kadına şiddet uyguladığı, HTS kayıtlarından anlaşılacağı üzere ... sarsıcı davranışının bulunduğu, davacının davalının babasına tanık beyanlarına göre "şerefsiz Ömer" şeklinde hakaret ettiği, davalı kadının ise davacı erkeğe hakaret ettiği, "kendini ne zannediyorsun" şeklinde söz söylediği, düzenli çalışmaması sebebiyle aşağıladığı, bu şekilde taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kadının davacı erkeğe hakaret etmesi ve aşağılaması sebebiyle hafif kusurlu, davacı erkeğin ise davalı kadının düzenli olarak çalışmaması, evin ihtiyaçları ile ilgilenmemesi, eşi ile geçirdiği vakitlerin ailesi tarafından bilinmesini istememesi sebebiyle psikolojik şiddet uygulaması, davalıdan ayrı yatması, müşterek haneden sık sık ayrılması, müşterek evin anahtarını değiştirmesi, her ne kadar tanık beyanları ve mesajlardan davacının davalıya 2019 yılı ocak ayında şiddet uygulamışsa da tarafların fiili ayrılık süreci de göz önüne alındığında davalıya şiddet uygulaması, ... sarsıcı davranışının bulunması ve davalı kadının babasına hakaret etmesi sebepleri ile ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kabul edilen tarafların kusur durumları, sosyal ekonomik durumları ve hakkaniyet ilkeleri göz önüne alınarak 500,00 TL tedbir, 750,00 TL yoksulluk nafakasının davacı karşı davalı erkekten alınarak davalı karşı davacı kadına verilmesine, 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminatın davacı karşı davalı erkekten alınarak davalı karşı davacı kadına verilmesine, davacı karşı davalı erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı karşı davacı kadın vekili; davalı karşı davacı kadının herhangi bir kusuru bulunmadığını, davacı karşı davalı erkeğin iddialarını ispat edemediğini, tam kusurlu olduğunu, davacı karşı davalı erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmesi gerektiğini, hükmedilen nafaka miktarının müvekkilinin temel ihtiyaçlarını bile karşılayamayacağını, kusur durumuna göre müvekkili lehine hükmedilen tazminat miktarlarının da oldukça düşük olduğunu belirterek erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakaların miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davacı karşı davalı erkek vekili; davalı karşı davacı kadının kendi birinci derece akrabalarının tanık beyanları dışında başka hiçbir somut delil ortaya koyamadığını, davalı karşı davacı kadının iddialarını kanıtlayamadığını, davalı karşı davacı kadının tam kusurlu olduğunu, davacı karşı davalı erkeğin asgari ücretin çok az üzerinde bir maaşla çalıştığını, hiç kusuru olmayan davacı karşı davalı erkek aleyhine maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu, miktarların da fahiş olduğunu belirterek kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na (6100 sayılı Kanun) uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, karşılıklı boşanma davalarının kabulüne karar verilmesinde, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, davacı kadının ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde hükmedilen nafakanın miktarında, herhangi bir geliri ve malvarlığı bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan ve boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olmayan davalı karşı davacı kadın yararına yoksulluk nafakası hükmedilmesinde, hükmedilen nafakanın miktarında, boşanmaya sebep olan olaylarda daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı anlaşılan, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, en azından eşinin maddî desteğini yitiren davalı karşı davacı kadın yararına, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve beklenen menfaatlerin kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, maddî tazminat takdir edilmesinde ve takdir edilen tazminatın miktarında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılan, bu olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan davalı karşı davacı kadın yararına, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde, manevî tazminat takdir edilmesinde ve takdir edilen tazminatın miktarında herhangi bir isabetsizlik olmadığı gerekçesi ile tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı karşı davalı erkek vekili; davalı karşı davacı kadının kendi birinci derece akrabalarının tanık beyanları dışında başka hiçbir somut delil ortaya koyamadığını, bir kişinin yurt dışına çıkmış olmasının sadakatsizlik yaptığı anlamına gelmediğini, davacı karşı davalı erkeğin ailesinin evliliğe müdahalesinin kanıtlanmadığını, davalı karşı davacı kadının müvekkilinin ailesine olumsuz tavırlar takındığını, arkalarından hakaret ve küfür ettiğini, davalı karşı davacı kadının tam kusurlu olup davasının reddi gerektiğini, davacı karşı davalı erkeğin evlilik birliği içinde çalıştığının SGK kayıtlarından anlaşıldığını, iddia edildiği gibi hakkında icra takipleri olmadığının ortaya çıktığını, davacı karşı davalı erkeğin asgari ücretin çok az üzerinde bir maaşla çalıştığını, hiç kusuru olmayan davacı karşı davalı erkek aleyhine maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu, miktarların da fahiş olduğunu belirterek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı karşı davacı kadın vekili; davalı karşı davacı kadının herhangi bir kusuru bulunmadığını, davacı karşı davalı erkeğin iddialarını ispat edemediğini, tam kusurlu olduğunu, davacı karşı davalı erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmesi gerektiğini, evlilik birliği içinde çalışmayan eşine davalı karşı davacı kadının telkinlerde bulunmasının aşağılama anlamına gelmediğini, müvekkilinin davacı karşı davalı erkeğe ve ailesine hakaret ettiğinin kanıtlanmadığını, davacı karşı davalı erkeğe yüklenen kusurların kanıtlandığını, hükmedilen nafaka miktarının müvekkilinin temel ihtiyaçlarını bile karşılayamayacağını, kusur durumuna göre müvekkili lehine hükmedilen tazminat miktarlarının da oldukça düşük olduğunu belirterek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakaların miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, tarafların boşanma davalarının kabulü, davalı karşı davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası verilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı, tazminat ve nafaka miktarlarının tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına göre uygun olup olmadığı noktalarında toplanmıştır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun`un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 ... maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 ... maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup her iki taraf vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.