Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11561 E. 2023/3520 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı erkeğin boşanma hükmüne yönelik istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesi tarafından incelenmemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin boşanma hükmüne karşı da istinaf yoluna başvurduğu halde, Bölge Adliye Mahkemesi'nin yalnızca kusur, velayet ve tazminat konularını inceleyip boşanma hükmüne ilişkin bir karar vermemesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/632 E., 2022/1091 K.

KARAR : Kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Muş 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/1128 E., 2021/1115 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüyle kararın kaldırılarak kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, sair istinaf başvurularının ise esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davacının evlendiği günden bu yana davalının fiziksel şiddetine maruz kaldığını, kumar alışkanlığı olduğunu, ailenin geçiminde üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediğini, maddî ve manevî anlamda eşini ve çocuklarını zor durumda bıraktığını, geceleri eve gelmediğini, davacının yaşamış olduğu fiziksel ve psikolojik şiddetin devam etmesi nedeniyle birlikte ikamet ettikleri ... ilinden Muş'a gelerek sığınma evine yerleştiğini, daha sonra barıştıklarını, Muş ilinde yaşamaya devam ettiklerini ancak davalı erkeğin sorumsuz davranışlarının devam ettiğini, evin kirasını ödemediğini, evine yiyecek içecek almadığını, uzunca bir süre eve uğramadığını ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, kadın yararına aylık 1.000,00 TL, ortak çocuklardan her biri yararına aylık 750,00 TL tedbir, bu nafakaların kararın kesinleşmesinden sonra yoksulluk ve iştirak nafakası olarak devamına, kadın lehine 500,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine ve ziynet eşyalarının aynen iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek, davaya süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin eşine, çocuklarına ve evine yeteri kadar önem vermediği, davacı kadınınnın çocukları ile birlikte kadın konukevine gitmesine sebep olduğu, davacı kadının davalı erkek açısından önleyici tedbir talep etmek zorunda kaldığı, böylelikle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğundan bahisle davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davacı anneye verilmesine, baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine, tarafların ortak çocukları için ayrı ayrı aylık 150,00'şer TL iştirak nafakasının kararın kesinleşme tarihinden itibaren başlamak üzere davalıdan alınarak davacı anneye verilmesine, davacı kadın için aylık 350,00 TL yoksulluk nafakasının kararın kesinleşme tarihinden itibaren başlamak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kadın lehine 500,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, ziynet eşyalarının aynen iadesi yönündeki talebinin ise reddine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kararın, kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ile velâyet belirlemesi yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının ve erkeğin İlk Derece Mahkemesince verilen boşanma hükmüne karşı bir itirazları olmaması nedeniyle boşanma hükmünün kesinleştiği, erkeğin kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve kusur belirlemesi yönünden yaptığı istinaf itirazlarının incelemesinde ise davalı erkeğin, davacı kadının Muş Kadın Konuk Evine gitmesine sebep olmasının kusur olarak kabul edilemeyeceği, kadının konuk evinde kalmasından sonra tarafların barıştığı, ayrı ev kiralayarak birlikte yaşadıkları, böylelikle kadının bu kusuru affettiği, gerçekleşen bu duruma göre erkeğin eşine ve çocuklarına yeteri kadar önem vermediği, ailesine karşı ilgisiz olduğu, birlik görevlerini ihmal ettiği, bu suretle erkeğin tam kusurlu olduğu ve kadının dava açmakta haklı olduğu, erkeğe yüklenen kusurların kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği, bu nedenle kadın yararına manevî tazminata hükmedilmesinin isabetsiz olduğu, ortak çocukların yaşı, beyanları ve sosyal inceleme raporundaki tespitler dolayısıyla ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesinin isabetli olduğu yönünde yapılan değerlendirme ile erkeğin kusur belirlemesine yönelik istinaf itirazının kabulüyle İlk Derece Mahkemesinin kusur belirlemesine ilişkin karar gerekçesinin yukarıda belirtildiği şekilde düzeltilmesine, manevî tazminata ilişkin istinaf itirazının kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının bu hususa ilişkin hüküm fıkrasının kaldırılarak yerine kadının manevî tazminat talebinin reddine, kadın yararına 500,00 TL maddî tazminat ödenmesine, erkeğin sair istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; erkeğin evlilik birliği içerisinde kadına karşı fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, kadın sığınma evine gittikten sonra taraflar barışmışsa da erkeğin kadına fiziksel şiddet uygulamaya devam ettiğini, bu nedenle kadının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ifade ederek kararın kusur belirlemesi ve reddedilen manevî tazminat talebi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; boşanmaya dair verilen karara karşı erkek vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu hakkında Bölge Adliye Mahkemesince bir karar verilmediğini, bu hususun değerlendirme konusu yapılmadığını ileri sürerek kararın kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi ve maddî tazminat yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı erkek tarafından kadının boşanma davasının kabulünün istinaf edilip edilmediği istinaf sınırlamasının doğru yapılıp yapılmadığı, kadının boşanma davasının kabulü ve fer'îleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 355 inci maddesi, 359 uncu maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

Davacı kadın tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda, İlk Derece Mahkemesince tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine karar verilmiş, hükme karşı davalı erkek vekili tarafından "kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi ve aleyhine hükmedilen tazminatlar" yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. 6100 sayılı Kanun’un 359 uncu maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde Bölge Adliye Mahkemesi kararlarında tarafların ileri sürdüğü istinaf sebeplerinin gösterileceği; aynı Kanun'un 355 inci maddesinin birinci fıkrasında incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı yapılacağı ve 359 uncu maddesinin ikinci fıkrasında hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, süphe ve tereddüt uyandırmayacak sekilde gösterilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ileri sürülen istinaf sebepleri başlıklı bölümünde, davalı erkek vekilinin "kusur belirlemesi, tazminatlar ile velâyet" kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurduğu belirtilerek davalı erkeğin talebine aykırı istinaf sınırlaması yapılmış; erkeğin, boşanma hükmüne ilişkin istinaf başvurusu incelenmemiş ve bu yönden hüküm kurulmamıştır. Yukarıda da belirtildiği üzere, davalı erkek vekili tarafından davanın kabulü yönünden de istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmasına karşın, Bölge Adliye Mahkemesince sadece kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi ve tazminatlar yönünden inceleme yapılarak davalı erkek vekilinin boşanma hükmüne yönelik istinaf başvurusunun incelenmemiş olması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.