Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11567 E. 2024/4551 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında kusurun belirlenmesi, erkeğin açtığı boşanma davasının kabulü, yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1024 E., 2022/1532 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/428 E., 2022/300 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı- karşı davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü tamamen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- karşı davalı kadın vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olup; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 11.06.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden duruşmalı temyiz eden davacı-davalı ... vekili Avukat ... ile karşı taraf davalı-davacı ... vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklanması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin evlilik birliğinden kaynaklanan görevlerini ihmal ettiğini, kadına sürekli hakaret ettiğini, küçük düşürdüğünü, üç yıldır ayrı odalarda ayrı yataklarda yattıklarını, kadını sürekli cinsel ilişkiye zorladığını, evden kovduğunu, ev sahibini arayıp evi müvekkiline kiraya vermemesi için tehdit ettiğini, tartışmalara ortak çocukları dahil ettiğini, oğullarının yönlendirmesi ile hareket ettiğini belirterek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, kadın lehine aylık 1.250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faiziyle birlikte 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının evlilik birliğinden kaynaklanan görevlerini yerine getirmediğini, yatağını ayırdığını, erkeği etrafa kötülediğini, erkeğin ailesini istemediğini, saygısız davranışlarda bulunduğunu, misafir geldiğinde huzursuzluk çıkardığını, erkeğe psikolojik şiddet uyguladığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, erkek lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadının, eşinin yakınlarını evinde görmek istemediği, müşterek ev ve eşi ile ilgilenmediği, yatağını ayırdığı, müşterek evi terk ettiği, boşanmaya sebep olan olaylarda kadının tam kusurlu olduğu, erkeğe atfı mümkün hiçbir kusur olmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, erkek lehine yasal faiziyle birlikte 3.000,00 TL maddî ve 2.000,00 TL manevî tazminata, kadının tazminat taleplerinin reddine, kadın lehine aylık 750,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin tamamen kusurlu olduğunu, asıl davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken boşanma davasının reddine dair verilen kararın hatalı olduğunu, 23.11.2021 tarihli ön inceleme duruşmasında müvekkiline dava tarihinden itibaren aylık 750,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, tedbir nafakasının kararın kesinleşinceye kadar devamına ilişkin ve yoksulluk nafakası yönünden de hüküm kurulmadığını, müvekkilinin hiçbir gelirinin bulunmadığını ileri sürerek; her iki boşanma davası ve fer'îleri yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince kadının tamamen kusurlu olduğu, erkeğin atfı kabil kusurlu bir davranışının bulunmadığı kabul edilerek kadının asıl davasının reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de, erkeğin, kadının ev sahibini tehdit ederek kadının ev kiralamasına engel olmaya çalıştığının sabit olduğu, bu durumda İlk Derece Mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen kadının kusurlu davranışlarına karşılık erkeğin de kadının ev sahibini tehdit ederek kadının ev kiralamasına engel olmaya çalıştığı, boşanmaya sebep olan olaylarda kadının ağır, erkeğin ise az kusurlu olduğu, gerçekleşen bu durum karşısında kadın boşanmaya neden olan olaylarda daha ağır kusurlu ise de, erkek de kusurlu olup, kendisi de boşanma davası açtığına göre erkeğin, kadının boşanma davasına itirazının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası şartlarının kadının davası yönünden gerçekleştiği, kadının davasının 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereğince kabulü gerekirken hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak reddinin doğru olmadığı gerekçesiyle kusur belirlemesinin yukarıda gösterildiği şekilde düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesince 23.11.2021 tarihli ara kararla hükmedilen tedbir nafakası boşanma hükmünün kesinleşme tarihine kadar devam edeceğinden nafaka taktiri ve miktarının isabetli olduğu, ara kararla verilen tedbir nafakasının icraen infazının mümkün olduğundan kadının bu yöne ilişkin istinaf taleplerinin yerinde olmadığına, kadın evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ağır kusurlu olup, ağır kusurlu eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedilemeyeceği, ağır kusurlu olduğundan kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilemeyeceği, yasal koşulları oluştuğundan erkek lehine maddî manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, erkeğin tazminatlara faiz talebi bulunmadığından Mahkemece talepten fazlasına hükmedilmesi doğru görülmediğinden kadının faize yönelik istinaf talebinin kabulü ile bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, gerekçe değiştiğinden İlk Derece Mahkemesi kararının tamamen kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmak suretiyle asıl ve karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un birinci ve ikinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın lehine tahsilde tekerrüre sebep olmamak kaydıyla asıl dava tarihinden boşanma hükmü kesinleşinceye kadar aylık 750,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin ve tazminat taleplerinin reddine, erkek lehine 3.000,00 TL maddî ve 2.000,00 TL manevî tazminata, kadının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı- karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddi, erkek lehine hükmedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; karşılıklı boşanma davasında kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabul edilmesi, yoksulluk nafakası ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının ...'ye yükletilmesine,

Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin ...'den alınıp ...'ye verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,11.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.