"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/600 E., 2022/1098 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ahlat Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/206 E., 2022/24 K.
Taraflar arasındaki boşanma, çeyiz eşyası ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından boşanma ve ziynet alacağı davaları yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından boşanma ve ziynet alacağı davaları yönünden temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava dilekçesinde; on bir ... evli kaldığını, evliliğin ilk gününden itibaren fiziki şiddet, azar, küfür ve hakaretlere maruz kaldığını, davalının ölümle tehdit ettiğini, hastalandığında kendisini hastaneye götürmediğini, eve harcama yapmadığını, davalının evlilik sürecinde yirmiiki ayar beş bilezik, bir adet tektaş yüzük, bir adet normal yüzük ve bir çift küpesinden oluşan ziynet eşyalarını elinden aldığını ve geri vermediğini, çeyiz ve özel eşyalarını da vermediğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davalı ile boşanmalarına, ziynet, çeyiz ve özel eşyalarının aynen iadesine, lehine aylık 750,00 TL nafakaya karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek, davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava dilekçesinde hiçbir delile dayanmadığı, cevap dilekçesi bulunmadığından layihalar teatisinin sona erdiği, sonradan tanık listesinin sunulması ve davalının buna sessiz kalmasının muvafakat manasına gelemeyeceği, davacı tarafın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi gereğince ispat yükümlülüğünü yerine getirmediği, davacının boşanma ve fer'îlerine ilişkin talebi ile çeyiz ve ziynet alacağına ilişkin taleplerine yönelik iddia ve maddi vakıalar ispatlanamadığı gerekçesi ile davacı kadının boşanma, çeyiz ve ziynet alacağı davalarının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili, Mahkemenin 19.10.2021 tarihli ön inceleme duruşmasında davacı tanıklarının gelecek celse hazır edilmesi için ara karar kurulduğunu, 25.01.2022 tarihli duruşmada davalı vekilinin beyan ve itirazları dikkate alınarak tanıklarının dinlenmediğini, savunma haklarının kısıtlandığını, davalının "Altınları davacıda biliyor ki bozdurup ev eşyası aldık, düğüne harcadık." şeklindeki ikrarına rağmen dikkate alınmadığını, ziynet davasının boşanma davasından tefrik edilip ayrı bir dava konusu yapılması gerekirken usule aykırı bir karar verildiğini, davalının müvekkiline şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, öldürmekle tehdit ettiğini, davanın usul ve kanuna aykırı bir şekilde reddedildiğini beyanla; boşanma ve ziynet alacağı davalarının reddi ve kusur belirlemesi yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince hukuki nitelendirmenin davadaki ileri sürülüş ve dosya kapsamına uygun olarak belirlendiği, davacı tarafın boşanma ve fer'îlerine ilişkin talebi ile özellikle çeyiz ve ziynet (özelikle miktarı) alacağına ilişkin iddialarını ispat yükümlülüğünü usulünce yerine getirmediği, delillerin değerlendirilmesinin dosya kapsamına uygun bulunduğu, iddia ve savunmaların tartışılarak gerekçeli kararın oluşturulduğu, ihtilafa uygulanması gereken kanuni mevzuatın ... olarak tespit edildiği, karar gerekçesiyle hüküm fıkrasının birbiriyle uyumlu olduğu ve Mahkeme hükmünün kanuni unsurları taşıdığı, kurulan hükmün yerinde olduğu, istinaf talepleri ve istinaf edenin sıfatı kapsamında sınırlı olarak yapılan incelemede kararın usul ve kanuna uygun bulunduğu gerekçesi ile davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) ... alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili, Mahkemenin 19.10.2021 tarihli ön inceleme duruşmasında davacı tanıklarının gelecek celse hazır edilmesi için ara karar kurulduğunu, 25.01.2022 tarihli duruşmada davalı vekilinin beyan ve itirazları dikkate alınarak tanıklarının dinlenmediğini, savunma haklarının kısıtlandığını, davalının "Altınları davacıda biliyor ki bozdurup ev eşyası aldık, düğüne harcadık." şeklindeki ikrarına rağmen dikkate alınmadığını, ziynet davasının boşanma davasından tefrik edilip ayrı bir dava konusu yapılması gerekirken usule aykırı bir karar verildiğini, davalının müvekkiline şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, öldürmekle tehdit ettiğini, davanın usul ve kanuna aykırı bir şekilde reddedildiğini beyanla,kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; boşanma ve ziynet alacağı davalarının reddi ve kusur belirlemesi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma ve ziynet alacağı davasında süresinde delile dayanılıp dayanılmadığı, süresinde dayanılmayan tanıkların dinlenip dinlenemeyeceği, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin ispatlanıp ispatlanmadığı, boşanma davasının kabulü gerekip gerekmediği, ziynet alacağı davasında ziynetlerin varlığının ispatlanıp ispatlanmadığı, ziynet alacağı davasının kabulü gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 220 nci, 222 nci ve 226 ncı maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 119 uncu maddesi, 141 ... maddesi, 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ... maddesinin birinci fıkrası ve 371 ... maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.