"İçtihat Metni"
... MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1603 E., 2022/1672 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bolu 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/123 E., 2021/377 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet eşyası alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ... kadının ziynet eşyası alacağı davasının kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki geçimsizliğin, davacı kadına bağımsız konut açılmaması olduğunu, evlenmeden önce söz verilmesine rağmen davalının anne ve babası ile yaşamak zorunda bırakıldığını, davacı kadını ailesi ile görüştürmediğini, davalı erkeğin agresif davranışlarının olduğunu, üzerine yürüdüğünü, hatta birkaç kez boğazını sıktığını ve evden kovduğunu, en son olarak aile düğününe katılmak için davalı erkeğin, davacı kadını ailesinin evine bıraktığını, kadının eve gelmemesi için kaba, kötü mesajlar attığını ve davacı kadını evden kovduğunu, davalı erkeğin ... sarsıcı davranışlarının olduğunu, evlilik birliğinin sarsılmasında, çekilmez hale gelmesinde davalı erkeğin ağır kusurlu olduğunu beyan ederek evlilik birlikteliğinin çekilmez hale gelmesi nedeni ile tarafların boşanmalarına, davacı kadın lehine 600.00 TLtedbir yoksulluk nafakasına kadın lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, düğünde davacı kadına takılan ve düğün sonrası davalı erkek tarafından bozdurulup harcanan 22 ayar 4 tane bilezik, 6 tane çeyrek altın ve nakit paranın ve evde kalan osmanlı tuğralı kolyenin aynen iadesine olmadığı taktirde 500,00 TL ziynet eşyası bedelinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan asıl davayı kabul etmediklerini, erkeğin evlilik birliğinde kendisine yüklenen sorumlulukları yerine getirdiğini, kadının ise sorumluluklarını yerine getirmediğini, evlilik birliğinin sona ermesinde davacı davalı kusurlu olduğundan asıl davanın ve tüm taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiş, karşı dava dilekçesinde ise; evlilik birliğinin sona ermesinde kusurunun bulunmadığını, kadının evlilik birliğinde ve evliliğin devamına ilişkin tutum ve davranışları sebebi ile zorunlu olarak davacıdan boşanmak istediğini, açıklanan nedenlere göre asıl davanın ve davacının taleplerinin reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda, davalı-davacı erkeğin, taraflar arasında yaşanan son olayda davacı kadını bir yakının düğününe gitmek için müşterek hanelerine gelen annesi ile birlikte ailesinin evine bıraktığı, kadını ailesinin evine bıraktıktan kısa süre sonra mesaj göndererek "ne b.. yersen ye, adam olana kadar gelme, yarın gel bütün eşyalarını al git, gelmezsen biz getirecez oraya" dediği, tarafların bu olaydan sonra ayrı yaşamaya başladığı, yeniden biraraya gelmedikleri, tarafların evlendikleri günden bu yana davalı-davacının ailesi ile birlikte yaşadıkları bu haliyle davalı-davacı erkeğin bağımsız konut temin etmediği, ... kadının ise, ayrı yaşam döneminde, erkeğin annesine telefon ile "senin o şerefsiz oğlun yüzünden oldu" şeklinde hakaret ettiği, kardeşinin erkeğe hitaben "aşağı in lan görüşeceğiz" diye tehdit ettiği ve davalı-davacı erkeğin evinin kapısına giderek erkeği aşağıya çağırdığı, erkeğin annesinin üzerine yürüdüğü, davacı kadının babasının "Nedim adamsa gelir karısını alır" şeklindeki beyanları kadının ailesinin evlilik birlikteliğine müdahale ettikleri ve davacı kadının sessiz kaldığı evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılmasında davalı-davacı erkeğin ağır kadının ise az kusurlu olduğu gerekçesiyle; her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın lehine aylık 300,00 TL tedbir nafakası, aylık 500 TL'den 2 yıllık toplam 12.000 TL toptan yoksulluk nafakasına, 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
... kadının ziynet eşyası alacağı talebine yönelik olarak; dosya kapsamında alınan kuyumcu bilirkişi raporları ile kadına ve erkeğe düğünde takılan ziynet eşyalarının tespit edildiği dava dilekçesinde talep edilen 22 ayar 20 gr 4 adet bilezik ile 6 adet çeyrek altın ile 14 ayar 15 gr zicirli osmanlı tuğralı kolyenin ve 1,480,00 TL nakit paranın kadına takıldığı 2.300,00 TL nakit paranın erkeğe takıldığı alınan kuyumcu bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, davacı- davalı tanığı Selma ile davalı-davacı erkeğin tanıkları Nazife ve Zeynep'in beyanları ile düğünde kadına takılan bir kısım ziynet eşyalarının düğünden sonra bozdurularak erkek adına kayıtlı banka hesabına yatırıldığı,3 adet bileziğin de bozdurulduğu ve taraflarca harcandığı, düğünde kadına takılan nakit paraların balayında harcandığının sabit olduğunu, kadının rızası ile ve iade edilmemek üzere ziynet eşyalarının bozdurulduğunu ıspat yükü erkeğe ait olup dinlenen tanık beyanları ile bu hususun ıspatlanamadığı, erkeğin yemin deliline de dayanmadığından bu hususun davalı- davacı erkek tarafından ıspatlanamadığı gerekçesiyle ; davacı - davalı kadının 4 adet 20 gr 22 ayar bilezik ile 6 adet çeyrek altın ve düğünde kadına takıldığı sabit olan 1480.00 TL nakit para yönünden davasının kısmen kabulü ile bu ziynet eşyalarının aynen iadesine aynen iadesinin mümkün olmaması halinde değerlerinin davalı -davacı erkekten alınarak kadına ödenmesine karar verilmiştir. Davacı- davalı kadının düğünde takılan osmanlı tuğralı kolyenin müşterek hanede kaldığı iddia edilerek iadesini talep etmişse de, bu iddianın tanık beyanları ile ıspatlanamadığı bu iddiaya ilişkin olarak kadının yemin deliline dayanmış olması nedeniyle erkek vekiline yemin teklif etmek isteyip istemediği hatırlatılmış ve erkek, yemin teklif etmek istemediği yönündeki beyanı ile kadın tarafından talep edilen osmanlı tuğrası kolyenin müşterek hanede kaldığı ıspat edilmediği, düğünde erkeğe takılmış olması nedeniyle erkeğe ait olduğu anlaşılan 2.300,00 TL nakit para yönünden harç ikmal edilerek talepte bulunulmuş ise de bu nakit paranın davalı karşı davacıya takılmış olduğu alınan kuyumcu bilirkişi raporu ile sabit olduğu gerekçesiyle; kadının ziynet eşyası alacağına yönelik davasının kısmen kabulü ile 4 adet 22 ayar toplam 80 gram bilezik (80x207=16.560,00 TL), 6 adet çeyrek altın (6x369=2.214,00 TL) ile 1.480,00 TL nakit paranın davalı davacı erkekten alınarak davacı -davalı kadına aynen teslimine, aynen teslimi mümkün olmaması halinde ziynet eşyalarının toplam bedeli olan 20.254,00 TL'nin dava tarihi olan 20.02.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı davacı 'dan alınarak ...' ya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur, karşı davanın kabulü, tazminat, nafaka ve ziynete yönelik taleplerinin kısmen kabul edilmesi yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusurlu tarafın kadın olduğunu, bu anlamda kadın tarafından açılan davaların reddine, talepleri doğrultusunda karşı davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, belirtilen yönlerden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemece kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğunun anlaşılması karşısında, boşanma talepli her iki davanın da kabulü ile evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gibi, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, kadının kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatleri kapsamında kadın lehine maddî manevî tazminat takdir edilmesinde de usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı, tarafların evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına, günün ekonomik koşullarına göre, ilk derece mahkemesince kadın lehine takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının makul olduğu, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu bulunması karşısında erkeğin yasal şartları oluşmayan maddî manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinde de bir isabetsizlik bulunmadığı, boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olmadığı anlaşılan ve düzenli ve yeteri bir geliri bulunmayan kadın için evlilik süresi dikkate alınmak suretiyle, toplu yoksulluk nafakası takdir edilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gibi, takdir edilen yoksulluk nafakası tutarının da makul bulunduğu, ziynet yönünden verilen hükümde de usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı- davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; ... sarsıcı davranış, sadakatsizlik kusurunun eklenmemesinin hatalı olduğunu, erkeğin ağır kusurlu olduğundan karşı davanın kabulünün hatalı olduğunu, tazminat, nafaka ve ziynete yönelik taleplerinin kısmen kabul edilmesi yönlerinden kararın bozularak talepleri gibi karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı- davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusurlu tarafın kadın olduğunu kadının en son olayda evi terk ettiğini ancak kadına kusur olarak yüklenmediğini, kadının kurgu ile delil oluşturmaya çalıştığını evlilik birlikteliğinin çekilmez hale gelmesinde tek ve asli kusurlu olan tarafın kadın olduğunu, kadın lehine tazminat ve nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğunu, ziynet eşyalarının kadın tarafından bozdurularak harcandığını, eksik bilirkişi raporu ile karar verildiğini beyan ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, her iki tarafın boşanma davalarının kabulü ve kadının ziynet alacağı davasının kısmen kabul kısmen reddinin yerinde olup olmadığı, tazminat taleplerinin kabulünün yasal şartlarının oluşup oluşmadığı, kadının boşanmakla yoksulluğa düşüp düşmediği ve hükmedilen nafakaların miktarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 1 ..., 2 nci, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü ve 175 ..., 176 ncı, 220 nci, 222 nci, 226 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 ... maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.