"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1387 E., 2022/1638 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Anadolu 18. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/642 E., 2022/245 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüyle kararın kaldırılarak kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, erkeğin istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davalı erkeğin, ailesi ile ilgilenmediğini, ortak çocuğun ve kadının sağlık sorunlarıyla ilgilenmediğini, tarafların farklı illerde yaşadıklarını, erkeğin, kadını ve ortak çocuğu ziyarete gelmediğini, kadının çalışmasına engel olduğunu, inişli çıkışlı ruh haline sahip olduğunu, tabakları bardakları kırdığını, en ufak konuyu çatışma derecesine getirip kadını korkuttuğunu, çocuğun sorumluluğunu almak istemediğini, özürlü bir çocuğun olduğunu kabul etmediğini, ruhen ve madden gereken destekleri üstlenmediğini, kadına hakaret ettiğini, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, kadın lehine aylık 3.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile ortak çocuk lehine aylık 3.500,00 TL tedbir-iştirak nafakası ödenmesine, kadın yararına 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkeğe usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş olmasına rağmen davaya cevap vermemiş, davalı vekili yasal süreden sonra vermiş olduğu cevap dilekçesinde, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların ortak çocuğunun sağlık sorunu bulunduğu, erkeğin ortak çocukla ve eşiyle yeteri kadar ilgilenmediği ve davalı erkeğin kadına karşı aşağılayıcı konuşmalarda bulunduğu, kadının kendi isteği ile ... iline gidip yerleştiğine ve kadından kaynaklanan kusur ile ayrı yaşadıklarının dosya kapsamından ispat edilemediği, böylelikle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğundan bahisle kadının boşanma davasının kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuk lehine hükmedilen 800,00 TL tedbir nafakasının ortak çocuğun ... olduğu tarihten itibaren kaldırılmasına, kadının işsiz olması ve bakmakla yükümlü sağlık problemi olan bir çocuğunun olması nedeniyle kadın lehine 700,00 TL tedbir, 1.200,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine, yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle kadın lehine 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesiyle; tedbir ve yoksulluk nafakası miktarları, maddî ve manevî tazminat miktarları yönlerinden istinaf talebinde bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesiyle; davanın kabulü, kusur belirlemesi, cevap dilekçesindeki hususların dikkate alınmaması, dinlettiği tanıkların beyanlarının yok sayılması, delillerin toplanmaması, davacının iddialarını inkar ile sınırlı şekilde toplanması, çocuğun sağlık durumu konusunda uzman görüşü alınmaması, tedbir ve yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat yönlerinden istinaf talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadığı, buna bağlı olarak beyan dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar ile tanık beyanlarının dikkate alınmaması ve delillerin toplanmamasına ilişkin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu, kararın esasına etkili olmayacağı gerekçesiyle ortak çocuğun sağlık durumu konusunda uzman görüşü alınmamasına yönelik erkeğin istinaf talebinin isabetsiz olduğu, İlk Derece Mahkemesince belirlenen kusurların yerinde olduğu, kadın yararına yoksulluk nafakası hükmedilmesinde ve hükmedilen nafakanın miktarında herhangi bir hukuka aykırılık olmadığı ancak tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına nazaran kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle davacı kadının maddî ve manevî tazminatların miktarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönlere ilişkin hüküm fıkralarının kaldırılmasına, kadın lehine 100.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, kadının sair istinaf itirazları ile erkeğin tüm istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; süresinde davaya cevap verilmemiş olması nedeniyle ileri sürülen hususların mahkemece dikkate alınmadan kadının davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, kadının evden haksız yere ayrılmış olması nedeniyle erkeğe ilgisizlik kusurunun yüklenmesinin hatalı olduğunu, ortak çocuğun sağlık durumuna ilişkin olarak uzman görüşü alınmadığını, kadın lehine hükmedilen nafaka ve tazminatların hukuka aykırı ve miktarlarının fahiş olduğunu, kadın üzerine kayıtlı iki adet bağımsız bölüm olduğunu, kadının kendisine ait olan havuzlu ve sosyal tesisli bir dairede ikamet ettiğini, üniversite mezunu olduğunu ileri sürerek kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü ile kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminatlara ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı ile bunların miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.