Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11593 E. 2023/3522 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanma nedeni, kusur durumu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları gözetilerek, yerel mahkeme kararında usul ve hukuka aykırılık bulunmadığından, temyiz edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1004 E., 2022/1750 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm

kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/785 E., 2020/115 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının asıl davası ile erkeğin birleşen davadaki 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesine dayalı olarak talep ettiği boşanma isteminin reddine, davalı-davacı erkeğin 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca açmış olduğu davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurularının kısmen kabulüyle kararın kısmen kaldırılarak yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.... kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, kadının evden gitmesi durumunda onu iffetsizlikle suçlayacağı yönünde tehdit ettiğini, kadının ortak çocuğu ve kendisi için başka bir ev tutarak ortak evden ayrıldığını, davalı erkeğin çabuk psikolojik değişim gösteren birisi olduğunu, kadın ile en küçük bir tartışma yaşadığı zaman 8-12 ay kadar süre ile kadınla aralıksız olacak şekilde konuşmadığını ve bu sürelerde odaları ayırdığını, kadının misafir odasında yaşamak zorunda kaldığını, davalı tarafın aile birliğini korumak için hiçbir gayrette bulunmadığını, kadının 22 yıllık evliliği boyunca hiçbir gayrimenkul almaması nedeniyle maddî açıdan yoksulluğa düştüğünü belirterek 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, çocuk için aylık 4.000,00 TL iştirak nafakası ile kadın lehine, 150.000,00 TL maddî, 50.000 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2. ... kadın vekili birleşen dava dosyasında cevap dilekçesinde özetle; kadının evden ayrılmak zorunda kalmasından sonra erkeğin evin anahtarını değiştirdiğini, kadını tehdit ettiğini, erkeğin yatakları ayırmayı alışkanlık haline getirdiğini, birleşen dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaların gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek kadın lehine 100.000,00 TL manevî tazminat ile ortak çocuk için aylık 4.000,00 TL tedbir-iştirak nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının alt kadrosunda görev yapan A.K. isimli erkekle ilişki yaşadığını, kadının 30.10.2018 tarihinde gizlice evi terk ettiğini, ortak çocuğun babası ile yaşadığını belirterek açmış oldukları dava ile eldeki davanın birleştirilmesine, asıl davanın reddine ve birleşen davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; davalı kadının erken menopoz dönemi yaşamaya başladığında tutum ve davranışlarının değiştiğini, sürekli botoks ve diyet programları peşinde koştuğunu, sürekli sinirli ve kavga çıkarmaya meyilli hale gelip hakarete varan sözlerle erkeği aşağılamaya başladığını, tehdit ettiğini, en sonunda evi terk ettiğini, kadının 03-07 Eylül 2018 tarihinde Gürcistan'da iş gezisinde olduğunu söylemesine rağmen aynı şirkette çalıştığı A.K. isimli erkek ile ...'de tatil yaptığını, zina ettiğini, yatakları ayıran tarafın ... kadın olduğunu belirterek tarafların öncelikle zina hukuki nedenine dayalı olarak boşanmalarına, mahkemece zina yönünden yeterli delil olmadığının değerlendirilmesi halinde davalının tam kusurlu olması nedeniyle 4721 sayılı Kanun'nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin babasına verilmesine, erkek lehine 500.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ... kadının Gürcistan'a iş gezisine gidiyorum diyerek evden ayrılması ve daha sonrasında iş gezisinde olmadığının davalı-davacı erkek tarafından öğrenilmesi nedeniyle anlaşmazlık yaşandığı, kadının iş yerine yazılan müzekkere cevabının incelenmesinde erkeğin belirttiği tarihlerde kadının izinli olduğunun bildirildiği, oysa bu tarihlerde kadın tarafından arabaya ... ilçesinden yakıt alındığına dair belgenin erkek tarafından dosyaya sunulduğu, ... tanığının da kadın ile birlikte kimseye haber vermeden tatil yaptıklarının belirtildiği, tüm bu beyanlar ve belgelerden ... kadının eşine bilgi vermeden iş gezisine gidiyorum diyerek evden ayrıldığı ve başka bir yerde tatil yaptığı bu eylemin güven sarsıcı hareket olduğu, taraflar arasındaki evlilik birliğinin ... kadının tam kusurlu hareketi nedeniyle temelinden sarsıldığı, erkeğe ait kusurlu bir davranışın dosya kapsamında ispatlanamadığı, her ne kadar erkek tarafından kadının zina yaptığı iddia edilmişse de dosya kapsamında zina olgusunun ispatlanamadığı yönünde yapılan değerlendirme ile kadının davası ile erkeğin 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesine dayanarak açtığı davanın reddine, davalı-davacı erkeğin 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca açtığı davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuk ile annesi arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk lehine aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının anneden alınarak babaya verilmesine, erkek lehine yasal koşulları oluştuğu gerekçesiyle 25.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, kadının tazminat taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.... kadın vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, zina nedenine dayalı olarak açılan davanın reddedilmesine rağmen lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi, velâyet belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile bunların miktarı, kendi nafaka ve tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, zina hukuki nedenine dayalı boşanma talebinin reddine karar verilmesi, manevî tazminat miktarı, iştirak nafakasına hükmedilmemesi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan delillerden ... kadının evlilik birliği devam ederken başka bir erkekle zina eyleminde bulunduğunun sabit olmaması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi uyarınca erkeğin boşanma talebinin reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, kadına yüklenen kusurlu eylemlerin sabit olduğu, dosya kapsamında erkeğe yüklenecek bir kusurun mevcut olmadığı, zina hukuki nedenine dayalı boşanma isteminin reddine dair verilen karara istinaden ... kadın yararına vekâlet ücreti takdir edilmemesinin isabetli olduğu, erkek lehine manevî tazminata hükmedilmesine ilişkin yasal koşulları oluştuğu, miktarının hakkaniyete uygun olarak belirlendiği, kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir nafakası ve miktarının hakkaniyete uygun olduğu ancak ortak çocuğun istinaf aşamasında ... olduğu yönünde yapılan değerlendirme ile tarafların iştirak nafakası ve velâyete ilişkin istinaf taleplerinin kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönlere ilişkin hüküm fıkralarının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulması suretiyle ortak çocuğun inceleme tarihi itibariyle ... olması nedeniyle çocuğun velâyeti ve kişisel ilişki hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuk için dava tarihinden itibaren başlamak üzere 1.000,00 TL tedbir nafakasının çocuğun ... olduğu tarihe kadar devamıyla kadından alınarak erkeğe verilmesine, iştirak nafakası talebi konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, tarafların sair yönlere ilişkin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.... kadın vekili temyiz dilekçesinde; boşanmaya neden olan olaylarda davalı-davacı erkeğin tam kusurlu olduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi, zina nedenine dayalı olarak açılan davanın reddedilmesine rağmen lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile bunların miktarı, kendi nafaka ve tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kadının 03-08 Eylül 2018 tarihleri arasında aynı iş yerinde çalıştığı A.K. İsimli kişi ile ...'ye tatile gittiklerini, buna ilişkin izin bilgilerinin şirketten celp edildiğini, kadının kardeşi ve arkadaşıyla otelde kaldığına ilişkin beyanına istinaden hangi otelde kaldıklarını dosyaya bildirmemesinin başka bir erkekle otelde kaldığına delil teşkil ettiği, lehine hükmedilen manevî tazminat miktarının az olduğunu ileri sürerek kararın zina hukuki nedenine dayalı boşanma talebinin reddi, kusur belirlemesi ve lehine hükmedilen manevî tazminatın miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin zinaya dayalı terditli davasının kabulüne ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı, zina eyleminin ispatlanıp ispatlanmadığı, erkek lehine manevî tazminata hükmedilmesinin yerinde olup olmadığı, miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, kadın lehine tazminata hükmedilme koşullarının oluşup oluşmadığı, çocuk lehine tedbir nafakası verilmesine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı ve miktarı ile erkeğin terditli açılan ve reddedilen zina hukuki nedenine dayalı davasına istinaden kadın lehine vekâlet ücreti verilmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 161 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi,174 üncü maddesinin ikinci fıkrası; 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ile 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.