"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1198 E., 2022/1680 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sakarya 1. Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil ile aile konutu şerhi konulması davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonucunda her iki davanın da reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın konusuz kaldığından karar verilmesine olmadığına, davacı aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine, diğer yönlere ilişkin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle; davalılardan ... ile evli olduklarını, dava konusu taşınmazda beş yıldan bu yana ikamet ettiklerini, taşınmazın aile konutu vasfında olduğunu, davalı eşin, dava konusu taşınmazı davacı kadının açık rızasını almadan, davacı kadının kardeşi olan davalılardan ...'a bedelsiz olarak devrettiğini, davacının bu devir işleminden yanlarında çalışmakta olan işçileri vasıtasıyla bilgi sahibi olduğunu, davalılardan ...'un dava konusu taşınmazı üçüncü bir kişiye devrettiğini, ancak bu kişinin kimlik bilgilerine ulaşılamadığını, dava konusu taşınmaz aile konutu olduğunu ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi hükmü uyarınca malik olmayan eşin açık rızası alınmadan devredilemeyeceğini, tarafların halen dava konusu taşınmazda ikamet ettiklerini, davalıların kötü niyetle hareket ettiğini iddia ederek davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına ve dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı eş adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın davalı ...'ten bedeli ödenmek suretiyle satın alındığını, bedeli ödeyebilmek amacıyla bankadan kredi çekildiğini, dava konusu taşınmazın alımı sırasında tüm ailenin bu durumdan haberdar olduğunu iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, dava konusu taşınmazın, davalılardan ...'dan satın alındığını, taşınmazın bedelinin ödendiğini ve bu amaçla bankadan kredi kullanıldığını, davalı ... ile davalı arasında ticari ilişki olduğunu, davalı ...'ın borcunu ödemediğini, borcuna karşılık olarak dava konusu taşınmazı satmayı teklif ettiğini ve davalının alacağını kurtarabilmek adına teklifi kabul ettiğini ve kredi yükümlülüğü altına girdiğini, kredi borçlarını da davalı ...'ın kendisinin ödediğini, davacının iyiniyetli olmadığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
3.Davalı ...'e, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
1.Sakarya 1. Aile Mahkemesinin 97.07.2015 tarih ve 2015/236 Esas, 2015/553 Karar sayılı kararı ile işbu dava konusu uyuşmazlık ile ilgili yargılama yapmakla görevli ve yetkili mahkemenin asliye mahkemesi olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş, Sakarya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.12.2015 tarih ve 2015/347 Esas, 2015/102 Karar sayılı kararı ile işbu davanın aile hukukundan kaynaklandığını ve yargılama yapmakla görevli ve yetkili mahkememin aile mahkemesi olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş olup Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 20.04.2016 tarih ve 2016/1931 Esas, 2016/4810 Karar sayılı kararı ile dava konusu uyuşmazlığı 4721 sayılı Kanunu'nun 194 üncü maddesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil ile aile konutu şerhi konulması istemine ilişkin olduğu, taleple ilgili yargılama yapmakla görevli ve yetkili mahkemenin aile mahkemesi olduğu belirtilerek; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 21 inci ve 22 inci maddeleri hükmü uyarınca Sakarya 1. Aile Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin 16.01.2018 tarih ve 2016/388 Esas, 2018/21 Karar sayılı kararı ile tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davalılardan ...'ın, davacının kardeşi olduğu, davalı eş ve davalı ...'ın birlikte hayvan alım satım işi yaptıkları, davalı ...'in taşınmazı sattığı ve kredi çektiği ve dava konusu taşınmazın ...'in borcuna karşılık davalılardan ...'a satıldığı, dava konusu taşınmazın davacının kardeşi olan ...'a davacının bilgisi olmadan satıldığının ise hayatın olağan akışına uygun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 24.11.2020 tarih ve 2018/1692 Esas, 2020/1422 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değeri belirlenip tapu iptali ve tescil davası yönünden nispi harcın ve aile konutu şerhi konulması davası yönünden maktu harcın tamamlanması için davacıya süre verilmesi ve tamamlanması halinde yargılamaya devam edilmesi, tamamlanmaması halinde ise 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca işlem yapılması gerekirken işin esasının incelenerek karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek; davacı vekilinin esasa dair istinaf itirazları incelenmeksizin İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, gerekçede belirtilen hususlar yerine getirilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tapu iptali ve tescil davası yönünden yapılan incelemede; dinlenen tanık beyanları ve tapu kayıtları bir arada değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı tanıkları ... ve ... dava konusu taşınmazın satışından davacının haberi olmadığı yönünden beyanda bulunmuşlarsa da davalı eşin, taşınmazı davacının kardeşi olan davalı ...'a devrettiği, taşınmazın satışından davacının bilgi sahibi olmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, kaldı ki dava konusu taşınmazın hali hazırda maliki olarak görünen kişinin dördüncü kişi durumunda olduğu ve dinlenen tanık beyanlarından davalı ... ile davalı ... arasında ticari ilişki bulunduğunun ifade edildiği, davalı ...'ın kötü niyetli olarak dava konusu taşınmazı satın aldığına dair dosya kapsamında bir delil bulunmadığı, davalı ...'ın 4721 sayılı Kanun'un 1023 üncü maddesi hükmü uyarınca iyiniyetli üçüncü kişi durumunda olduğu, mülkiyet kazanımının korunması gerektiği, aile konutu şerhi konulması istemine ilişkin olarak yapılan değerlendirmede ise davacının mülkiyete ilişkin talebi reddedildiğinden aile konutu şerhi konulması yönündeki talebinin de reddi gerektiği gerekçesiyle; her iki davanın da reddi ile davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davalı ... tarafından yapılan yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı ...'a verilmesine, 5.100,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı ...'a verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından davanın reddi yönünde verilen kararın hukuka aykırı olduğu, tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde dava dilekçesinde dayanılan vakıaların ispatlandığı ve davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu ve davacının bilgisi dışında devredildiği, tarafların halen taşınmazı aile konutu olarak kullandıkları belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile her ne kadar İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmişse de dava dosyası arasında celp edilen icra dosyasının incelenmesinde; dava konusu taşınmazın 21.01.2016 tarihinde yapılan açık arttırma ile Gökhan Kalem adına ihale edildiği ve gerekli masrafların yatırıldığı, dava konusu taşınmazın cebri icra yolu ile satıldığı, davanın konusuz kaldığı belirtilerek; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu bölümler yönünden tekrardan esas hakkında hüküm kurulmasına, tapu iptali ve tescil ile aile konutu şerhi konulması istemini içeren davalar konusuz kaldığından bu davalar hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının dava tarihi itibariyle dava açmakta haklı olmadığına, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinden bırakılmasına, davacı vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazının ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kısmen kabul yönünde verilen kararın hatalı olduğu, dava konusu taşınmazın kadının bilgisi olmadan devredildiğinin ispatlandığı ve eksik araştırma ile davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesinin hatalı olduğu, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu ve halen de aile konutu olarak kullanıldığı, davalı ...'a yapılan satışın gerçek bir satış olmadığı ve davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek; hükmün tamamı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tapu iptal ve tescili ile aile konutu şerhi konulması davası olup, uyuşmazlık davanın kabulü koşulları oluşup oluşmadığı, dava konusu taşınmazın aile konutu olup olmadığı, taşınmaz devri yapılırken malik olmayan eşin açık muvafakatinin alınıp alınmadığı, açık rızası yok ise sonraki devirde devralan üçüncü kişi konumundaki davalı ...'ın diğer davalılarla el ve işbirliğinin ispat edilip edilmediği, davacının dava açmakta haklı olup olmadığı, taşınmazın cebri icra yolu ile satılmış olmasının davanın konusuz kalmasına sebep olup olmayacağı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 194 üncü ve devamı maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci madesi, 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,11.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.