"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/517 E., 2021/182 K.
...
KARAR : Kısmen kabul, kısmen ret
Taraflar arasındaki katılma alacağı ve ziynet eşyalarının aynen, mümkün olmaması halinde bedelinin iadesi alacağı davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı erkek vekili ile davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; müvekkiline cins ve adedi belirtilen düğünde takılan ziynet eşyalarının davalı ve ailesinin düğün borçları ödenecek diyerek müvekkilinden aldıklarını; davalının 13 adet burma bileziği de davalının "daha sonra sana alırım" diyerek müvekkilinden aldığını, daha sonra davalının bu bileziklerden bir kısmını bozdurarak ve 10.000,00 TL kredi kullanarak 25.000,00 TL'ye ... plakalı aracı satın aldığını belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, ziynet eşyalarının aynen, mümkün olmaması halinde şimdilik 20.000,00 TL'nin boşanmanın kesinleştiği tarih olan 26.06.2012 tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsilini, araç yönünden de müvekkilinin payına düşen 12.500,00 TL'nin boşanmanın kesinleştiği tarih olan 26.06.2012 tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; takıların davacıda olduğunu, müvekkili ve ailesi tarafından takıların alınmadığını; aracın 22.750,00 TL'ye alındığını, aracın alınması için 10.000,00 TL kredi kullanıldığını, 15.000,00 TL'nin de ...T.'den borç alındığını, kredinin 3.500,00 TL'si ile davacının öğrenim kredisinin ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 15.10.2015 tarih ve 2013/180 Esas ve 2015/724 Karar sayılı kararı ile, aracın edinilmiş mal olduğu, aracın kredi ve borç para ile alındığının, aracın satışından elde edilen para ile borcun ödendiğinin, davacının aracın alınmasında ziynet eşyalarının kullanıldığının ispatlanamadığı, bilirkişi raporunda davacının 10.835,10 TL katılma alacağının hesaplandığı; davacı tanıklarının altınların davacıdan alındığına dair beyanlarının görgüye dayalı olmadığı, somut bilgilerinin olmadığı, aktarıma dayalı olduğu, davacının ziynet eşyalarına yönelik iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle; davacının ziynet eşyalarına ilişkin talebinin reddine, davacının ... plakalı araca ilişkin katılma alacağı talebinin kısmen kabulü ile, 10.835,10 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, fazla ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili ve davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 14.03.2019 tarih ve 2017/9620 Esas, 2019/2683 Karar sayılı kararı ile, taraf vekillerinin ... plakalı araca ilişkin temyiz itirazlarının incelemesinde; davalının dava dışı ...T.'den 15.000,00 TL borç aldığına ilişkin savunmasına ilişkin olarak davalının ...T.'ye araca ilişkin borcun ödemesine ilişkin olduğundan bahisle 16.08.2011 tarihinde banka aracılığıyla ödeme yapıp savunmasını bu ödemeye dayandırmasına karşılık bu ödemenin mal rejimi sona erdikten sonra 08.08.2011 tarihinde davalının aracı üçüncü kişiye devrinden sonra yapılmasına, davalının ...T.'den borç aldığına ilişkin 16.08.2011 tarihli anılan ödeme dışında somut bir delil bulunmamasına ve tüm dosya içeriği dikkate alındığında dayanılan bu ödemenin tek başına borç alındığını ispata yeter nitelikte olmamasına göre anılan savunmaya itibar edilmesinin doğru olmadığı; o halde, Mahkemece, davalının aracın edinilmesi sırasında borç aldığına ilişkin savunmasına itibar edilmeyerek, tasfiyeye konu aracın edinme tarihindeki değeri olan noter satış sözleşmesinde yazılı değer esas alınarak ve davalı adına çekilen kredinin ne kadarının aracın edinilmesinde kullanıldığı açıklığa kavuşturularak hesaplama yapılması ve sonuca gidilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ve eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı belirtilerek; taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulüyle hükmün bozulmasına, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalının 17.03.2011 tarihinde ilk ödemesi 17.04.2011, son ödemesi ise 17.09.2012 olan 10.000,00 TL ihtiyaç kredisi çektiği, boşanma davasının açıldığı ve mal rejiminin sonlandığı 05.08.2011 tarihine kadar 4 aylık taksidin ödendiği, ödenen taksitlerin toplam 2.049,31 TL, kalan borcun ise 7,950.69 TL olduğu, mal rejiminin sona ermesinden önce ödenen taksitler edinilmiş mal olarak, sonra ödenen kısmın ise davalının kişisel malı olarak dikkate alındığı, 18.600,00 TL'ye alınan aracın 10.000 TL'sinin kredi yoluyla, 8.600,00 TL'sinin ise davalının edinilmiş malıyla ödendiği kabul edildiği, davalı vekilinin üçüncü kişiden borç alındığına ilişkin veya kredi yoluyla davacının borçlarının ödendiğine ilişkin itirazları ile davacı vekilinin altınların araç alımında kullanıldığına ilişkin beyanları dosya kapsamınca ispatlanamadığı, aracın güncel değerinin 62.500,00 TL olarak tespit edildiği, davalının boşanma davasının açıldığı tarihten önce ödediği krediler kişisel mal olarak kabul edildiğinden bu ödemenin aracın edinme tarihiyle olan oranı aracın güncel değeriyle çarpılarak araç üzerindeki davacının kişisel malının 26.712,50 TL olarak bulunduğu, bu miktarın aracın güncel değerinden çıkarılıp ikiye bölünmesiyle de davacının katılma alacağının 17.893,75 TL olarak tespit edildiği, davacının bir ıslahı olmadığı, davacının talebi ile bağlı kalınarak karar verildiği; ziynet eşyaları talebi yönünden ise bozma öncesi mahkememiz kararı ile Yargıtay ilamına koşut olarak davacının iddiasını dosyadaki mevcut delillerle ispatlayamadığı, özellikle tanık beyanlarında somut ve görgüye dayalı beyanların olmadığı, bu hususta ispat yükünün davacının üzerinde oluşu ve talep edilen eşyaların taşınabilir niteliğinin davacı aleyhine yarattığı karine de dikkate alınarak davanın reddi gerektiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüyle, davacının ziynet eşyalarına yönelik talebi yönünden davanın reddine, davacının tarafın mal rejimine ilişkin talebi yönünden davanın kabulü ile, 12.500,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili ve davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece ıslah için süre talebinin dikkate alınmadığını, beyanın tutanağa dahi geçirilmediğini, aracın alınmasında kredi kullanıldığı kabul edilmemekle birlikte kalan kısmın ziynetlerle karşılandığının ortaya çıktığını, kalan kısmın ziynetlerle ödendiği kabul edilmemesi halinde nasıl ödendiğinin belirsiz olduğunu, aracın güncel değeri düşünüldüğünde müvekkilinin maddî zararı olduğunu, müvekkilinden ziynet eşyalarının alınarak iade edilmediğini, eksik araştırma ile karar verildiğini, davalının ve tanık beyanlarının çelişkili olduğunu, aracın edinme bedelinin hatalı belirlendiğini belirterek ziynet eşyaları yönünden ret, katılma alacağı yönünde ise ıslah için süre verilmeden ve aracın güncel değerindeki artış da dikkate alınarak kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; bilirkişinin aracın güncel değerini belirleyerek bozma dışında hesaplama yapmasının hatalı olduğunu, aracın satıldığını, müvekkilinin elinde araç satışından para kalmadığını, aracın güncel değerinin dikkate alınmasının hatalı olduğunu, aracın 22.750,00 TL'ye alındığını, 20.000,00 TL'ye satıldığını, satış parası ile elden aldığı borcun ödendiğini, rapora itirazların değerlendirilmediğini, alacağın fazla hesaplandığını; vekâlet ücretinin ilk karar ve son verilen kararda çeliştiğini, ilk kararda kabul ve ret oranına göre belirlendiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ziynet eşyalarının davalıya verilip verilmediği ve bu hususun ispatı, aracın edinme değeri, tasfiye konusu malın hangi tarihteki değerinin esas alınması gerektiği, kişisel mal savunması ve ispatı, denkleştirmenin doğru yapılıp yapılmadığı, vekâlet ücretinin doğru belirlenip belirlenmediği, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılıp yapılmadığı ve usuli kazanılmış hak noktasında toplanmaktadır. Dava, katılma alacağı ve ziynet eşyalarının aynen, mümkün olmaması halinde bedelinin iadesi alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ıncı maddesi, 33 üncü maddesi, 107 nci maddesi, 111 inci maddesi, 176 ve devamı maddeleri, 190 ıncı maddesi, 297 nci maddesi, 323 ünü maddesi, 326 ncı maddesi, geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun), 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun (1136 sayılı Kanun) 164 üncü maddesi, 168 inci maddesi, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin (AAÜT) 13 üncü maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'un (4721 sayılı Kanun) 1 inci maddesinin ikinci fıkrası, 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 227 nci maddesi, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 285 inci ve devamı maddeleri; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 09.05.1960 tarih ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre ve özellikle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 13 üncü maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca vekâlet ücretinin maktu verildiğinin anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Mahkeme kararının ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
20.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...