Logo

2. Hukuk Dairesi2023/10000 E. 2024/2209 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Baba ile çocuk arasında düzenlenen kişisel ilişki süresinin uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Kişisel ilişki süresinin babalık duygularını karşılayacak nitelikte olması, çocuğun yaşı, sosyal inceleme raporu ve tarafların ikametgah farkı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin kişisel ilişki süresini genişleten kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2280 E., 2023/2364 K.

DAVA TARİHİ : 14.10.2019

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Dinar Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/323 E., 2023/106 K.

Taraflar arasındaki kişisel ilişki davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Dinar Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/342 Esas sayılı dosya ile boşandıklarını kararda belirtilen çocuk ile baba arasında kişisel ilişki düzenlenmesinin yetersiz kaldığını, davacının İzmir'de yaşadığını, çocuğu görmek için 2 haftada bir çok uzun yol gidip geldiğini ve 5 saat gibi kısa süre çocuğunu görebildiğini, kişisel ilişkinin babalık duygularını tatmin edecek nitelikte olması gerektiğini, tüm bu nedenlerle kişisel ilişki süresinin genişletilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının halen başka biriyle evli bir bayanla yaşadığını, söz konusu bayanında boşanma davasının da halen derdest olduğunu, bu birlikteliklerinden erkek çocuklarının olduğunu, davanın kabulü halinde çocuğun eğitimin sekteye uğrayacağını, daha önceki mahkeme kararında belirtilen kişisel ilişki günlerini de davalının tam olarak kullanmadığını, çocuğun bu konuda dinlenmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 01.07.2021 tarihli, 2019/299 Esas, 2021/225 Karar sayılı kararıyla; davacının davasının kabulü ile; ortak çocuğun davacı ile kişiseş ilişki tesisi ile; her ayın 1.ve 3. cumartesi günleri sabah saat 10.00'dan pazar günü akşam saat 18.00'e, her yılın 1 Temmuz günü sabah saat 10.00'dan başlamak kaydı ile 15 Temmuz günü akşam saat 18.00'e, her yıl sömestr tatilinin 1. haftasının pazartesi günü saat 10.00'dan pazar günü akşam saat 18.00'e ve dini bayramların 2. günü sabah saat 10.00'dan ertesi gün sabah saat 10.00'a kadar, tekli yıllarda doğum günlerinde saat 10:00'dan akşam 18:00'a kadar kişisel münasebet kurulmasına karar verilmiş, davalı kadın vekili davanın kabulü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuş, davalı tanıklarının dinlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi hatalı olduğu, davaya konu çocuğun sosyal inceleme raporundaki beyanının yeterli olmadığı, kişisel ilişki konusunda ayrıntılı beyanını alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken idrak çağında olan çocuğun kişisel ilişki konusunda ayrıntılı beyanı alınmadan karar verilmesi hatalı olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin çocuğun dinlenmeden karar verilmesine yönelik istinaf talebinin kabulü ile sair istinaf sebepleri incelenmeksizin İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda açıklanan sebeplerle kaldırılarak dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların Dinar Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 2014/342Esas, 2015/38 Karar sayılı kararı ile boşandıkları, ortak çocuğun velâyetinin davalı anneye verildiği, kararın 10.03.2015 tarihinde kesinleştiği, tarafların boşanmalarına karar verildiği tarihte ortak çocuk Ecrin Ela'nın 3 yaşında olduğu, anneye olan bağımlılığı ve ihtiyaçları nazara alınarak baba ile yatılı kişisel ilişki kurulmadığı, eldeki dava tarihi itibariyle çocuğun 12 yaşının içinde olduğu, çocuğun mahkememiz huzurunda duruşmada uzman sosyal çalışmacı eşliğinde alınan beyanında özetle, babası ile uzun süreli örneğin yaz tatilinde 15 gün veya 1 ay sürekli babasının yanında kalmak istemediğine dair anlatımda bulunması sosyal çalışmacının çocuğun beyanlarına itibar edilebilir olduğunu beyan etmesi ile çocuğun içinde bulunduğu yaş ve gelişim seviyesine göre isteklerinin de dikkate alınması gerektiği, tanzim edilen sosyal inceleme raporunda, çocuğun babası ile hafta sonlarında, ara tatil, sömestr tatili ve yaz tatili süreçlerinde yatılı kişisel ilişki kurmasının; çocuğun fiziksel, zihinsel, ruhsal, sosyal, bilişsel, duygusal gelişimleri ile çocuğun üstün menfaatinin bulunduğunun belirlendiği, dosyadaki sosyal inceleme raporlarında davacı baba ile yatılı ilişki kurulması gerektiğinin bildirilmesi, ve dinlenen tanık beyanları ile çocuğun yaşı, baba ile de görüşmesinin ve kaliteli zaman geçirmesinin çocuğun sağlıklı gelişimi ve haklarının korunması açısından önemli ve gerekli olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile ortak çocuğun davacı ile kişisel ilişki tesisi ile; her ayın 1.ve 3. cumartesi günleri sabah saat 10.00'dan pazar günü akşam saat 18.00'e, her yılın 1 Temmuz günü sabah saat 10.00'dan başlamak kaydı ile 7 Temmuz günü akşam saat 18.00'e, her yıl sömestr tatilinin 1. haftasının pazartesi günü saat 10.00'dan takip eden pazar günü akşam saat 18.00'e ve dini bayramların 2. günü sabah saat 10.00'dan ertesi gün sabah saat 10.00'a kadar, tekli yıllarda doğum günlerinde saat 10:00'dan akşam 18:00'a kadar, her yıl babalar günü saat 10:00'dan akşam 18:00'a kadar kişisel ilişki kurulmasına, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulü yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kişisel ilişki süresinin babalık duygularını tatmine elverişli olması gerektiği, davaya konu çocuğun 12 yaşında olduğu, sosyal inceleme raporunda kişisel ilişki süresinin genişletilmesi gerektiğinin belirtilmesi, çocuğun yaşının yatılı kişisel ilişki düzenlenmesine uygun olması, her iki tarafın ikamet ettikleri yerlerin farklı olması ve mesafenin uzak olması nedenlerinden dolayı davanın kabulünün doğru ve yerinde olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davanın kabulünün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, baba ile ortak çocuk arasında düzenlenen kişisel ilişkinin uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 323 üncü, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü, 9 uncu ve 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü, 6 ncı ve 4 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.