Logo

2. Hukuk Dairesi2022/3520 E. 2022/9055 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Edinilmiş mallara katılma rejimi kapsamında açılan belirsiz alacak davasında, ıslah talebinin reddine ve mal değerlerinin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Belirsiz alacak davasında birden fazla talep belirleme (ıslah) dilekçesi verilebileceği ve edinilmiş malların tasfiyesinde malların karar tarihine en yakın tarihteki rayiç değerlerinin esas alınması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1. Somut olayda, İlk Derece Mahkemesince ve Bölge Adliye Mahkemesince bir davada ancak bir kez ıslah yoluna başvurulabileceği gerekçesiyle davacının ıslah talebinin reddine karar verilmiş ise de karar hatalı olmuştur. Şöyle ki, işbu dava 09.07.2019 tarihinde açılmış olup HMK 107. maddesi gereğince dava dilekçesindeki talep belirsiz alacak davası niteliğinde olduğundan, davaya belirsiz alacak davasına ilişkin hükümlerin uygulanması gerekir. Davacı kadın, dava dilekçesinde "fazlaya ilişkin tüm hakkım saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL katılma alacağının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan alınması talebiyle dava açmış, daha sonra 08.07.2021 tarihli dilekçesinde "değer arttırım dilekçemizin kabulüne, değerini arttırdığımız bedelin tasfiyenin sona erme tarihinden başlayacak yasal faiziyle birlikte davalı taraftan tahsilini" istemiştir. 02.09.2021 tarihli celsede davacı taraf 08.07.2021 tarihli dilekçenin ıslah dilekçesi değil bedel arttırım dilekçesi olduğunu beyan ederek ıslah dilekçesi sunmak üzere süre talep etmiş; mahkemece ara kararla, davacı tarafından 08.07.2021 tarihli değer artırım dilekçesi sunulduğu, sonuç ve istem kısmında da davacı tarafından değerini artırdığı bedelin tasfiyenin sona erme tarihinden başlayacak yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsilini talep ettiği, davacının talebinin açık ve net olduğu, ıslah için süre verilmesinin yargılamayı sürüncemede bırakacağı gerekçesiyle taleplerin reddine karar verilmiştir. Mahkemece, davacı tarafından sunulan 08.07.2021 tarihli dilekçe ıslah dilekçesi olarak kabul edilmiş ise de, dava belirsiz alacak davası niteliğinde olduğundan 08.07.2021 tarihli dilekçenin ıslah dilekçesi değil, talep belirleme dilekçesi olduğunun kabulü gerekir. O halde, mahkemece, davacının talebinin yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.

2. Mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar tasfiye edilir (4721 Sayılı TMK mad.235/1). Eşlere ait kişisel ve edinilmiş mallar, mal rejiminin sonra ermesi anındaki durumlarına (nitelik, seviye, aşama vb.) göre değerlendirilir (TMK mad.228/1). Bu malların, kural olarak tasfiye anındaki (TMK mad.227/1 ve 235/1), sürüm (rayiç) değerleri (TMK mad.232 ve 239/1) hesaba katılır. Yargıtay ve Dairemizin uygulamalarına göre tasfiye tarihi, karar tarihidir. Mahkemece, tasfiye konusu malın karara en yakın tarihteki sürüm değeri belirlenmelidir. Tasfiyeye konu mal elden çıkarılmışsa, mahkemece hakkaniyete uygun olarak değer tespiti yaptırılmalıdır (TMK mad. 227/2). Artık değere katılma alacak isteği söz konusu olduğunda, davalı eş TMK'nin 229. maddesinde belirtilen amaç doğrultusunda malı elden çıkarmışsa, başkasına devredilen malvarlığı mevcutmuş gibi tasfiye hesabına dahil edilir ve devir tarihindeki durumu gözetilerek değerlendirme yapılır (TMK mad. 235/2).

Bu nedenle mahkemece, dava konusu aracın ve bağımsız bölümün tasfiye tarihi itibariyle (bozma ile günceliğini yitereceğinden verilecek karar tarihine en yakın tarih itibariyle) sürüm (rayiç) değerlerinin belirlenerek, buna göre katılma alacağının hesaplanması gerekirken, taraflar arasındaki boşanma davasının açıldığı tarihteki değerleri esas alınarak katılma alacağının hesaplanması doğru olmamıştır.

SONUÇ: Temyiz edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda (1.) ve (2.) bentlerde gösterilen sebeplerle KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine, oy birliğiyle karar verildi.10.11.2022 (Prş.)