"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1596 E., 2022/607 K.
DAVACI-DAVALI : ... vekilleri Av. ... vd.
DAVALI-DAVACI : ... vekili Av. ... vd.
DAVA TARİHİ : 01.08.2017-24.08.2017
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sandıklı Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2017/275 E., 2021/174 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmiş olup incelemenin duruşmalı olarak yapılması tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 09.05.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden davacı-davalı ... vekili Av. ... ile karşı taraf davalı-davacı ... vekili Av. Halil Demirbaş geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava, cevaba cevap ve birleşen davaya karşı sunduğu cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 1998 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, kadının, hakaret ettiğini, asabi bir mizaca sahip olduğunu, erkeği ortak konuttan kovduğunu, birleşen dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, iddia ederek asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, birleşen davanın reddine, erkek yararına 50.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; asıl davada dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin, kadına ve ortak çocuklara ekonomik ve fiziksel şiddet uyguladığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, kadına, ortak çocuklara ve kadının ailesine hakaret ettiğini iddia ederek asıl davanın reddine, kadın yararına aylık 2.500,00 TL tedbir nafakası, 2.500,00 TL yoksulluk nafakası, 100.000,00 TL maddî tazminat ve 100.000,00 TL manevî tazminatın yasal faizi ile birlikte erkekten alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların 1998 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocukları olduğunu, erkeğin, kadına ve ortak çocuklara ekonomik ve fiziksel şiddet uyguladığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, kadına, ortak çocuklara ve kadının ailesine hakaret ettiğini iddia ederek birleşen davanın kabulü ile tarafların öncelikle zina hukuki sebebine dayanarak kabul edilmediği takdirde evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, kadın yararına aylık 2.500,00 TL tedbir nafakası, 2.500,00 TL yoksulluk nafakası, 100.000,00 TL maddî tazminat ve 100.000,00 TL manevî tazminatın yasal faizi ile birlikte erkekten alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği ve kadına fiziksel şiddet uyguladığı, bu durumun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenecek kusurlu bir davranışın bulunmadığı, asıl davanın reddine, erkeğin zina eyleminin ispatlanamadığı gerekçesiyle kadının birleşen zinaya yönelik davasının reddine, birleşen davanın 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak kabulü ile tarafların boşanmalarına, asıl davanın reddine, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına aylık 1.200,00 TL tedbir nafakasına, 1.200,00 TL yoksulluk nafakasına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, hakkaniyet ilkesi, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatler dikkate alınarak kadın yararına 50.000,00 TL maddî tazminata ve 50.000,00 TL manevî tazminata, asıl dava reddedildiğinden erkeğin tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığında dair karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından hatalı kusur belirlemesi ile karar verildiği, karar gerekçesinde erkeğe yüklenen kusurlu davranışları kabul etmemekle birlikte önceye dayalı olduğu ve kadın tarafından affedildiği, affedilen vakaların kusur olarak yüklenemeyeceği, tanık listesinde dayanılmayan ve aralarında husumet olan tanıkların beyanlarının hükme esas alınmasının hatalı olduğu, bu sebeple asıl davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, kadının maddî tazminat, manevî tazminat, yoksulluk nafakası ve tedbir nafakası taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği, erkeğin, tazminat ve nafakaları ödeyecek maddî gücü de bulunmadığı, erkeğin tazminat taleplerinin kabulü gerektiği, her iki dava yönünden de yargılama gideri ve vekâlet ücretinin kadın aleyhine hükmedilmesi gerektiği belirtilerek asıl davanın reddi, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, vekâlet ücreti ve yargılama gideri yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile birleşen davada sunulan delil listesinde, Safiye G. isimli tanığın bildirmediği, Hüseyin G. isimli kişinin adının bildirildiği, bu kişinin vefat ettiği ve kadın vekili tarafından bu kişi yerine Safiye G. isimli kişinin tanık olarak dinlenmesinin talep edildiği, davacı-davalı erkek vekilinin açık rızası olmamasına rağmen Safiye G. isimli kişinin tanık olarak dinlendiği, ikinci tanık listesi kapsamında bulunması sebebiyle bu tanığın beyanına itibar edilmesinin hatalı olduğu, davalı-davacı kadın tanığı olan Ali G. isimli şahıs ile davacı-davalı erkek arasında husumet olmasına rağmen bu tanığın beyanının hükme esas alınmasının da hatalı olduğu, ancak yine de tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde erkeğe yüklenen kusurlu davranışların ispatlandığı, kadın yararına hükmedilen maddî tazminat ve manevî tazminat miktarlarının fazla olduğu gerekçesiyle erkek vekilinin bir kısım tanıkların beyanlarına itibar edilmesi ve kadın yararına hükmedilen maddî tazminat ve manevî tazminata yönelik istinaf itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin ortadan kaldırılmasına yerine yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle; kadın yararına 35.000,00 TL maddî tazminata, 35.000,00 TL manevî tazminata, erkek vekilinin sair istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı- davalı erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin kısmen kabul kararının hatalı olduğu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönlerinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davasında yapılan kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davalı-davacı kadının iddialarının ispatlanıp ispatlanmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları, kadın yararına yargılama gideri ve vekâlet ücreti takdir edilmesinin isabetli olup olmadığı, erkeğin tazminat taleplerinin kabulü gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü maddesi, 326 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ... maddesi ve 371 ... maddesi; 4721 sayılı Kanunu'nun 161 ... maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 ... maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ... maddesi ve 51 ... maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Duruşma için takdir olunan 8.400,00 TL vekâlet ücretinin Hayri'den alınarak ...'e verilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.