Logo

2. Hukuk Dairesi2022/6173 E. 2023/2077 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tarafların boşanmalarına karar verilip verilmeyeceği, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, davacı kadın yararına maddi tazminat hükmedilmesinin koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarının uygun olup olmadığı hususları.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre sadakatsiz olan davalı erkeğin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğunun anlaşılması ve davacı lehine hükmedilen maddi tazminat miktarının da hakkaniyete uygun olması gözetilerek, davalı erkeğin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1447 E., 2022/293 K.

DAVA TARİHİ : 31.10.2016

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan redi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2016/802 E., 2018/663 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge adliye mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 02.05.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde tebligata rağmen taraflar adına gelen olmadı. İşin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin başka kişilerin yanında müvekkilini ... düşürücü sözler söylediğini, Aynur isimli kadınla birlikte yaşamak sureti ile sadakatsiz olduğunu iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı kadının birlik görevlerini ihmal ettiğini, müvekkilinin bilgisi dışında İstanbul'a gittiğini, eve dönmediğini, ortak çocuk Gökmen'i göremediği gibi telefonla da görüşemediğini, müvekkilinin boşanmak istemediğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini, boşanma kararı verilmesi durumunda ortak çocuğun velâyetinin kendisine verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dinlenen tanık beyanları, celp edilen bilgi ve belgeler ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; davalı erkeğin davacı eşini başka bir kadınla aldattığı, davalı erkeğin davacı kadına sen yaşlısın, dişlerin bile dökülmüş diyerek aşağıladığı, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalının kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, davacı kadın yararına 20.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda müvekkilinin kusuru bulunmadığını, davacı kadının birlik görevlerini ihmal ettiğini ve müvekkilinin bilgisi dışında İstanbul iline gittiğin ve orada 3-4 ... kaldığını, telefon numarasını değiştirerek müvekkilinin ulaşmasını engellediğini, davacının dava dilekçesinde ve cevaba cevap dilekçesinde maddî tazminat talebi bulunmadığını, bunun yanında davacının maddî zararının da ispat edilmediğini, müvekkilinin boşanmak istemediğini, davacı kadının gelirinin müvekkilinden fazla olduğunu, tanık beyanlarının soyut ve yanlı beyanlar olduğunu hükme esas alınamayacağını, müvekkilinin sosyal ve ekonomik durumunun araştırılmadığını, müvekkilinin ekonomik durumunu aşar nitelikte tazminata hükmedildiğini belirtilerek hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekilinın dava dilekçesinde, davacı kadın yararına boşanmanın fer'isi niteliğinde olan 20.000,00 TL manevî tazminat talebinde bulunduğu, dava dilekçesinde veya süresi içinde sunduğu cevaba cevap dilekçesinde maddî tazminat talebinde bulunmadığı ancak 29.11.2017 tarihli ön inceleme duruşmasında müvekkili yararına 20.000,00 TL maddî tazminat talep ettiğini beyan ettiği, usulüne uygun yapılan ön inceleme duruşmasında İlk Derece Mahkemesince davanın konusunun boşanma ve maddî tazminat talebine ilişkin olduğu tespit edildiği, davalı vekilinin ön inceleme duruşmasına mazeret dilekçesi gönderdiği, duruşmaya katılmadığı, mahkemece davalı vekilinin mazeretinin reddine karar verildiği, karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Kanun'un 141 ... maddesinin birinci maddesi gereğince ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia ve savunmasını genişletebilir yahut değiştirebileceğinin düzenlendiği, bu bakımdan davacının usule uygun ve geçerli bir maddî tazminat talebinin bulunduğunun kabul edildiği, tarafların kusur dereceleri, ekonomik ve sosyal durumları, davacı kadının mevcut veya beklenen menfaatlerinin boşanma yüzünden zedelenmesi nedeniyle kadın lehine maddî tazminata hükmedilmesinde bir yanlışlık bulunmadığı gibi miktarı da tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilik süresi, yaşları ve tazminata esas fiillerin niteliği dikkate alındığında hakkaniyete uygun olduğu gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesinin kararının usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararının hatalı olduğu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının tüm yönlerden bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tarafların boşanma davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, davacı kadın yararına maddî tazminat hükmedilmesinin koşullarının oluşup, oluşmadığı ve miktarının doya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesinin birinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 ... maddesi.

3.Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gibi davalı erkeğe yüklenen hakaret kusuruna esas tanık anlatımlarının duyumun aktarımından ibaret olup hükme esas alınamayacağı, buna karşın mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre sadakatsiz olan davalı erkeğin yine de boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.