Logo

2. Hukuk Dairesi2022/6530 E. 2023/1917 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası kapsamında kadına hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının yeterliliği.

Gerekçe ve Sonuç: Hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının belirlenmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, bozmaya uyularak verilen karar ile karşı taraf lehine kazanılmış hak doğduğu ve bu hususun yeniden değerlendirilmesinin mümkün olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin nafakaya ilişkin kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/138 E., 2022/351 K.

DAVACI-DAVALI : ... vekili Av. ...

DAVALI-DAVACI : ... vekilleri Av. ... vd.

DAVA TARİHİ : 25.08.2017

KARAR : Kısmen kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/635 E., 2019/94 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadının yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- davalı erkek vekili dava dilekçesinde; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı vekili davaya cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacı karşı davalının davasının reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, maddî, manevî tazminat ile aylık 15.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmeni talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 25.08.2017 tarihli ve 2017/635 Esas., 2019/94 Karar sayılı kararıyla; boşanmaya neden olan olaylarda taraflar eşit kusurlu kabul edilerek, her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, tarafların maddî manevî tazminat taleplerinin reddine, kadın yararına aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili, kadının kabul edilen davası, kusur belirlemesi, reddedilen maddî ve manevî tazminatlar, nafaka yönlerinden, davalı-davacı kadın vekili, kusur belirlemesi, nafaka, reddedilen maddî ve manevî tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 29.04.2020 tarihli ve 2019/972 Esas, 2020/515 Karar sayılı kararıyla; mahkemece hükme esas alınan erkeğin güven sarsıcı davranış kusurunun yanı sıra kadına hakaret, eşine ve çocuğuna darp, evden çıkarmama kusurlarının da kanıtlandığı halde erkeğe kusur olarak yüklenmemesi yerinde olmadığı, kadının ise, eşinin telefonunda bulduğu mesajdan sonra eşini evden kovma, elinde bıçakla her yerde arama, eşyalarını kapının önüne koyma ve hakaret edici mesajların yanı sıra erkeğin ailesinin gelmesini istememe ve tehdit kusurlarının da kanıtlandığı halde kadına kusur olarak yüklenmemesi yerinde olmadığı, gerçekleşen bu duruma göre boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile kadının kusura yönelik istinaf talebinin kabulü ile karar gerekçesinin düzeltilmesine, kadının tazminat taleplerinin reddinin yerinde görülmediği, boşanma sonrasında yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın yararına tayin edilen tedbir ve yoksulluk nafakası miktarının erkeğin gelirine göre yüksek olduğu kanaatine varıldığı, açıklanan nedenlerle; kadının kusur ve reddedilen maddî-manevî tazminat taleplerine yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, diğer istinaf taleplerinin esastan reddine, erkeğin tedbir ve yoksulluk nafakası miktarlarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, diğer istinaf taleplerinin reddine, davalı- karşı davacı kadın yararına dava tarihinden geçerli tedbir, hükmün kesinleşmesi ile aynı miktarda yoksulluk nafakası olarak devam etmek üzere aylık 2.500,00 TL nafakanın davacı-davalı erkekten alınarak davalı-davacı kadına verilmesine, davalı-davacı kadın yararına 75.000 TL maddî ve 75.000 TL manevî tazminatın boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davacı-davalı erkekten alınarak, davalı-davacı kadına verilmesine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-davalı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, kendisinin reddedilen tazminat talepleri ve kendi davasındaki vekalet ücreti yönünden; davalı-davacı kadın vekili tarafından ise erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi ve nafaka miktarları yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairece, davalı-davacı kadının istinaf dilekçesinin içeriğinde "Erkeğin davasının kabulüne” yönelik istinaf talebi bulunduğu; davacı-davalı erkeğin de istinaf dilekçesinin içeriğinde "Kendi davasındaki vekalet ücretine " yönelik istinaf talebi bulunduğu halde, tarafların belirtilen bu yönlere ilişkin istinaf talepleri incelenmeden talebe uygun olmayan istinaf sınırlaması yapılmak suretiyle karar verilmesi doğru olmadığından bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince kadın yararına dava tarihinden geçerli tedbir, hükmün kesinleşmesi ile aynı miktarda yoksulluk nafakası olarak devam etmek üzere aylık 2.500,00 TL nafakanın davacı-davalı erkekten alınarak davalı-davacı kadına verilmesine, davalı-davacı kadın yararına 75.000,00 TL maddî ve 75.000,00 TL manevî tazminatın boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davacı-davalı erkekten alınarak, davalı-davacı kadına verilmesine yönelik karara karşı süresi içinde davacı- davalı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve reddedilen tazminat talepleri yönünden; davalı-davacı kadın vekili tarafından ise erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi ve nafaka miktarları yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairece, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı -karşı davacı kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakasının az olduğundan bahisle hükmün bozulmasına, sair yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir.

C. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararla; davalı- karşı davacı kadın yararına boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden geçerli olmak üzere aylık 4.000,00 TL yoksulluk nafakasının davacı-davalıdan alınarak davalı-davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.davacı-davalı erkek vekili; davalı- davacı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; yoksulluk nafakasının miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davalı kadın vekili; müvekkili yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının yetersiz ve usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; yoksulluk nafakasının miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davada kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerince yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.