Logo

2. Hukuk Dairesi2022/7001 E. 2022/10516 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, davalı erkeğin, davacı kadının istinaf başvurusuna katılma yoluyla yaptığı istinaf başvurusunun kapsamı.

Gerekçe ve Sonuç: Karşılıklı boşanma davalarında, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması halinde, davalının katılma yoluyla yaptığı istinaf başvurusunun, davacının istinaf sebepleriyle bağlı olmaksızın, her iki davayı da tüm yönleriyle kapsaması gerektiği gözetilerek, davalının katılma yoluyla istinaf başvurusunun davanın reddi yönünden reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, nafakaların miktarı, tazminatların reddi yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından kadının davası, kusur belirlemesi ve nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesi tarafından her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın ferilerine karar verilmiş, bu karara karşı davacı-karşı davalı kadın tarafından süresi içerisinde “kusur belirlemesi, nafakaların miktarı, tazminatların reddi, ihtiyati tedbir talebi” yönünden istinaf yoluna başvurulmuş, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise katılma yoluyla “kadının davasının kabulü ,kusur belirlemesi, nafakaların miktarı” yönünden istinaf yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince kadının asıl istinaf taleplerine sıkı sıkıya bağlı "katılma yoluyla" istinaf talebine konu edilen kadının davasının kabulü ile boşanma hükmüne karşı süresinde istinaf talebinde bulunulmaması nedeniyle erkeğin katılma yoluyla istinaf hakkı bulunmadığından, kadının davasının kabulüne ilişkin istinaf talebinin usulden reddine karar verilmiştir.

Hüküm taraflarca süresi içerisinde yukarıda belirtilen sebeplerle temyiz edilmiştir.

Katılma yoluyla istinaf, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 348. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan kanun maddesi; “(1) İstinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvurma hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, vereceği cevap dilekçesi ile istinaf yoluna başvurabilir. İstinaf yoluna asıl başvuran taraf, buna karşı iki hafta içinde cevap verebilir. (2) İstinaf yoluna başvuran, bu talebinden feragat eder veya talebi bölge adliye mahkemesi tarafından esasa girilmeden reddedilirse, katılma yolu ile başvuranın talebi de reddedilir.” hükmünü içermektedir.

HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ayrıca hükmün sonuç kısmında her bir talep hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmalı ve taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir (HMK m. 297/2).

Somut olayda, her ne kadar, bölge adliye mahkemesince, davalı-karşı davacı erkeğin kadının boşanma davasının kabulü yönünden katılma yoluyla istinaf hakkının bulunmadığı belirtilerek bu yönden istinaf talebinin usûlden reddine karar verilmiş ise de; hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından istinaf edildiğine göre, davanın karşılıklı boşanma davası olması göz önüne alındığında erkeğin, kadının istinaf sebepleri ile bağlı olmaksızın katılma yoluyla her iki davayı bütün yönleriyle istinaf etme hakkı bulunduğu da gözetilerek, kadının boşanma davası yönünden de katılma yoluyla istinaf taleplerinin esastan incelenmesi gerekirken , 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 348. maddesinin yorumunda hataya düşülerek, yazılı şekilde davalı-davacı erkeğin katılma yoluyla istinaf dilekçesinin kadının davası yönünden inceleme dışı bırakılmak suretiyle usûlden reddi doğru olmayıp, istinaf incelemesinin bu açıklamalar gözetilerek yapılması amacıyla hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, tarafların sair temyiz itirazlarının bozma nedenine göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcın istek halinde yatıranlara geri verilmesine, dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 14.12.2022 (Çrş.)