Logo

2. Hukuk Dairesi2022/7478 E. 2023/5411 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur durumu, maddi ve manevi tazminat taleplerinin yerindeliği, tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı-karşı davacı kadının boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu, erkeğin kusurlu davranışının ispatlanamadığı, davalı kadının karşı davadan feragat etmesiyle erkeğin kusurlarını affetmiş sayılacağı, kadının çalışıyor olması ve düzenli gelirinin bulunması, ortak çocuğun yargılama aşamasında ergin olması gibi hususlar gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1104 E., 2022/700 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/102 E., 2020/707 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, karşı davanın ise feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-karşı davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 14.11.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen 14.11.2023 gününde duruşmalı temyiz eden davalı-karşı davacı ... vekilleri Av. ... ve Av. ... ile karşı taraf davacı-karşı davalı ... vekili Av. ... geldiler. Av. ... temyiz eden vekili olarak ibraz ettiği yetki belgesi alındı, okundu, dosyasına konuldu. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap (karşı davaya cevap) dilekçelerinde özetle; tarafların 1990 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocukları olduğunu, tarafların 17.12.2018 tarihinden beri ayrı yaşadıklarını, kadının, psikolojik rahatsızlığı olduğunu, hakaret ettiğini, erkeğin ailesi ile konuşmadığını, görüşmediğini, psikolojik ve duygusal şiddet uyguladığını, aşırı kıskanç olduğunu, aile arasında kalması gerekenleri başkaları ile paylaştığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, erkek ve ortak çocuklar hakkında ithamlarda bulunduğunu, karşı dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek asıl davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, karşı davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına 250.000,00 TL maddî tazminat, 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap, karşı dava dilekçesinde özetle; asıl dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, kadına ve ortak çocuklara fiziksel şiddet uyguladığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, müsrif olduğunu, borçlandığını, ekonomik şiddet uyguladığını, kadının hastalığı ile ilgilenmediğini, kadının ailesi ile konuşmadığını, hakaret ettiğini iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 5.000,00 TL tedbir nafakası, 5.000,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 20.000,00 TL tedbir nafakası, 20.000,00 TL yoksulluk nafakası, yasal faizi ile birlikte 1.500.000,00 TL maddî tazminat, 1.500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili ikinci cevap (karşı davaya cevaba cevap) dilekçesinde özetle; işbu dava dosyasından davalı-karşı davacı kadından aldığı talimat ile feragat ettiğini, asıl dava yönünden erkeğin davasının reddine, aksi kanaatte olunması durumunda ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 5.000,00 TL tedbir nafakası, 5.000,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 20.000,00 TL tedbir nafakası, 20.000,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının, kuşkucu bir yapıya sahip olduğu, bu durumun yanında kadın yardımcı çalıştıran erkeğe kıskançlık olarak yansıdığı, erkeğin sıklıkla çalışan değiştirmek zorunda kaldığı, ev içinde eylemli birlikteliğin uzun süredir bitmiş olduğu, ortak hayatı sürdürmenin kendilerinden beklenemeyecek şekilde sarsıldığı, bu hususun tüm dosya kapsamından ispatlandığı, kadının, karşı davadan feragat ettiği belirtilerek asıl davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, karşı davanın feragat nedeniyle reddine, ortak çocuğun yargılama sırasında ergin olduğu, velâyet ve iştirak nafakası taleplerinin konusuz kaldığı dikkate alınarak bu konularda karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin evlilikten mevcut ve beklenen menfaatinin zarar gördüğü, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kadının davranışlarının erkeğin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu dikkate alınarak erkek yararına 20.000,00 TL maddî tazminat, 15.000,00 TL manevî tazminata, kadının nafaka, tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu bir davranışının olmadığı, erkeğin davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, İlk Derece Mahkemesi tarafından tazminatlar ve nafakalar hakkında tesis edilen hükmün de hatalı olduğu, kadın yararına tedbir nafakası ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği, kadının tazminat taleplerinin reddi ile erkek yararına tazminata hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, ortak çocuk ... yararına nafakaya hükmedilmesi gerektiği belirtilerek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamından; İlk Derece Mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı - karşı davacı kadının tam kusurlu olduğu, davasından feragat eden kadının, erkekten kaynaklı kusurları affettiği, en azından hoşgörü ile karşıladığı, açıklanan nedenlerle erkeğe kusur yüklenemeyeceği, evlilik birliğinin devamında korunmaya değer bir yarar kalmadığı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi şartlarının erkeğin davası yönünden gerçekleştiği, bu itibarla İlk Derece Mahkemesinin, erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve davalı- karşı davacı kadının tam kusurlu olduğuna ilişkin belirlemesinin isabetli olduğu, İlk Derece Mahkemesince gerekçede yapılan taraf sıfatlarındaki yazım yanlışlığının maddî hata niteliğinde olup esasa etkili görülmediği, ortak çocuk Saltuk ...'nın yargılamada, 01.10.2019 tarihinde ergin olduğu, velâyet ve iştirak nafakası taleplerinin konusuz kaldığı, yine ortak çocuk ...'nın her iki ebeveyninde de zaman zaman kaldığı, annede kaldığı zamanlarda dâhi babanın ihtiyaçlarını gidermeye devam ettiği, bu nedenlerle anne yararına dava tarihinden ortak çocuğun ergin olduğu tarihe kadar ortak çocuk için tedbir nafakasına hükmedilmemesinin isabetli olduğu, boşanma veya ayrılık davası açılınca, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemler kendiliğinden alınmakla birlikte tarafların mali ve sosyal durumları, tedbir nafakasının niteliği, kadının çalıştığı, düzenli ve yeterli gelirinin bulunduğu da dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesince kadının tedbir nafakası talebinin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu, yine boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu eş lehine yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata hükmedilemeyeceğinden kadının yasal şartları oluşmayan yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin de doğru olduğu, boşanma yüzünden mevcut ve beklenen menfaatleri zedelenen ve boşanmaya sebep olan olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, İlk Derece Mahkemesince erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi doğru olduğu gibi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile tazminata esas olan fiilin ağırlığı, evlilik süresi ve hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak erkek yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının da isabetli olduğu belirtilerek; davalı-karşı davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirtilerek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davasında, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinin yerinde olup olmadığı, erkek yararına maddî ve manevî tazminat verilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarları, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası verilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı, yargılama sırasında ergin olan ortak çocuk yararına ergin olduğu tarihe kadar tedbir nafakası verilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi; 4721 sayılı Kanunu'nun 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci maddesi, 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin Havva'dan alınarak ...'a verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.