"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin kararının kaldırılmasına, ... 1. Aile Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacı kadının tazminat taleplerinin kısmen kabulüne, yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davalı erkek vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 21.02.2022 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen 21.02.2023 günü duruşmalı temyiz eden davalı ... vekili Av. .. ve karşı taraf temyiz eden davacı ... vekili Av. ... ... Varlı geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci, 162 nci maddeleri ile 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, müvekkili yararına aylık 50.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 10.000.000,00 TL maddî ve 10.000.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarının asılsız olduğunu, davanın ve fer'i taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 03.11.2020 tarihli ve 2020/7 Esas, 2020/161 Karar sayılı kararıyla; taraflar arasında zina ve hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma koşullarının oluşmadığı, ancak taraflar arasında şiddetli geçimsizlik bulunduğu, davalı erkeğin, cinsel gücü arttırıcı ilaç kullandığı, eşini aşağıladığı, fiziksel şiddet uyguladığı, küfür ettiği, sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarda bulunduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tamamen kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun'un 161 inci ve 162 nci maddeleri uyarınca açılan davanın reddine, tarafların anılan Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davacı kadın yararına aylık 3.000,00 TL tedbir, 5.000,00 TL yoksulluk nafakasına, 250.000,00 maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı; davacı kadın vekili tarafından 4721 sayılı Kanun'un 161 inci ve 162 nci maddeleri uyarınca açılan davanın reddi, nafaka ve tazminatların miktarı yönünden, davalı erkek vekili tarafından davanın kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 27.04.2021 tarihli ve 2021/241 Esas, 2021/656 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın tarafından zina sebebine dayalı davası ile hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış sebebine davasının reddi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden; davalı erkek tarafından ise kararın tümü yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 09.02.2022 tarihli, 2021/7642 esas, 2022/1102 karar sayılı ilamı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu, davacı kadının dosyaya yansıyan ekonomik durumuna göre yoksulluk nafakası koşullarının oluşmadığı ve yoksulluk nafakası isteğinin reddedilmesi gerektiği gerekçesi ile hükmün bozulmasına, temyize konu diğer bölümlerin ise onanmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Dairemizin bozma ilamına uyularak, davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kusur belirlemesi, tarafların ekonomik sosyal durumu, paranın alım gücü, günün ekonomik şartları ve hakkaniyet kuralları gereği davacı kadın yararına 450.000,00 TL maddî, 450.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde özetle; ilk karar tarihinde hüküm altına alınan toplam 500.000,00 TL tazminatın alım gücünün, son karar tarihinde hüküm altına alınan toplam 900.000,00 TL tazminatın alım gücünden daha fazla olduğunu, müvekkili yararına hüküm altına alınan tazminatların az olduğu hususunun Yargıtay bozma ilamı ile usuli kazanılmış hak halini aldığını, bozma sonrası verilen kararın müvekkili zararına bir durum ortaya çıkardığını, davalı erkeğin ekonomik durumunun son derece iyi olduğunu, müvekkilinin kanser tedavisi gördüğünü, çalışamadığını, az bir kira gelirinden başkaca gelirinin olmadığını, dava dilekçesindeki talepler doğrultusunda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiğini belirterek, maddî ve manevî tazminatın miktarı yönünden kararın bozulması talep edilmiştir.
Davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde özetle; kusur değerlendirilmesinin hatalı olarak yapıldığını, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, davacı tarafın maddî ve manevî tazminat isteminde bulunurken hiç bir delile dayanmadığı gibi talebin içeriğini de hukuka uygun olacak şekilde dolduramadığını, davacı tarafın maddî gelirlerinin müvekkilinden daha fazla olduğunu, maddî bir zararının bulunmadığını, manen yıpranmadığını, davacı kadının tüm ekonomik gücünün müvekkili tarafından kendisine hediye edilen gayrimenkul kiralarından kaynaklandığını, davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminat koşullarının oluşmadığını belirtilerek, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar yönünden kararın bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın yararına hüküm altına alınan maddî ve manevî tazminatın miktarı ile kesinleşen yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 174 üncü maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü, 369 uncu ve 370 inci maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat az olup, bozma ilamının amacına uygun bulunmamıştır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Yukarıda (1) nolu paragrafta belirtildiği üzere davalı erkek vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE,
2.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminatın miktarı yönünden davacı kadın yararına BOZULMASINA,
Duruşma için takdir olunan 8.400,00 TL vekâlet ücretinin davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin davalı erkeğe yükletilmesine,
Peşin harcın istek halinde davacı kadına iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
21.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.