Logo

2. Hukuk Dairesi2022/8395 E. 2023/6294 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında davacı kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekip gerekmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının emekli maaşı geliri ve taraflar arasında refah farkı bulunmaması nedeniyle yoksulluğa düşme durumu olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin yoksulluk nafakası talebini reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1321 E., 2022/378 K.

...

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında

hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/253 E., 2018/798 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 21.11.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden davacı ... ve vekilleri gelmedi. Karşı taraf davalı ... geldi. Gelenin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; davalının birlik görevlerini yapmadığını, sürekli tartıştığını, gururunu kırdığını, sürekli alkol aldığını, alkol aldığı zaman ne yaptığını bilmediğini, hakaret ve küfürler ettiğini, sorumsuz olduğunu, evine bakmadığını, kendisinin ve çocukların ihtiyaçlarını karşılamadığını, ara sıra eve geldiğini iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi birinci maddesi uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına aylık 700,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde aleyhine olan beyanlarını kabul etmediğini, davacının kendisini evden uzaklaştırdığını, davacının ev ile ilgilenmediğini, çamaşır, bulaşık, yemek gibi evin ortak ihtiyaçları konusunda hiçbir iş yapmadığını, bir çok defa kendisini evden kovduğunu, elbiselerini evden atmaya çalıştığını, 16 aydır ayrı yaşadıklarını, davacının tavırları yüzünden ortak haneyi terk etmek zorunda kaldığını, davacının kendisini azarladığını, şahsına hakaretler ettiğini, ağır küfürlü ifadeler kullandığını iddia etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının davacıya karşı "o...pu, kahpe, ben görüyorum sen o....puluk yaptın " demek suretiyle küfür ve hakaretlerde bulunduğu, davalının yeterince eve bakmadığı, tarafların ortak çocuğu ...'in uyuşturucu bağımlısı olduğu, ...'in bakımıyla da yeterince ilgilenmediği, davalının evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları gereği gibi yerine getirmediği, en sonunda da ortak haneyi terk ederek birlik görevlerini yerine getirmekten kaçındığı, bu durumda evlilik birliğinin sona ermesinde davalının asli kusurlu olduğu, evlilik birliğinin devamında taraflar ve toplum yönünden korunmaya değer hukuki yarar kalmadığı, taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, davacının aylık 1.600,00 TL civarında gelirinin olduğu ve bu gelirin davacıyı yoksulluktan kurtarmayacağı, davacının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, davacı yararına yoksulluk nafakası koşullarının oluştuğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, davacının ihtiyaçları dikkate alınarak uygun miktarda tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedildiği, davacının, dava dilekçesi ve cevaba cevap dilekçelerinden sonra 16.05.2018 tarihli dilekçe ile maddî ve manevî tazminat bulunduğu, davacının süresi içerisinde yapılmayan maddî ve manevî tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davacı kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir ve 450,00 TL yoksulluk nafakasına, davacı tarafın dilekçeler aşamasından sonra vuku bulan maddî ve manevî tazminat tazminat talepleri hususunda karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının yeterince eve bakmadığı, davacıya küfür ve hakaret ettiği, madde bağımlısı olan ortak çocuk ile yeterince ilgilenmediği, evlilik birliğinin sorumluluklarını gereği gibi yerine getirmediği, ortak haneyi terk ederek birlikte yaşama yükümlülüğüne aykırı davrandığı, davacının ise davalının ortak evden gitmesini istediği, bu sebeple boşanmayı gerektiren olaylarda davalının ağır, davacının hafif kusurlu olduğu, bu sebeple davalının kusur tespitine yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verildiği, tarafların sosyo-ekonomik durumları, davacının emekli maaşının bulunması, davacının gelirine göre eşler arasında refah farkı da bulunmaması dikkate alındığında, davacının boşanmakla yoksulluğa düşme durumu olmadığından yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulünün hatalı olduğu gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılmasına, davalının kusur tespitine ve yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin kabulüne, karar gerekçesinin boşanmaya neden olan olaylarda davacının hafif, davalının ağır kusurlu olduğu şeklinde düzeltilmesine, davacının şartları oluşmayan yoksulluk nafakası talebinin reddine, davalının diğer istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle Bölge Adliye Mahkemesi kararının reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönünden bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi koşullarnın gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi. 4721 sayılı Kanunu'nun 175 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...