Logo

2. Hukuk Dairesi2022/8459 E. 2023/6315 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası kapsamında kadın, ziynet eşyalarının iadesi, katkı payı, değer artış payı, katılma alacağı ve kira gelirlerinden pay talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Düğün takılarının iadesi, katkı payı, değer artış payı ve kira gelirlerinden pay taleplerinin ispatlanamaması, buna karşın araçtan kaynaklanan katılma alacağının ilk hüküm tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verildiğinden davacı kadın vekilinin temyiz itirazlarının reddedilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/956 E., 2022/1356 K.

DAVA TARİHİ : ...

KARAR : Davalı erkek vekilinin başvurusunun esastan reddine, davacı kadın vekilinin başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kütahya 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/2 E., 2022/211 K.

Taraflar arasındaki ziynet eşyalarının aynen, mümkün olmaması halinde bedelinin iadesi ile katkı payı, değer artış payı ve katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkek vekilinin başvurusunun esastan reddine, davacı kadın vekilinin başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinin incelemesinde;

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre, davalı erkek aleyhine hükmedilen katılma alacağı miktarı 10.500,00 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı kadın vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin düğünde ve ortak çocuklarının doğumunda takılan ziynet eşyalarının müvekkilinin kayınvalidesinin evinde saklandığının düşünürken davalının boşanma aşamasında müvekkiline ziynet eşyalarının malların edinilmesi sırasında kullanıldığını söylediğini, davalı adına edinilen taşınmaza müvekkilinin ziynet eşyaları ile hem katkısının olduğunu hem de artık değer üzerinde de alacak hakkı olduğunu, davalının ayrıca davalı adına kayıtlı bulunan taşınmazdaki evlerden kira geliri elde ettiğini, uzun yıllardır müvekkilinin ailesinin müvekkili ve çocuğuna baktığını, müvekkilinin ailesinin katkısının da göz ardı edilemeyeceğini, ev eşyalarının da müvekkili ve ailesi tarafından alındığını, davalı adına edinilen araçta da müvekkilinin hakkı olduğunu belirterek; davalı adına kayıtlı ortak konut ve dükkanların ve ... plakalı aracın edinilmesinde katkısı bulunan müvekkilinin tespit edilen hissesi oranının aynen veya faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, tarafların evlilik süresince devam eden mal rejiminin tasfiye edilerek müvekkili ile davalı tarafından birlikte alınan taşınmaz ve araç için şimdilik 10.000,00 TL'nin tasfiyenin sona ermesinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle birlikte tahsilini, taşınmazlardan elde edilen kira gelirlerinin tespiti ile müvekkilinin hissesine düşen oranda faizi ile birlikte davalıdan tahsilini; müvekkiline ve ortak çocuklara ait ziynet eşyalarının da davalıdan alınarak müvekkiline aynen iadesine, aynen iade mümkün değilse bedelin tespiti ile faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

2. Davacı kadın vekili 08.01.2015 tarihli dilekçesinde; müvekkiline düğünde takılan ziynetlerin ve ortak çocukların doğumundan takılan altınların adet, cins ve değerlerini açıklayarak, nicelik ve niteliklerini ile bugünkü değerleri belirtilen ziynet eşyalarından ötürü müvekkilinin toplam bugün itibariyle 68.482,00 TL'yi bulan alacağı mevcut olmakla birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ve değeri bilirkişi tarafından tespit edildikten sonra eksik kalan nispi harcın tamamlanması suretiyle şimdilik 5.000,00 TL'nin; 2005-2014 yılları arasında davalının elde ettiği kira gelirimin toplam 108.040,00 TL olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ve değeri bilirkişi tarafından tespit edildikten sonra eksik kalan nispi harcın tamamlanması suretiyle elde edilen kira geliri üzerinden müvekkiline ödenmesi gereken şimdilik 2.000,00 TL'nin; taşınmaz ve araç yönünden de fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ve değeri bilirkişi tarafından tespit edildikten sonra eksik kalan nispi harcın tamamlanması suretiyle müvekkiline ödenmesi gereken şimdilik 5.000,00 TL'nin tasfiyenin sona ermesinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ettiklerini açıklamıştır.

3. Davacı kadın vekili 11.10.2017 tarihli dilekçesinde; ev eşyaları yönünden davadan feragat etmiştir.

4. Davacı kadın vekili 26.02.2019 tarihli dilekçesinde; fazlaya ilişkin hakları ve dava açma hakkı saklı kalmak kaydıyla ıslah dilekçesinin ve davanın kabulü ile, araç yönünden katılma alacağı nedeniyle 10.500,00 TL'nin, kira gelir yönünden katılma alacağı nedeniyle 71.431,79 TL'nin karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tashilini; ziynet eşyalarının öncelikle aynen iadesini bu mümkün değilse ziynet alacağı nedeniyle 86.967,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı erkek cevap dilekçesinde; taşınmazın 1/3 hissesinin evlenmeden önce, kalan hissesinin de anne ve babasından bedel ödenmeksizin devraldığını, davacının ziynet eşyalarının taşınmazın edinilmesinde kullanılmadığını, aracın kredi kullanılarak alındığını ve ödemelerini kendisinin yaptığını, ev eşyalarının da ailesinin katkısı ile aldığını, davacının malların edinilmesine katkısının olmadığını belirterek; davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı asıl 10.03.2022 tarihli (2) nolu celsede; daire ve dükkanlardan kira geliri elde ettiğin, aile birliği içerisinde elde edilen kira gelirinin harcandığını, dükkanların yıllardır boş ve kiracısız olmadığını, kira gelirini elden aldığını; düğün, nikah, kına gibi merasimlerde takılan ziynet eşyalarının ve ortak çocukların doğumunda doğum hediyesi olarak takılan ziynet eşyalarının şahsında, annesinde veya aile bireylerinin herhangi birinde bulunmadığını, evlilik tarihinden itibaren davacıya ait ziynetlerin hiçbir zaman annesinde saklanmadığını, söz konusu ziynet eşyalarının taşınmaz ve aracın alımında kullanılmadığını belirterek yemin etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 26.03.2019 tarih, 2014/824 Esas, 2019/215 Karar sayılı kararı ile, 209 ada 110 parseldeki 3 katlı binanın 1/3 hissesinin tarafların evlenme tarihinden önce 29.11.1979 tarihinde davalı tarafından satın alındığı, dolayısıyla davalının kişisel malı olduğu, taşınmazın 2/3 hissesinin 26.04.2005 tarihinde davalının anne ve babası tarafından davalıya devredildiği, her ne kadar davacı taraf bu devrin satış niteliğinde olduğunu, bedeli karşılığı taşınmazın 2/3'lük kısmının edinildiğini iddia etmiş ise de dinlenen tanık beyanları, dosya kapsamında mevcut diğer bilgi ve belgeler uyarınca taşınmazın 2/3 hissesinin davalının anne ve babası tarafından davalıya karşılıksız olarak devredildiği, bu taşınmazın alımında davacıya ait ziynetlerin ya da iddia edildiği üzere davacının anne ve babasının herhangi bir katkısının olmadığı; ... plakalı aracın 31.12.2001 tarihinde satın alındığı, davalının bu araç için kredi kullandığı, kredinin 01.01.2002 tarihinden sonra ödendiği, aracın edinilmiş mal olarak kabulünün gerektiği, hesap bilirkişisi tarafından davacının bu araç için katılma alacağının 10.500,00 TL olarak hesaplanmasının dosya ile uyumlu ve denetime elverişli olduğu, davacının aracın alımında ziynetlerin kullanıldığını ve davaya konu malların alımında ailesinin davacı ve ortak çocuklara bakması sebebiyle davacının katkısının olduğunu iddia etmiş ise de dinlenen tanık beyanları ve tüm dosya kapsamından davacının bu iddialarını ispatlayamadığı; davacı vekilinin ev eşyalarına yönelik davadan feragat ettiği; taşınmazlardan davalının kira geliri elde ettiği ancak davacı tarafın bu kira gelirlerinin mal rejiminin sona erdiği tarihte davalının malvarlığı içerisinde bulunduğunu, tüketilmeyip tasarruf edildiğini ispatlayamadığı; davacının dava dilekçesi ile ziynet eşyalarının davalının annesinde saklandığını sandığını ancak bu ziynetlerin malların alımında kullanıldığını öğrendiklerini beyan ettiği, ziynet eşyalarının taşınmaz ve aracın alımında kullanıldığının davacı tarafça ispat edilemediği, bu hususta dinlenen davacı tanıklarının birbiri ile çelişir nitelikte beyanlarda bulundukları, bir kısım davacı tanıklarının beyanlarının davacıdan duydukları vakıalara ilişkin olduğu, gerek davalı tarafından sunulan CD içeriği, gerekse davacı ...'in beyanından anlaşıldığı üzere bu ziynetlerin 5-10 yıl öncesine kadar, taşınmazın davalı tarafından edinilmesinden sonra dahi davacı tarafından kullanıldığı, davacının, bu ziynet eşyalarının davalının annesinde olduğunu da ispat edemediği gerekçesiyle; davacının katılma alacağı talebine ilişkin davasının kabulü ile 10.500,00 TL katılma alacağının işbu karar tarihi olan 26.03.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının katkı payı alacağı, değer artış payı alacağı ve kira bedeli alacağı ve ziynet eşyalarına yönelik davasının reddine, davacının ev eşyalarına yönelik talebinin de feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından kabul edilen araç yönünden, davacı kadın vekili tarafından reddedilen ziynet ve kira geliri yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 08.12.2021 tarih ve 2019/1528 Esas, 2021/1891 Karar sayılı karar ile, davacı vekilinin dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayandığı, vekâletnamesinde yemin teklifine ilişkin özel yetkinin bulunduğu, ispat yükünün davacı tarafta bulunduğu gözetilerek, davacı vekiline yemin teklif etme hakkı hatırlatılmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesinin gerekeceği gibi 26.03.2019 tarihli duruşmada taraflar "toplanmasını, incelenmesini istedikleri delillerinin kalmadığını" beyan etmişlerse de davacı tarafın delilleri arasında sayılan yemin delilinin davacı tarafa hatırlatılmaması sebebiyle bu delile dayanmaktan açıkça vazgeçmediğinin kabulünün de mümkün olmadığı, bu nedenle davacı tarafa yemin delili hatırlatılmadan karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle; taraf vekillerinin başvurularının kabulü ile, İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, dosyasının usulüne uygun şekilde yargılama yapılarak karar verilmesi için İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, 209 ada 110 parseldeki 3 katlı binanın 1/3 hissesinin tarafların evlenme tarihinden önce 29.11.1979 tarihinde davalı tarafından satın alındığı, dolayısıyla davalının kişisel malı olduğu, taşınmazın 2/3 hissesinin 26.04.2005 tarihinde davalının anne ve babası tarafından davalıya devredildiği, her ne kadar davacı taraf bu devrin satış niteliğinde olduğunu, bedeli karşılığı taşınmazın 2/3'lük kısmının edinildiğini iddia etmiş ise de dinlenen tanık beyanları, dosya kapsamında mevcut diğer bilgi ve belgeler uyarınca taşınmazın 2/3 hissesinin davalının anne ve babası tarafından davalıya karşılıksız olarak devredildiği, bu taşınmazın alımında davacıya ait ziynetlerin ya da iddia edildiği üzere davacının anne ve babasının herhangi bir katkısının olmadığı; ... plakalı aracın 31.12.2001 tarihinde satın alındığı, davalının bu araç için kredi kullandığı, kredinin 01.01.2002 tarihinden sonra ödendiği, aracın edinilmiş mal olarak kabulünün gerektiği, hesap bilirkişisi tarafından davacının bu araç için katılma alacağının 10.500,00 TL olarak hesaplanmasının dosya ile uyumlu ve denetime elverişli olduğu, davacının aracın alımında ziynetlerin kullanıldığını ve davaya konu malların alımında ailesinin davacı ve ortak çocuklara bakması sebebiyle davacının katkısının olduğunu iddia etmiş ise de dinlenen tanık beyanları ve tüm dosya kapsamından davacının bu iddialarını ispatlayamadığı; davacı vekilinin ev eşyalarına yönelik davadan feragat ettiği; taşınmazlardan davalının kira geliri elde ettiği ancak davacı tarafın bu kira gelirlerinin mal rejiminin sona erdiği tarihte davalının malvarlığı içerisinde bulunduğunu, tüketilmeyip tasarruf edildiğini ispatlayamadığı; davacının dava dilekçesi ile ziynet eşyalarının davalının annesinde saklandığını sandığını ancak bu ziynetlerin malların alımında kullanıldığını öğrendiklerini beyan ettiği, ziynet eşyalarının taşınmaz ve aracın alımında kullanıldığının davacı tarafça ispat edilemediği, bu hususta dinlenen davacı tanıklarının birbiri ile çelişir nitelikte beyanlarda bulundukları, bir kısım davacı tanıklarının beyanlarının davacıdan duydukları vakıalara ilişkin olduğu, gerek davalı tarafından sunulan CD içeriği, gerekse davacı ...'in beyanından anlaşıldığı üzere bu ziynetlerin 5-10 yıl öncesine kadar, taşınmazın davalı tarafından edinilmesinden sonra dahi davacı tarafından kullanıldığı, davacının, bu ziynet eşyalarının davalının annesinde olduğunu da ispat edemediği gerekçesiyle; davacının katılma alacağı talebine ilişkin davasının kabulü ile 10.500,00 TL katılma alacağının işbu karar tarihi olan 10.03.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının katkı payı alacağı, değer artış payı alacağı ve kira bedeli alacağı ve ziynet eşyalarına yönelik davasının reddine, davacının ev eşyalarına yönelik talebinin de feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; davalının, taşınmazın önce babası tarafından kendisine satıldığını beyan ettiğini, ardından davalı ... olan babasının beyanında taşınmazı oğlu davalıya tapuda satış olarak gösterip bağışladığını beyan ettiğini, sadece bu muvazaalı işlemin bile davalının beyanlarının ne kadar çelişkili olduğunu ve müvekkili aleyhine muvazaalı işlem yaparak kötü niyetle hareket edildiğini gösterir nitelikte olduğunu, davalının yargılamanın her aşamasında açıklama yapmaktan kaçınarak kira geliri elde etmediğine yönelik bir tutum sergilediğini, ancak 10.03.2022 tarihli celsede davalının teklif edilen yemini yerine getirerek "davaya konu daire ve dükkanlardan kira geliri elde ettim", "dükkanlar yıllarıdır boş ve kiracısız değildir", "kira gelirini elden alıyordum" demek suretiyle bu husustaki iddiaları doğruladığını, ancak Mahkemece kesin delil niteliğinde olan yemin dikkate alınmaksızın kira bedeline ilişkin taleplerinin reddine karar verildiğini, bu hususun usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca duruşmada dinlenen davalının babasının "iki daire ve iki dükkan şuan kiradadır. toplamda 1.020,00 TL kira geliri bulunmaktadır, bunu da oğlum alıyor" demek suretiyle hem anılan taşınmazların bir kira getirisi olduğunu hem de bunun bizzat oğlu olan davalı tarafından alındığını beyan ettiğini, buna karşın davalının söz konusu kira gelirini ortak konuta harcadığına dair tek bir cümlesi dahi olmadığını, kira gelirlerinin tüketilmeyip davalı tarafından tasarruf edildiğinin açıkça ortada olduğunu, boşanma davası yargılamasında dinlenen tanıklar ve sunulan deliller ile davalı kocanın evine bakmadığı ve tüm gelirlerini kendi şahsına harcadığı yönündeki iddialarının ispat olunduğunu; ziynet eşyalarının kadına bağışlanmış sayılacağını, davalının ziynet eşyalarını müvekkiline verdiğini ispatlayamadığını, davalı tarafında CD'nin süresinde sunulmadığını, muvafakatlarının olmadığını, hükme esas alınamayacağını, tanık beyanları ile ziynetlere yönelik iddianın ispatlandığını; taşınmazların ve aracın değerindeki artıştan müvekkilinin hakkının olduğunu, katılma alacağına faizin dava tarihinden itibaren hükmedilmesi gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; tanık olarak dinlenen davacının babasının... plakalı aracın evlilik birliği içinde alındığını, bu aracı alırken müvekkilin evlenmeden önce sahip olduğu aracın satıldığını, bu aracın bedelinin yaklaşık yeni aracın 1/3'ünü karşıladığını, davacının aracın alımıyla ilgili ziynetlerin bozdurulduğuna dair herhangi bir şey söylemediğini beyan ettiğini, bilirkişi tarafından müvekkilinin kişisel malından gelen paranın düşümü yapılmadan hesaplama yapılmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, araç için müvekkilinin çektiği krediyi evlenmeden önce çekip ödediğini, bu nedenle davacının araca yönelik katılma alacağının bulunmadığını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, 209 ada 110 parseldeki 3 katlı binanın 1/3 hissesinin tarafların evlendikleri tarihten önce davalı tarafından satın alınması nedeniyle davalının kişisel malı olduğu, davacının taşınmazın bu kısmında katkı payı alacağı, değer artış payı alacağı ve katılma alacağının bulunmadığı, taşınmazın 2/3 hissesinin 26.04.2005 tarihinde davalının anne ve babası tarafından davalıya devredildiği, davacı taraf bu devrin satış niteliğinde olduğunu, bedeli karşılığı edinildiğini iddia etmiş ise de, toplanan delillerden taşınmazın 2/3 hissesinin davalının anne ve babası tarafından davalıya karşılıksız olarak devredildiği, bu taşınmazın alımında davacıya ait ziynetlerin, ya da iddia edildiği üzere davacının anne ve babasının herhangi bir katkısının olmadığı, dolayısıyla davacının davaya konu bu taşınmazın edinilmesinde katkı payı alacağı, değer artış payı alacağı ve katılma alacağının bulunmadığı; ... plakalı aracın 31.12.2001 tarihinde davalı adına satın alındığı, davalının bu araç için kredi kullandığı, kredi borcunun da 01.01.2002 tarihinden sonra ödendiği dikkate alındığında, davaya konu aracın edinilmiş mal olarak kabulünün ve İlk Derece Mahkemesince itibar edilen hesap bilirkişisi raporunun denetime elverişli olduğu, davacı tarafından davaya konu aracın alımında ziynetlerin kullanıldığı ve davaya konu malların alımında davacının ailesinin davacı ve ortak çocuklara bakması sebebiyle davacının katkısının olduğu iddia edilmiş ise de, toplanan deliller ile davacının açıkça yemin deliline dayanması nedeni ile yaptırılan yemin içeriğinden, davaya konu araçta davacının katkı payı alacağı ve değer artış payı alacağının olmadığı; ancak İlk Derece Mahkemesinin 26.03.2019 tarihli kararı ile 10.500,00 TL katılma alacağının karar tarihi olan 26.03.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verildiği halde, 10.03.2022 tarihli ikinci karar ile 10.500,00 TL katılma alacağının ilk karar tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesi gerekirken ikinci kararın verildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesinin yerinde olmadığı; davacının dava dilekçesinde elde edilen kiraların davalı tarafından harcanmakta olduğunu, bu kira gelirlerinde davacının da hakkının bulunduğunu beyan ederek kira alacağı talebinde bulunulmuş ise de, kira gelirleri bakımından kira gelirlerinin elde edilmesinin ispatının yeterli olmadığı, bu kira gelirlerinin mal rejiminin sona erdiği tarihte davalının malvarlığının içinde olduğunun ve tüketilmeyip tasarruf edildiğinin ispatlanması gerektiği, toplanan tüm bilgi ve belgelerden taşınmazlardan davalının kira geliri elde ettiği anlaşılsa da, davacının bu kira gelirlerinin mal rejiminin sona erdiği tarihte davalının malvarlığı içerisinde bulunduğunu, tüketilmeyip tasarruf edildiğini ispatlayamadığı, davacının yemin delili ile de bu hususu ispatlayamadığı; davacının dava dilekçesinde ziynetlerin malların alımında kullanıldığını iddia etmiş ise de, dinlenen tanık beyanları, tüm dosya kapsamı ve davalı tarafından yapılan yemin ile bu ziynet eşyalarının taşınmaz ve aracın alımında kullanıldığının davacı tarafça ispat edilemediği gerekçesiyle; davalı erkek vekilinin başvurusunun esastan reddine, davacı kadın vekilinin başvurusunun katılma alacağına işletilen faizin başlangıç tarihi yönünden kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün (1) nolu bendinin kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davacının katılma alacağı talebine ilişkin davasının kabulüne, 10.500,00 TL katılma alacağının ilk karar tarihi olan 26.03.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ile davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; davalının, taşınmazın önce babası tarafından kendisine satıldığını beyan ettiğini, ardından davalı ... olan babasının beyanında taşınmazı oğlu davalıya tapuda satış olarak gösterip bağışladığını beyan ettiğini, sadece bu muvazaalı işlemin bile davalının beyanlarının ne kadar çelişkili olduğunu ve müvekkili aleyhine muvazaalı işlem yaparak kötü niyetle hareket edildiğini gösterir nitelikte olduğunu, davalının kira gelirlerinin evlilik birliği içinde harcandığını ispatlaması gerektiğini, boşanma davası yargılamasında dinlenen tanıklar ve sunulan deliller ile davalı kocanın evine bakmadığı ve tüm gelirlerini kendi şahsına harcadığı yönündeki iddialarının ispat olunduğunu; düğünde takılan takıların kadına bağışlanmış sayılacağını, davalının ziynet eşyalarını müvekkiline verdiğini ispatlayamadığını, davalı tarafında CD'nin süresinde sunulmadığını, muvafakatlarının olmadığını, hükme esas alınamayacağını, tanık beyanları ile ziynetlere yönelik iddianın ispatlandığını; taşınmazların ve aracın değerindeki artıştan müvekkilinin hakkının olduğunu, ziynet, kira alacağı ve değer artış payı yönünden kararın temyiz edildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; tanık olarak dinlenen davacının babasının... plakalı aracın evlilik birliği içinde alındığını, bu aracı alırken müvekkilin evlenmeden önce sahip olduğu aracın satıldığını, bu aracın bedelinin yaklaşık yeni aracın 1/3'ünü karşıladığını, davacının aracın alımıyla ilgili ziynetlerin bozdurulduğuna dair herhangi bir şey söylemediğini beyan ettiğini, bilirkişi tarafından müvekkilinin kişisel malından gelen paranın düşümü yapılmadan hesaplama yapılmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, araç için müvekkilinin çektiği krediyi evlenmeden önce çekip ödediğini, bu nedenle davacının araca yönelik katılma alacağının bulunmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ispat yükü, delillerin değerlendirilmesi noktasında toplanmaktadır. Dava, ziynet eşyalarının aynen, mümkün olmaması halinde bedelinin iadesi ile, değer artış payı, katkı payı ve katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ıncı maddesi, 33 üncü maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin (743 sayılı Kanun) 152 nci maddesi, 153 üncü maddesi, 170 inci maddesi, 186 ncı maddesinin birinci fıkrası, 189 uncu maddesi; 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (818 sayılı Kanun) 146 ncı maddesi, 544 üncü maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 285 inci ve devamı maddeleri. 646 ncı maddesi; 4722 Sayılı Türk Medenî Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un (4722 sayılı Kanun) 10 uncu maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 1 inci maddesinin ikinci fıkrası, 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, taşınmazlar yönünden İlk Derece Mahkemesinin ilk kararının taraflarca istinaf edilmemesi nedeniyle taraflar lehine oluşan usuli kazanılmış hakka göre karar verilmiş olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup ... kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davalı Erkek Vekilinin Temyiz Dilekçesinin İncelemesinde;

Davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

B. Davacı Kadın Vekilinin Temyizi Yönünden;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davalıya geri verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...