Logo

2. Hukuk Dairesi2022/8825 E. 2024/218 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, Yargıtay'ın daha önce nafakayı az bularak bozma kararı verdiği dosyada, bozmaya uyan mahkemenin belirlediği maddi tazminat, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozma kararına uygun hüküm verdiği, bozmaya uymakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunun oluştuğu ve bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen hususların yeniden incelenemeyeceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/91 E., 2022/295 K.

DAVA TARİHİ : 19.06.2017

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece, Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının kısmen bozulmasına, kısmen onanmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacı-karşı davalı kadın yararına 400.000,00 TL maddî tazminata, aylık 8.000,00 TL yoksulluk nafakasına ve ortak çocuk için aylık 6.000,00 TL iştirak nafakasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davalı karşı davacı erkek vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 16.01.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden davalı karşı davacı ... vekilleri Av. ... ve Av. ... ile karşı taraf temyiz eden davacı karşı davalı ... (Aslan) vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde, davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci ve 162 maddeleri uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 10.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 20.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 500.000,00 TL maddî ve 1.000.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle, asıl davanın reddi ile açmış oldukları davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 09.05.2019 tarihli kararı ile erkeğin kadını başka bir kadınla aldattığı, zina eylemini gerçekleştirdiği, eşine hakaret ettiği, kadının da eşine hakaret ettiği bu kapsamda kadının davasının zina sebebi ile erkeğin davasının şiddetli geçimsizlik nedeni ile kabulüne karar verildiği, kadının 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesi uyarınca açtığı davayı ispatlayamadığı gerekçesi ile asıl davanın 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi uyarınca kabulüne, kadının 4721 sayılı Kanun'un 162 inci maddesi uyarınca açtığı davanın reddine, erkeğin 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 2.000,00 TL tedbir ve işitrak nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına, kadın yararına aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı karşı davalı kadın vekili 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesi uyarınca açılan davanın reddi, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatların miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı karşı davacı erkek vekili, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velâyet ve kişisel ilişki yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 15.03.2021 tarihli kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin 15.03.2021 tarihli kararına karşı süresi içinde, davacı karşı davalı kadın vekili tarafından, 4721 sayılı Kanun'un 162 inci maddesine dayalı davanın reddi, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden, davalı karşı davacı erkek vekili tarafından, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velâyet ve kişisel ilişki yönünden temyiz isteminde bulunulmuştur.

2.Dairemiz 18.01.2022 tarihli ilamıyla, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alınarak kadın yararına takdir edilen maddî tazminatın az olduğu, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakasının ve ortak çocuk Baran için takdir edilen iştirak nafakasının da az olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının iştirak nafakası, yoksulluk nafakası ile maddî tazminat yönlerinden bozulmasına, erkeğin tüm, kadının sair temyiz itirazlarının reddi ile hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki erkeğin kusuru, paranın alım gücü, davacının boşanma ile mevcut ve beklenen menfaatlerinin ihlal edilmiş olması, hakkaniyet ilkesi nazara alınarak kadın yararına yoksulluk nafakası ile maddî tazminat ile ortak çocuk için iştirak nafakası belirlendiği gerekçesi ile kadın yararına aylık 8.000,00 TL yoksulluk nafakasına, ortak çocuk için aylık 6.000,00 TL iştirak nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına, kadın yararına 400.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; maddî tazminat, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının miktarı, nispi vekâlet ücretine hükmedilmemesi, tedbir nafakasının arttırılmaması yönünden Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; aleyhine hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakası ile maddî tazminatın miktarı, iştirak nafakasına ÜFE oranında artış uygulanması yönünden Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, sair hususlar kesinleşmiş olup bu yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenemeyeceği anlaşılmış olmakla kadın lehine hükmedilen maddî tazminat ve yoksulluk nafakası ile ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, Mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ve bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlerin yeniden incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Duruşma için takdir olunan 17.100.00 TL vekâlet ücretinin Essamed'den alınıp Hülya'ya verilmesine.

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

16.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.