Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9174 E. 2023/180 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadının tazminat taleplerinin süresinde olup olmadığı, kusur belirlemesi ve buna bağlı olarak boşanmaya karar verilip verilmeyeceği ile ziynet alacağının kapsamı uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenlerin kararı bozmayı gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1281 E., 2022/874 K.

DAVA TARİHİ : 06.04.2018 - 16.05.2018

HÜKÜM/KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Tekirdağ 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/252 E., 2020/83 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı-karşı davalı kadının boşanma davasının kısmen kabulüne, davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davasının reddine, kadının ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz yoluna başvurulamaz. Temyize konu edilen miktarın, kesinlik sınırının altında kalması hâlinde 6100 sayılı Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre temyize konu edilen ziynet alacağı davasının reddine karar verilen miktar Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.094,06 TL’nin altında kalmaktadır. Açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı kadının ziynet alacağı davasının kısmen reddine ve reddedilen bölümü nedeniyle aleyhine hükmedilen vekâlet ücretine yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.

Taraflar vekillerinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan boşanma davalarına yönelik temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin düzenli bir işte sebat etmediğini, çalışmadığı eve gelmediğini veya geç saatlerde geldiğini, ilgisiz ve saygısız davrandığını, hakaret ve küfür ettiğini, maddî ve manevî destek olmadığını, sorumsuz davranışlarda bulunduğunu, sadakatsiz eylemler bulunduğunu, fiziksel şiddet uyguladığını, aşağıladığını, müvekkili ile aynı odayı paylaşmaktan kaçındığını, evden kovduğunu belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesine göre boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, boşanma sonrası müşterek çocuğun psikolojisi ve sosyal durumu gözetilerek müvekkilinin evlilik soyadı olan Taşçı'yı kullanmasına devam etmesini, 1 adet 24 ayar set, 1 adet ata lirası kolye, 1 adet 24 ayar künye, 12 adet bilezik, 40 adet küçük altın, 4 adet orta boy altın, 4 adet Cumhuriyet altınından oluşan 80.000 TL ziynet eşyasının müvekkiline aynen iadesini ya da bedelinin erkekten tahsilini talep etmiştir.

2.Davacı-karşı davalı kadın vekili 03.05.2018 tarihli ek dilekçe sunarak müvekkili yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminat talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde, iddiaları ve ek beyan dilekçesiyle talep edilen maddî manevî tazminat istemlerini kabul etmediklerini, kadının aşırı kıskanç olduğunu, müvekkili hakkında onur kırıcı konuşmalar yaptığını, arabasına dinleme cihazı yerleştirdiğini, her kavgada boşanalım dediğini, müvekkili hakkında sebepsiz yere koruma kararı aldırdığını, babasını kandırarak satılan ev parasının 95.000,00 TL'sini uhdesine geçirdiğini, belirterek kadının davasının reddine, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına göre tarafların boşanmalarına, 50.000,00 TL maddî, 50.00,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin sadakat yükümlüğüne aykırı hareket ettiği, eşine hakaret ettiği, şiddet uyguladığı, evine bakmadığı, evinin geçim ve iaşesini sağlamadığı, tamamen kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, çocuk yararına aylık 350,00 TL tedbir, 450,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 25.000,00 TL maddî, 25.00,00 TL manevî tazminata, her ne kadar davalı-karşı davacı erkek tarafından davacı-karşı davalı kadının aşırı kıskanç olduğu, çevresine hakkında onur kırıcı sözler söylediği ve eve dinleme cihazı yerleştirdiğinden bahisle karşı dava açmış ise de dinlenen tanık anlatımları ile davalı-karşı davacı erkeğin iddialarını ispat edemediği, kadına atfı kabil bir kusur bulunmadığı gerekçesi ile erkeğin karşı davasının reddine, kadının ziynet eşyası alacağı davasının kısmen kabulü ile 1 adet gramı 100,081 TL'den 35 gram 14 ayar set takımı 3.502,85 TL, 12 adet 22 ayar gramı 156,708 TL'den 172 gram 22 ayar bilezik 26.953,77 TL, 40 adet küçük altın adedi 279,845 TL'den 11.193,80 TL, 1 adet yarım altın 559,69 TL, 1 adet Cumhuriyet altını 1.130,80 TL bedelli ziynetlerin aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde toplam bedel olan 43.340,91 TL'nin erkekten alınarak kadına verilmesine, kadının boşandığı eşinin soyadını kullanmaya izin talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde, asıl davanın kabulünün ve karşı davanın reddinin hatalı olduğunu, erkeğin kusurunun bulunmadığını, buna göre, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatların esası ve miktarının hatalı olduğunu, ıslahın süresinde yapılmadığını, kabul edilen ziynet eşyası davasının hatalı olduğunu ileri sürerek her iki boşanma davası ve ziynet alacağı davasının kabulü yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı- karşı davalı kadının dava ve cevaba cevap dilekçelerinde maddî ve manevî tazminat isteminde bulunmadığı, 03.05.2018 tarihinde sunulan ek dilekçe ile maddî ve manevî tazminat talebinde bulunduğu, bu konuda usulüne uygun bir ıslah dilekçesi de sunmadığı, bu duruma göre kadının süresinde talep etmediği, erkek tarafından muvafakat edilmeyen usulüne uygun ıslah işlemi de bulunmayan maddî ve manevî tazminat talebi ile ilgili olarak "karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilmesi gerekirken kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin yerinde olmadığı ayrıca kadının talep ettiği, bilirkişi raporuyla erkeğe takıldığı anlaşılan ve kadına özgü ziynet eşyası niteliğinde bulunmayan 42 adet çeyrek altın, bir adet yarım altın ve bir adet Cumhuriyet altının iadesi talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile davalı- karşı davacı erkeğin kadın yararına hükmedilen tazminatlara ve ziynet alacağı davasına yönelik istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile buna ilişkin hükmün kaldırılmasına, davacı-karşı davalı kadının usulüne uygun ve süresinde talep etmediği maddî ve manevî tazminat istemleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına,1 adet 35 gram 14 ayar set takımı (3.502,85 TL), 12 adet 172 gram 22 ayar bilezik (26.953,77 TL), 16 adet çeyrek altın (4.477,52 TL) olmak üzere toplam 34.934,14 TL tutarındaki ziynet eşyası alacağının davalı-karşı davacı erkekten alınarak davacı-karşı davalıya aynen iadesine, olmadığı takdirde toplam bedeli 34.934,14 TL'nin davalı-karşı davacı erkekten alınarak davacı-karşı davalı kadına ödenmesine, davalı-karşı davacı erkeğin diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili; tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesinin hatalı olduğu, süresinde tazminat talebinde bulunduklarını, vekâlet ücreti usul ve kanuna aykırı olduğunu mahkemece kabul ve red oranına göre hesaplanan vekâlet ücreti müvekkil aleyhine fazla hesaplandığını ileri sürerek; ziynet alacağı davasının kısmen reddi, bu nedenle aleyhine verilen vekâlet ücreti ile tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili; asıl boşanma davasının kabulünün ve karşı boşanma davasının reddinin hatalı olduğunu, erkeğin kusurunun bulunmasının usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek; her iki boşanma davası yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadının tazminat taleplerinin süresinde talep edilip edilmediği, kusur belirlemesi ve buna bağlı olarak erkeğin davasının reddi ile kadının davasının kabulünün doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 141 inci maddesi, 352 nci, 362 nci, 366 ncı madddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi hükümleri, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı-karşı davalı kadının ziynet alacağı davasının reddedilen bölümüne ve bu nedenle aleyhine hükmedilen vekâlet ücretine yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının diğer hususlara yönelik temyizinin incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.