"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun davalının kusur tespiti ve nafakaya ilişkin taleplerinin esastan reddine, tazminatlara yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; davalının sadakatsiz davranışlarının olduğunu, ... Aile Mahkemesinin 2015/2 Esas sayılı dosyası ile boşanma davası açtığını, dosya yargıtay aşamasında iken davalının ısrarı ve ettiği yeminler yüzünden davadan vazgeçtiğini fakat davalının sadakatsizliğine devam ettiğini, davacı kadının kansere yakalandığı ve tedavisinin devam ettiğini, davalının bu süreçte davacıyı yalnız bıraktığını beyan ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin ve çocuk için aylık 3.000,00 TL iştirak nafakası ve her yıl üfe oranında artırım, kadın yararına 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminatın davalı kadın yararına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Dava dilekçesindeki tüm iddiaların gerçek dışı olduğunu, davacının; daha önce boşanma davası açıp nedensiz şekilde evi terk ettiğini, eşlik vazifesini yerine getirmediğini, kendisi ile yatmasına ve cinsel birliktelik yaşamasına izin vermediğini, davacı tarafın evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini savunarak boşanmak istediğini, davacı tarafın maddî-manevî tazminat, nafaka taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin başka kadınlarla görüşmelerinin olduğu, evlilik birliğinde güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, eşinin sağlık problemlerinde yanında olmadığı ve birlik görevlerini yerine getirmediği, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, 16.02.2011 doğ.lu müşterek çocuk ...'nin velayetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, müşterek çocuk ... için hükmün kesinleşmesinden itibaren 1.000,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde Davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadının kabul edilen tazminat talepleri ile tazminat miktarları ve nafaka yönünden ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu beyan ederek istinaf kanun yoluna müracaat etmiştir
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin temelden sarsılmasına neden olan olaylarda, başka kadınlarla görüşmek suretiyle güven sarsıcı davranışlarda bulunan, eşinin sağlık problemlerinde yanında olmayan, birlik görevlerini yerine getirmekten kaçınan erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenebilecek her hangi bir kusurun varlığının ispatlanamadığı, müşterek çocuğun fiili olarak anne yanında kalıyor oluşu dikkate alınarak, velayetin anneye verilmesi çocuğun menfaatine olduğu, çocuk için iştirak nafakası hükmedilmesinin doğru olduğu gibi miktarının da isabetli olduğu, davalı erkek savunma ve iddialarını ispat edemediği gibi cevap dilekçelerinde dayanmadığı maddî vakıalar ve bu maddî vakıaların ispatına yönelik istinafta da yeni delile dayanamayacağı gerekçesiyle davalı erkeğin kusur tespiti ve iştirak nafakasına ilişkin istinaf talebinin esastan reddine, maddî ve manevî tazminatlara yönelik istinaf talebinin kısmen kabülü ile ilk derece mahkemesinin tazminatlara ilişkin 7.bendinin kaldırılmasına ve davacı kadın lehine TMK 174/1-2 maddesi gereğince takdiren 60.000 TL maddî, 40.000 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı temyiz dilekçesinde özetle; davacı kadının tanıklarının yönlendirme ile tanıklık yaptıklarını, tek tanıklarının da davacının baskısı nedeniyle tanıklık yapmaktan vazgeçtiğini, maddî ve manevî tazminat miktarının müvekkilinin durumuna göre fahiş olduğunu, müvekkilinin asgari ücretle geçinmeye çalıştığını, tazminatların davacı tarafın zenginleşmesine yol açtığını, istinaf aşamasında tanık dinletme taleplerinin reddine karar verildiğini, davacının kusurunun ispatlanmasının engellendiğini bu delillere istinaf aşamasında ulaştıklarını bölge adliye mahkemesinin tanıklarını dinlemediğini, araştırmanın yapılmadığını, yeni ortaya çıkmış olan bu durum ve deliller karşısında evliliğin sona ermesinde asli kusurlu tarafın davacı olduğunu ve bu sebeple lehine tazminat takdir etmenin yasal olarak mümkün olmadığını beyan ederek kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, nafaka ve tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve nafaka - tazminat miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
600 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci, 169 uncu, 175 inci maddesi hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.