"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile kısmen yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı erkek dava dilekçesinde; davalı kadın ile aralarında ruhen ve fikren uyumsuzluğun yaşandığını, davalı kadının 5-6 yıl önce ortak çocuklarını alarak ...'a taşındığını ve Akçaabat 2. Asliye Hukuk (Aile) mahkemesinin 2012/146 Esas Sayılı dosyası ile boşanma davası açtığını, kadının davasının feragat nedeniyle düştüğünü, davalı kadının dönmesi için ... yaptığını ancak dönmediğini iddia ederek evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı erkek vekili süresinde verdiği cevaba cevap dilekçesinde; ayrıca davalı kadının birlik görevlerini ihmal etiğini, müvekkiliyle ilgilenmediğini, huzursuzluk çıkardığını iddia etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın süresinde verdiği cevap dilekçesinde; iddiaların doğru olmadığını, davacı erkeğin kendisine fiziksel şiddet uyguladığını, küfürler ettiğini, bıçakla tehdit ettiğini, hamile iken küfür ederek ve döverek evden kovduğunu, bugüne kadar çocuğunu hiç görmediğini iddia ederek ve savunarak davanın reddine, ortak çocuk için 1.000,00 TL tedbir/iştirak nafakasına, kendisi için 1.000,00 TL tedbir/yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı kadının evlilik birliğinin kendine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediği, sık sık müşterek evi terk ederek kız kardeşine gittiği, boşanmaya sebep en son olayda davalı kadının kafasını dinlemek üzere eşinin de iznini alarak babası ile birlikte köyüne gittiği ancak daha sonra müşterek haneye dönmediği, eşini çağırmadığı; davacı erkeğin ise telefonunu elinden alarak eşini eve kilitleyip gittiği, davacının eşine karşı hakaret ve fiziksel şiddet eylemlerinin olduğu ancak eşi tarafından affedildiği, bu eylemlerin kusur olarak değerlendirilemeyeceği belirtilerek tarafların uzun süredir fiili olarak ayrı yaşadıkları ve müşterek kusurlu oldukları gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına hükmolunan tedbir nafakasının devamına, ortak çocuk yararına aylık 350,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 350,00 TL yoksulluk nafakasına, kadınının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili; eksik incelemeyle ve yalnızca davacı erkeğin tanık beyanlarına göre hüküm tesis edildiğini, kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin tazminat taleplerinin reddinin doğru olmadığını, müvekkilinin kusursuz olduğunu, erkeğin psikolojik ve fiziksel şiddetinin ispatlandığını, müvekkili ve ortak çocuk yararına tedbir nafakasına hükmolunmadığını, iştirak ve yoksulluk nafakalarının az olduğunu, ortak çocukla hiç görmediği ve iletişim kurmadığı babası arasında kişisel ilişki tesisinin doğru olmadığını belirterek; kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, tedbir nafakası talepleri hakkında hüküm kurulmaması, yoksulluk ve iştirak nafakası miktarları, kişisel ilişki yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı davalı kadının her iki tarafın anlaşmasıyla kafa dinlemesi için baba evine gönderildiği, sonrasında bir araya gelmedikleri, davacı erkeğin çocuğu arayıp sormadığı, eşi ve çocukla ilgilenmediği, maddî katkıda bulunmadığı, eşine şiddet uyguladığı, kadına yüklenecek kusur bulunmadığı; davanın reddi gerekirken tarafların eşit kusurlu kabul edilerek boşanma kararı verilmesinin hatalı olduğu ancak açıkça istinafa konu edilmeyen boşanma hükmü kesinleştiğinden sadece yanılgıya değilmekle yetinildiği belirtilerek kadının kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat taleplerine yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu, kadının kusursuz olduğunun tespitine, kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiş; İlk Derece Mahkemesince ortak çocuk yararına hükmolunan tedbir nafakasının devamına karar verildiği halde bu hususta tesis edilmiş bir kararın olmadığı, kadının tedbir nafakası talebi hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmediği, iştirak ve yoksulluk nafakalarının az olduğu, evlilik süresi nazara alınarak kadın yararına toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle kadının bu yönlere ilişkin istinaf taleplerinin kabulüne, bağımsız tedbir nafakası davasına ilişkin nafaka ilamıyla mükerrer ödemeye sebebiyet vermemek kaydıyla ortak çocuk ve kadın yararına 350,00'er TL tedbir nafakasına, ortak çocuk yararına 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 20.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına karar verilmiş; kadının diğer istinaf talepleri reddedilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, İlk Derece Mahkemesince müvekkiline isnat edilen kusurlu davranışların affedildiğinin ve tarafların müşterek kusurlu olduğunun belirtildiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararında kusur oranın değiştirilmesine dair gerekçeye yer verilmediğini, müvekkili aleyhine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığını, müvekkilinin ekonomik ve sosyal durumunun araştırılmasının eksik olduğunu, eksik inceleme ile tazminatların ve nafakaların miktarlarının takdir edildiğini, tazminatların ve nafakaların miktarlarının fazla olduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararının değiştirilmesinin doğru olmadığını belirterek; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakaların miktarları yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; boşanma davasında kusurun kimden kaynaklandığı, maddî ve manevî tazminat şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tazminatların ve nafakaların miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.