Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9318 E. 2023/301 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, erkeğin kusurlu olup olmadığı, manevi tazminata hükmedilmesinin yerinde olup olmadığı, velayet ve iştirak nafakası düzenlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alınarak, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, istinaf mahkemesince verilen karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/1862 E., 2022/1140 K.

DAVA TARİHİ : 30.03.2018

HÜKÜM/KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/275 E., 2019/497 K.

Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı yaklaşık 5 senedir evli olduklarını, müşterek bir çocuklarının bulunduğunu, ailesi ile görüştürmediğini, aşağıladığını, davalının kendisine hakaret ettiğini psikolojik şiddet uyguladığını, tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarını, 150 gram altının tarafına aynen iadesi olmadığı takdirde değerinin tahsilini, kendisi ve müşterek çocuk için ayrı ayrı 1.000,00'er TL nafaka ile 30.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların yerinde olmadığını, davacının davasının haksız ve mesnetsiz olduğunu, ziynet eşyası davasının ayrı görülmesi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının son zamanlarında eşini ailesi ile görüştürmek istemediği, çıkan tartışmalarda eşine "ben seni param ile satın aldım" tarzında rencide edici sözler söylediği, tartışmalar sırasında tarafların birbirine karşılıklı olarak küfrettikleri, tarafların karşılıklı ailelerin gelmesini istemedikleri, davacının müşterek çocukla ailesinin yanına sığındığı, tarafların ayrı yaşadıkları, evlilik birliğinin sona ermesinde erkeğin kadına göre daha ağır kusurlu olduğu, boşanma istekleri de dikkate alınarak tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin 1 inci fıkrası gereğince boşanmalarına, çocuğun yaşı yaşı ve uzman raporu göz önüne alınarak velâyetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuk için aylık 350,00 TL tedbir, 500,00 TL iştirak nafakasına, davacının yoksulluk nafakası talebinin reddine, erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın yararına 5.000,00 TL manevî tazminata ziynet eşyasına ilişkin talebinin kabulü ile 5 adet 22 ayar 30 gram bileziğin aynen iadesine, olmadığı takdirde bedeli 24.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili

istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, velâyet düzenlemesinin yerinde olmadığını, manevî tazminat şartlarının oluşmadığını, takıların davacının uhdesinde olduğunu beyanla kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, iştirak nafakası, kadın yararına hükmedilen manevî tazminat ile kabul edilen ziynet alacağı açısından istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı erkeğin istinaf taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin 1 inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi uyarınca esastan reddine ziynet alacağı yönünden miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, iştirak nafakası, kadın yararına hükmedilen manevî tazminat ile velayet düzenlemesi açısından temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında davalıdan kaynaklı bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesinin yerinde olup olmadığı, velayet düzenlemesi ve iştirak nafakası noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 182 inci maddesi,

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.