Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9339 E. 2023/257 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsıldıysa kusurun kimde olduğu ve tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosyadaki bilgiler, uygulanması gereken hukuk kuralları ve yargılama ilkeleri gözetilerek, davalı-karşı davacı erkeğin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı- krşı davacı erkeğin evlilik giderlerine katılmadığını, evlilik birliğinin sorumluluklarını yerine getirmediğini, sürekli bilgisayar başında vakit geçirdiğini, kırıcı konuştuğunu, terslediğini, kişisel temizliğine önem vermediğini, bekar gibi yaşadığını, seni istemiyorum, benden soğumanı istiyorum, boşanalım, kağıt üzerinde evliyiz dediğini, aşağıladığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı- karşı davalı kadının kıskançlık krizine girdiğini, müvekkilini sürekli baskı altında tutmaya çalıştığını, arkadaşları ile makul sürelerde vakit geçirmesine davacının razı olmadığını, beni aldatıyorsun biliyorum diye sürekli psikolojik şiddet uyguladığını, davacının müvekkilinin gerek arkadaşlarından gerekse ailesinden uzaklaşması için sürekli müvekkilinin annesi, babası ve kardeşleri hakkında olumsuz beyanlarda bulunduğunu, kendi başına kararlar aldığını, davacının evin özelini ve müvekkilinin özelini önemsemediğini, evi içinde yaşanan her konuyu eşinin duygularını hiçe sayarak ailesinin içinde anlattığını, davacının evden kendi isteği ile gittiğini belirterek, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, lehine 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı- karşı davacı erkeğin annesinin kadının boyunun kısa olduğunu söylediği, taraflar 3-4 yıl sevgililik dönemi geçirip birbirlerini severek evlenmelerine rağmen erkeğin kadını sevmediğini, istemediğini, ona karşı bir şey hissetmediğini söylediği, yeni evli olmalarına rağmen uzun süreli olarak bilgisayar oyunu oynadığı, davacı- karşı davalı kadının ise normalin üzerinde kıskanç olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı- karşı davalının az, davalı- karşı davacının ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın ve karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, davalı- karşı davacının tazminat taleplerinin reddine, davacı- karşı davalı lehine 20.000,00 TL maddî ve 18.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı- karşı davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde; evlilik birliği içerisinde gerçekleşmeyen bir vakıanın boşanmaya sebep olarak gösterilmesinin yerinde olmadığını, kadının tanıklarının beyanlarının yakın akrabalıkları nedeniyle hükme esas alınamayacağını, görgüye dayalı bilgilerinin bulunmadığını, kadının kusurlarının göz ardı edildiğini, kadının davasını ispatlayamadığını, davasının ve tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, kadının tam kusurlu olduğunu belirterek verilen kararın kaldırılmasını, asıl davanın ve kadının tazminat taleplerinin reddine, karşı davanın ve tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin İlk Derece Mahkemesince belirlenen davacıyı sevmediğini, istemediğini, ona karşı bir şey hissetmediğini söylediği şeklindeki kusurunun gerçekleştiği, erkeğe annesinin davacının boyunun kısa olduğunu söylemesi kusur olarak yüklenmiş ise de, kadın vekili tarafından 14.01.2021 sunulan dilekçe içeriğinden bu sözün evlilik öncesi dönemde söylendiğinin iddia edildiği, evlenmeden önce yaşanan olayların taraflara kusur olarak yüklenmesi mümkün olmadığından erkeğe yüklenen bu kusurun gerekçeden çıkarılmasına, erkeğe yüklenen yeni evli olmalarına rağmen uzun süreli olarak bilgisayar oyunu oynadığına ilişkin tanık anlatımlarının görgüye değil kadından duyuma dayalı olması, delil olarak sunulan fotoğrafların erkeğin uzun süreli bilgisayar oyunu oynadığını ispata yeterli olmaması nedeniyle erkeğe yüklenen bu kusurun da gerekçeden çıkarılmasına, tarafların gerçekleşen kusurlu davranışlarına göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı- karşı davacı erkeğin davacıyı sevmediğini, istemediğini, ona karşı bir şey hissetmediğini söylemesi nedeniyle yine de ağır kusurlu olduğu, davacı- karşı davalı kadının ise normalin üzerinde kıskanç olması nedeniyle az kusurlu olduğu, davalı-karşı davacı erkeğin kusura yönelik istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kusur gerekçesinin düzeltilmesine, erkeğin kusura yönelik sair istinaf sebeplerinin esastan reddine, kadın lehine hükmedilen tazminat miktarlarının tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, evliliğin devam ettiği süre, kusur durumu ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında fazla olduğu gerekçesiyle erkeğin tazminatların miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile kadın lehine 15.000,00 maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin sair istinaf sebeplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun kısmen esastan reddi kararının hatalı olduğunu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davacı- karşı davalı kadının davasının kabulü, maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.