"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki boşanma dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak istinaf edilen yönlerden karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı mirasçıları vekili ve davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek dava dilekçesinde; davalı kadının evlendikten iki yıl sonra kendisini bir eş gibi görmeyerek devamlı olarak ailesinin yanında kalmaya başladığını, gerekli uyarıların yapılmasına rağmen müşterek haneye dönmediğini, devamlı olarak ailesinin yanında kaldığını iddia ederek evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı kadın vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde; davacı erkeğin 4-5 yıldır en ufak maddî ve manevî yardımının olmadığını, erkeğin çift maaş almasına rağmen maddî desteğinin olmaması sebebiyle ablasının yanında gitmek zorunda kaldığını, erkeğin ilk evliliğinden çocuklarının olduğunu kendisinden sakladığını savunarak ve iddia ederek davacıdan maddî ve manevî bedel istediğini, maddî ve manevî tazminat ile yıllık olarak nafaka talep ettiğini beyan etmiştir.
2.Davalı kadın vekili 26.02.2020 tarihli dilekçesiyle talep sonucunu açıklayarak müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini ve aylık olarak 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 10.03.2021 tarihli ve 2019/82 Esas, 2021/173 Karar karar sayılı kararı ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 400,00 TL nafakaya ve 10.000,00 TL maddî ve 5.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
B.Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafaka yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 29.12.2021 tarihli ve 2021/2773 Esas, 2021/3743 Karar sayılı kararı ile tarafların eşit kusurlu oldukları belirtildiği halde kusurlu davranışlarının neler olduğunun gösterilmemesi sebebiyle İlk Derece Mahkemesi kararı istinaf edilen yönlerden kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile boşanma hükmü daha önce kesinleştiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına ve davacı erkeğin 24.12.2021 tarihinde ölmesi nedeniyle diğer talepler konusuz kaldığından bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili; davanın ölüm sebebiyle konusuz kaldığını, bu sebeple karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğini, tazminat ve nafaka taleplerinin ise konusuz kalmadığını, verilen kararın hatalı olduğunu belirterek; hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların evlilik birliği davacının ölümü ile değil boşanmaya yönelik kararın kesinleşmesi ile son bulduğu, davalı kadının nafaka ve tazminat taleplerinin bulunduğu, bu talepler yönünden boşanmanın meydana gelmesindeki olaylarda tarafların kusur durumları ve dereceleri tespit edilerek karar verilmesi gerektiği, erkek eşin dinlettiği tanıkların beyanları ile kadının herhangi bir kusurlu davranışının ispat edilemediği, kadının ise tanık dahil herhangi bir delile dayanmaması sebebiyle erkeğe kusur yüklenemeceği belirtilerek kadının kusur belirlemesine ve tazminat taleplerine yönelik istinaf talebi kabul edilmiş, kusur belirlemesine ilişkin gerekçe düzeltilerek tarafların kusursuz olduğu gerekçesiyle kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş; kadın yararına tedbir nafakası ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu, yoksulluk nafakasına hükmedilmesi için nafaka yükümlüsünün kusurunun aranmayacağı gerekçesiyle kadının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerine yönelik istinaf talebi kabul edilerek dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleştiği 14.07.2021 tarihine kadar kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten erkek eşin ölüm tarihi olan 24.12.2021 tarihine kadar kadın yararına aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, nafakaların davacı erkek mirasçılarından davalı kadına verilmesine karar verilmiş; kadının sair istinaf talepleri ise reddedilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı mirasçıları vekili ile davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı mirasçıları vekili; tarafların gerçek kusur durumu ve iddialarını ispat külfetini yerine getirme ödevinin gerekliliğini yerine getirip getirmediğinin araştırılmadığını, taraflara ve mirasçılara dair güncel ve yakın zamanlı SED raporu alınmadığını, davalı kadının yasal süresi içinde ve harçlandırılarak açılmış bir tedbir ve yoksulluk nafakası davası olmadığını, davacı eşin kusurunun bulunmadığı halde aleyhine tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin doğru olmadığını, davanın kabulü ve davalı kadının reddedilen talepleri nedeniyle müvekkilleri lehine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmolunması gerektiğini belirterek eksik inceleme, kusur belirlemesi, nafakalar, müvekilleri lehine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmolunmaması yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı kadın vekili; davanın ölüm sebebiyle konusuz kaldığını, bu sebeple karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun kısmen esastan reddi kararının hatalı olduğunu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle boşanma konusunda karar verilmesine yer olmadığına dair tesis edilen karar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık evlilik birliğinin boşanma sebebiyle sona ermesinde kusurun kimden kaynaklandığı, tedbir ve yoksulluk nafakası ile şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, vekâlet ücreti ve yargılama giderleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 inci maddesi, 323 üncü maddesi, 326 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı mirasçıları vekili ve davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.