Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9454 E. 2023/169 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur durumu, tazminat ve nafaka taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece yapılan kusur belirlemesinin ve hükmedilen tazminat ile nafaka miktarlarının usul ve yasaya uygun olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunun tanık beyanları ve toplanan delillerle sabit olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve karşı davaya karşı sunduğu cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 1994 yılında evlendiklerini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olduğunu, erkeğin fiili birliktelik süresince kadına fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini, sıklıkla alkol tükettiğini, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, tehdit ettiğini iddia ederek davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddine, ergin olmayan ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası, 1.500,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası, 1.500,00 TL yoksulluk nafakası, 100.000,00 TL maddî tazminat ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından sunulan cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; asıl dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının birlik görevlerini ihmal ettiğini, aşırı kıskanç olduğunu iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, erkek yararına yasal faizi ile birlikte kadından alınmak üzere 1.000,00 TL maddî tazminat ve 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, sürekli olarak fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, alkol alışkanlığı olduğu, ortak çocuklara sözlü şiddette bulunduğu, bu durumun dinlenen tanık beyanları ile sabit olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenebilecek kusurlu davranışın ispatlanamadığı, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte geçimsizliğin bulunduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına, karşı davanın reddine, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olması sebebiyle tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak kadın yararına 40.000,00 TL maddî tazminat, 35.000,00 TL manevî tazminat, ortak çocuk ...'nın ergin olduğu tarihe kadar tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ortak çocuğun ihtiyaçları dikkate alınarak ortak çocuk yararına aylık 350,00 TL tedbir nafakası, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından kadın yararına 27.10.2020 tarihli ara kararla hükmedilen aylık 500,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle 500,00 TL arttırılarak aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, eksik araştırma ile hüküm kurulduğu, asıl davada dayanılan vakıaların ispatlanamadığı, erkeğe yüklenen vakıalardan sonra evlilik birliğinin devam ettiği ve erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, her ne kadar erkeğe hakaret vakıası kusur olarak yüklenmişse de bu vakıaya kadın tarafından dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında dayanılmadığı ve erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu dikkate alınarak asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, kadın yararına tazminata ve nafakaya hükmedilmesinin ve erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtilerek her iki dava ve ferileri yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, tanık beyanları dikkate alındığında, tespit edilen boşanmaya ilişkin vakıalar ile kusur derecelerinin doğru tespit edildiği, boşanmaya neden olan olaylarda, erkek eşin tam kusurlu olduğu, asıl davanın kabulü ile karşı davanın reddine karar verilmesinde, boşanmaya neden olan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmayan kadın lehine, maddî tazminat ve manevî tazminata hükmedilmesinde, herhangi bir geliri ve mal varlığı bulunmayan ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde herhangi bir isabetsizlik olmadığı, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, hakkaniyet ilkesi, kişilik haklarına yapılan saldırı ve ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında, kadın lehine takdir edilen yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat miktarlarının yerinde olduğu gerekçesi ile, erkek vekilinin tüm istinaf taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararının hatalı olduğunu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle her iki dava ve ferileri yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davasında, evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, maddî tazminat, manevî tazminat ile tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 323 üncü ve devam maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 inci maddesi, 51 inci maddesi, 52 inci maddesi, 58 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.