"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/737 E., 2022/1402 K.
DAVA TARİHİ : 31.05.2019
HÜKÜM/KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kırıkkale 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/171 E., 2021/523 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, boşanmanın kesinleşmesinden evvel davacı erkeğin vefat ettiğinin anlaşılması ile boşanma davası konusuz kaldığından, boşanma hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve boşanmaya neden olan olaylarda davalı kadının kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ( 6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının birlik görevlerini yerine getirmediğini, müşterek haneyi sık sık terk ettiğini, sürekli yalan söylediğini, her zaman kendi isteğini yaptırmak istediğini aksi takdirde davacıya psikolojik baskı uyguladığını, evde bulunan paraları, birkaç mutfak eşyası ile mutfak malzemelerini alıp evi terk ettiğini, sonrasında hakaret ve tehdit ettiğini belirterek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın cevap dilekçesinde özetle; iddialarının yalan olduğunu, erkeğin vaatlerini yerine getirmediğini, küfürlü konuştuğunu, iddiaları kabul etmediğini, Azerbaycan'a geçici olarak gittiğini, davacının nereye ve ne zaman gittiğinden haberdar olduğunu, kendisini istemediğini söyleyerek gecenin on birinde kapı dışarı ettiğini, iddiaları kabul etmediğini belirterek 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminat ve 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 2019/305 Esas ve 2020/201 Karar sayılı 18.06.2020 tarihli kararı ile; davalı kadının eşine küfür ettiği, aracı devretmesi için oğlundan vekâletname almasına rağmen bedeli ödenen aracın devrini yapmayarak eşinin güvenini sarstığı, sebepsiz yere evden ayrıldığı anlaşılmakla evlilik birliğini sona erdiren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu belirtilerek davanın kabulü ile ve tarafların 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmasına ve kadın lehine 500,00 TL tedbir nafakasına hükmedilerek, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalı kadın tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesince yapılan inceleme sonucunda, 2020/1016 Esas, 2021/344 karar ve 02.03.2021 tarihli kararında; davacının 30.12.2020 tarihinde vefat ettiğinin anlaşıldığı ve bu nedenle davanın konusu kalmadığından bahisle, 4721 sayılı Kanun'un 181 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince işlem yapılmak üzere, davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesi, birinci fıkrası, (a) bendinin, (6) ncı alt bendi gereğince kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının tamamının kaldırılmasına ve dosyanın yeniden karar vermek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı kadının cevap dilekçesinde tanık deliline dayanmadığı, sonrasında tanık ismi bildirdiği, bu hususta davacı erkeğin muvafakatının olmadığı anlaşıldığından, kadının tanık dinletme talebinin reddine karar verildiği, ayrıca dinlenen davacı tanıklarının beyanlarından ve toplanan delillerden, geçimsizliğe neden olan olaylarda, davalı kadının eşine küfür ettiği, aracı devretmesi için oğlundan vekâletname almasına rağmen bedeli ödenen aracın devrini yapmayarak eşinin güvenini sarstığı, sebepsiz yere evden ayrıldığı belirtilerek, davacı erkeğin 30.12.2020 tarihinde vefatı ile boşanma davası konusuz kaldığından, karar verilmesine yer olmadığına ve boşanmaya neden olan olaylarda davalı ...'ın kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın, kusurunun bulunmadığını, dinlenen davacı tanıklarının yanlı beyanda bulunduğunu, kendi bildirdiği tanığının dinlenmediğini, yetersiz ve eksik inceleme ile karar verildiğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davalı kadının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, kusurunun bulunmadığını, dinlenen davacı tanıklarının yanlı beyanda bulunduğunu, kendi bildirdiği tanığının dinlenmediğini, yetersiz ve eksik inceleme ile karar verildiğini ileri sürerek; davanın reddi ile kararın kusur belirlemesi, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sağ kalan eş olan davalı kadın yönünden kusur belirlemesi yapılmasının doğru olup olmadığı ve kadının boşanmaya neden olacak düzeyde kusurunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 175 inci, 181 inci maddesinin ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci madde hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.