Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9590 E. 2023/451 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusurun kimde olduğu, boşanmanın fer'i sonuçları ve istinaf incelemesinin kapsamı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, tarafların tüm istinaf taleplerini incelemeden eksik inceleme yapması ve her bir talep hakkında ayrı ayrı hüküm kurmaması usul ve yasaya aykırı olduğundan karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/173 E., 2022/1946 K.

DAVA TARİHİ : 04.03.2019 - 08.04.2019

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/166 E., 2020/535 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda kadının davasının kabulüne ve erkeğin davanın ise reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından dava dilekçesinde; davalı kadının abisi ile birlikte erkeği tehdit ettiğini, küfür ve hakaret ederek evden kovduğunu, aşağıladığını, ilgisiz davrandığını ve sorumluluklarını yerine getirmediğini ileri sürerek davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; erkeğin, kadını sürekli evden kovduğunu, sürekli fiziksel şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini, evin geçimine katkı sağlamadığını, ilgisiz davrandığını, hakaret ettiğini, sadakatsiz davrandığını ileri sürerek asıl davanın reddine karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın lehine 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı-karşı davalı erkeğin, eşini darp ettiği, başka bir kadınla yaşayarak sadakatsiz davranış sergilediği ve evin iaşesini sağlamadığı, böylelikle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda tam kusurlu olduğu yönünde yapılan değerlendirme ile kadının davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, davalı-karşı davacı kadın yararına yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata hükmedilmiş, erkeğin boşanma davası ise reddedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı-karşı davalı erkek vekili; kadının boşanma davasının kabulüne ve erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, kadının boşanmayla yoksulluğa düşmeyeceğini, kadın yararına hükmedilen nafakanın haksız ve miktarının fahiş olduğunu, aleyhine hükmedilen tazminatların usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, her iki davanın tamamı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-karşı davacı kadın vekili; İlk Derece Mahkemesince hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının düşük olduğunu ve asıl davanın reddedilmesi nedeniyle de ayrıca vekâlet ücretine hükmedilmemesinin de usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, nafakaların ve tazminatların miktarı ile vekâlet ücreti yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkek vekilinin kusur durumuna, erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmesine, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakaları ile maddî ve manevî tazminata yönelik istinaf başvuruları ile kadın vekilinin kadın lehine takdir edilen tedbir ve yoksulluk nafakası ve maddî, manevî tazminatların miktarına yönelik istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine dair karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı-karşı davalı erkek vekili, asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, kadın lehine hükmedilen nafaka ve tazminatların haksız olduğunu ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Davalı-karşı davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; nafaka ve tazminat miktarları ile asıl davanın reddedilmesi nedeniyle de ayrıca vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü, erkeğin davasının reddi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile hükmedilen nafaka şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve karşılıklı davalar nedeniyle vekâlet ücretine ne şekilde hükmedileceği istinaf incelemesinin istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355 inci maddesi 359 uncu maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

Taraflarca evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı açılan boşanma davalarında, İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine karşı davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer’îlere ilişkin hüküm kurulmuş, İlk Derece Mahkemesinin bu kararı taraflarca istinaf edilmiştir. Yapılan incelemede, erkek vekili tarafından kadının kabul edilen boşanma davası da dahil olmak üzere istinaf kanun yoluna başvurulduğu halde, istinaf incelemesi yapan Bölge Adliye Mahkemesince, erkeğin, kadının kabul edilen boşanma davasına yönelik istinaf talebinin incelenmediği, yine kadın vekili tarafından vekâlet ücreti de dahil olmak üzere istinaf kanun yoluna başvurulduğu halde, Bölge Adliye Mahkemesince, kadının vekâlet ücretine yönelik istinaf talebinin incelenmediği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı Kanun'un 355 inci maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ayrıca hükmün sonuç kısmında her bir talep hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmalı ve taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince yapılacak iş tüm istinaf talepleri yönünden inceleme yaparak bir karar vermekten ibarettir. Bu husus gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

2.Bozma sebebine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.