Logo

2. Hukuk Dairesi2023/10001 E. 2024/1842 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanmış eşler arasında çocuğun velayeti annede iken, babayla olan kişisel ilişki düzenlemesinin çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı hususunda ihtilaf.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler, uygulanan hukuk kuralları, tarafların iddia ve savunmaları ile dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/210 E., 2023/1994 K.

DAVA TARİHİ : 13.09.2019

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 22. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/151 E., 2022/561 K.

Taraflar arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, çocuk ile baba arasında yeniden kişisel ilişki düzenlemesine karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 24.05.2019 tarihinde İzmir 15. Aile Mahkemesinin 2019/265 Esas 2019/421 Karar sayılı ilamıyla anlaşmalı olarak boşandıklarını, anlaşma protokolü gereği ortak çocuğun velâyetinin anneye verildiğini, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verildiğini, davalı annenin devlet memuru olarak görevi gereği Antakya iline taşındığını, babanın çocuğu göremediğini, arandığında davalı annenin telefonları açmadığını, çocuğun baba ile kişisel ilişki kurmaya ihtiyacı olduğunu, davalının bunu engellediğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 323 üncü maddesi gereğince davasının kabulüne, çocukla kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının İzmir'de babasının evinde ikamet ettiğini, kendine ait bir evinin olmadığını, ortak çocuğun henüz 4 yaşında olduğunu, annesinin yanında maddî ve manevî tüm ihtiyaçlarının karşılandığını, davacının açtığı dava ile müvekkilinin huzursuz etmek istediğini, çocuk üzerinden müvekkiline baskı kurmayı amaçladığını, talep yönünde kişisel ilişki tesis edilmesi halinde çocuğun eğitim hayatının aksayacağını, çocuğun sık sık şehirler arası yolculuk yapmak için yaşının küçük olduğunu, davalının çocuğu görme konusunda her hangi bir sıkıntı yaşamadığını, çocuğun görmek istediğinde Antakya'ya gidebileceğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile boşanma ilamında baba ile çocuk arasında her Çarşamba sabah 09.00 dan aynı gün 19.00 kadar, resmi dini bayramların ikinci günü sabah 09.00 dan ikinci gün 19.00'a kadar kişisel ilişki tesis edildiği, çocuk ile babası arasında yatılı olacak şekilde bir kişisel ilişki tesis edilemediği, zira 2015 doğum tarihli çocuğun karar tarihi itibariyle yaklaşık 4 yaşında olduğu ancak iş bu karar tarihi itibariyle çocuğun ilk okul çağına gelmiş olduğu, çocuğun yaşı itibariyle baba ile yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurabilecek yaşta ve olgunluk düzeyinde olduğu ve eğitim çağı içerisinde bulunması sebebiyle İzmir 15. Aile Mahkemesi tarafından kurulan kişisel ilişkinin kaldırılarak çocuk ve baba arasında ayda 2 kez yatılı olacak şekilde ayrıca okulların tatil olduğu dönemlerde ise 15 güne kadar yatılı şekilde kişisel ilişki kurulmasında çocuğun yüksek menfaatinin bulunduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 323 üncü maddesi gereğince davanın kabulüne, çocukla baba arasında her ayın 1. ve 3. hafta sonunda Cumartesi sabah saat 10.00'dan takip eden Pazar günü akşam saat 17.00'a kadar, sömestr tatillerinde tatilin ilk haftası Cumartesi günü sabah saat 09.00'dan takip eden cuma günü akşam saat 17.00'a kadar, yaz tatilinde Temmuz ayının 1. günü sabah saat 09.00'dan Temmuz ayının 15. günü saat 17.00'a kadar, dini bayramların 2. günü sabah saat 10.00'dan ertesi gün akşam saat 17.00'a kadar yatılı olarak baba ile kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; üç ayrı rapor arasında çelişki bulunduğunu, çelişkinin giderilmediğini, hangi rapora göre karar verildiğinin gerekçeye yazılmadığını, çocuğun anne yanında ayrılmaya hazır olmadığını, çocuğun üstün menfaatinin dikkate alınmadığını, babayla görüşmek istemediğini ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İzmir 15. Aile Mahkemesinin 2019/265 Esas, 2019/421 Karar sayılı dosyası ile tarafların boşanmalarına karar verildiği, kararın 28.05.2019 tarihinde kesinleştiği, bu karar ile ortak çocuğun, babası ile arasında her Çarşamba sabah 09.00 dan aynı gün 19.00 kadar, resmi dini bayramların ikinci günü sabah 09.00 dan ikinci gün 19.00'a kadar kişisel ilişki tesis edildiği, kararın kesinleşmesinden yaklaşık 4 ay sonra, annenin başka bir ile tayinin çıkması üzerine çocukla baba arasında değişen bu şartlara uyumlu yeni kişisel ilişki düzenlenmesinin istenmesi çocuğun menfaatine uygun olduğu, alınan bilirkişi raporları birbiriyle çelişkili olmayıp birbirlerini tamamlayıcı nitelikte olduğu, bu raporlardaki çocuğun davranış şekli, beyanları, çocuğun yaşı, alınan tüm birbirini tamamlayan sosyal inceleme raporları ile tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, mahkemenin de gerekçesinde açıkladığı üzere talebin kabul edilerek karadaki gibi yeni bir kişisel ilişki düzenlenmesi usul ve kanuna ve çocuğun yüksek menfaatine uygun oldu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte, raporlar arasında çelişki olduğunu, çocuğun kendi beyanı ile baba ile görüşmek istemediğini, baba yanına gittiğinde tanımadığı babanın kız arkadaşı ile kaldığını ve bunun da çocuğu kötü etkilediğini, ara kararla kurulan kişisel ilişki sonrası çocuğun bu görüşmelerden nasıl etkilendiğinin tespitinin uzmanlarca yapılmadığı ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, çocuğun yaşı gözönüne alındığında kurulan kişisel ilişki süresinin ve şeklinin çocuğun yüksek yararına olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 323 üncü maddesi. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.