Logo

2. Hukuk Dairesi2023/10045 E. 2024/3284 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolü ile taşınmazın yarısının devri kararlaştırılmışken, tapuda tescil yapılmaması nedeniyle açılan katılma alacağı davasının konusuz kalıp kalmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Anlaşmalı boşanma protokolü ile dava konusu taşınmazın 1/2 hissesinin davacıya devrine karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği, davacı vekilinin tapu kaydını kendi adına alabileceği, dolayısıyla davanın konusuz kaldığı gözetilerek istinaf başvurusunun reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/914 E., 2023/1872 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kuşadası 3. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2018/11 E., 2019/473 K.

Taraflar arasındaki katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1980 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocukları olduğunu, dava konusu taşınmazın evlilik birliği içerisinde satın alındığını ve davalı erkek adına tescil edildiğini, taraflarca aile konutu olarak kullanıldığını, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunu, dava konusu taşınmaz üzerinde davacı kadının katılma alacağı hakkı bulunduğunu iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL yoksulluk nafakası, 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminat, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 40.000,00 TL katılma alacağının davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesince 13.12.2017 tarihli ara kararla mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak talebinin işbu dava dosyasından tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, dava konusu Aydın İli ... İlçesi ... Mahallesi 729 ada 32 parsel 1 inci blok 17 numaralı bağımsız bölüm de bulunan taşınmaza ilişkin taraflar arasında anlaşmanın sağlandığı ve bu hususu da içeren anlaşma protokolünün onaylandığı, kararın kesinleştiği, taşınmazın 1/2 payının davacı kadına devri konusunda taraflar arasında anlaşmanın sağlanması sebebi ile davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına, 70,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, davalı erkek aleyhine boşanma ve mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davası açıldığı, işbu davanın boşanma davasından tefrikine karar verildiği, boşanma davasının yapılan yargılaması sırasında tarafların anlaştığı ve anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verildiği, protokol hükmü gereği dava konusu taşınmazın 1/2 hissesinin davacı kadın adına tescil edilmesi gerektiği ancak aradan geçen zamana rağmen davalı erkek tarafından davacı kadın adına tescilin gerçekleştirilmediği, dava konusu taşınmazın değerinin ve davacı kadının maddî katkılarının tespit edilmesi gerektiği, davalı erkeğin anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediği, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin hatalı olduğu, yargılama giderinin aleyhine hükmedilmesinin de hatalı olduğu belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın, mal rejiminden kaynaklanan alacak davası olduğu, davacı vekili, her ne kadar dava konusu Aydın İli ... İlçesi ... Mahallesi 729 ada 32 parsel 1 inci blok 17 numaralı bağımsız bölümde davacı kadının katılma alacağının tahsili için işbu davayı açmış ise de dava konusu taşınmazın taraflar arasında Kuşadası 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/11 Esas, 2019/473 Karar sayılı anlaşmalı boşanma davasına ilişkin ilam ve buna dayanak olan anlaşmalı boşanma protokolü ile işbu davanın konusu taşınmazın 1/2 payının davacı kadın adına tesciline karar verildiği ve kararın 13.06.2019 tarihinde kesinleştiği, davanın konusuz kaldığı, delillerin takdirinde ve hukuki nitelendirmede isabetsizlik bulunmadığı, dosya kapsamında davacı vekilinin istinaf itirazları haklı bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi ile davacı yararına adli yardım kararı bulunduğundan Devlet tarafından karşılanan 121,30 TL istinaf başvuru harcı ile 269,85 TL karar harcının davacıdan alınıp hazineye irat kaydına, yine Devlet tarafından karşılanan 43,50 TL tebligat gideri, 43,00 TL istinafa dosya gönderme masrafından ibaret 86,50 TL istinaf giderinin davacıdan alınıp hazineye irat kaydına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile hükmün tamamı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme

Dava; katılma alacağı istemine ilişkin olup uyuşmazlık taraflar arasındaki mal rejiminden doğan hakların tasfiye edilip edilmediği, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 323 üncü ve devamı maddeleri, 339 uncu maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,08.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.