Logo

2. Hukuk Dairesi2023/10065 E. 2024/6955 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, kusurun belirlenmesi, tazminat ve nafaka miktarlarına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve tarafların kusur durumları değerlendirilerek, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemesi nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/184 E., 2023/1220 K.

KARAR : Kararın kaldırılarak yeniden hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 14. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/709 E., 2020/556 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1999 yılında evlenmiş olduklarını, bu evlilikten ortak bir çocukları var olduğunu, müvekkilinin TRT'de memur olarak çalışmakta olduğunu, 3.500,00 TL maaş aldığını, davalının ise ... Hastaneler birliğinde çalışmakta olup 4.000,00 TL maaş aldığını, müvekkilinin mutlu bir aile yuvası kurmak için evlenmiş ve bütün çabasını evliliğinin esenliği uğruna tüketmiş olduğunu, davalı tarafın işkolik yapıya sahip olduğunu doğumdan 3 gün sonra işe gitmiş olduğunu, davalı işten geldikten sonra bilgisayarın başına geçip gece saat 1-2 ye kadar bilgisayar ve telefon başında vakit geçirdikten sonra odasına gidip yatmakta olduğunu, bu durumun taraflar arasındaki iletişimi neredeyse yok denecek hale getirmiş olduğunu, taraflar ister istemez uzaklaşmak durumda kalmış olduklarını, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, çocuğun velâyetinin takdirinin mahkemeye bırakılmasına, halen davacı yanında bulunan ortak çocuğun davacı müvekkili ile haftanın iki günü ilişki kurulmasına, dava tarihinden itibaren tensiple birlikte tedbiren karar verilmesine, vekâlet ücreti ve yargılama masraflarının davalıdan tahsiline karar verilmesini, vekâleten arz ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesindeki dile getirilen müvekkilin aleyhindeki iddiaların tamamı asılsız ve mesnetsiz olduğunu, taraflar arasındaki uzun bir süredir cinsel uyumsuzluk olduğu iddiası asılsız olduğunu, müvekkilinin işkolik olduğu iddiası asılsız olduğunu, müvekkilinin davacının ailesine karşı kırıcı olduğu iddiası asılsız olduğunu, müvekkilinin eşini severek evlendiğini, evlilik birliğinin temelden sarsılmasında davacı karşı davalı eşin kusurlu davranışları sebebiyle olmuş olduğunu, eve müvekkilinin baktığını, evin tüm masraflarını tek başına karşılamış olduğunu, müvekkili ile karşı tarafın evlendiğinde müvekkilinin çalışmakta olduğu karşı taraf hala öğrenci olup müvekkilinin eşini okutmuş olduğunu, davacı karşı davalı tarafın açtığı boşanma davasının reddine, karşı davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacı müvekkili ...'a verilmesine, ortak çocuk için dava tarihinden itibaren aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasına, karar kesinleştiğinde iştirak nafakası olarak devamına, müvekkili lehine 500.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, yargılama gideri ile vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının erkeği aşağılama, erkeğe kumanda fırlatma ve erkeğin kıyafetlerini kesme şeklinde az kusurlu eylemi ve erkeğin de sadakat yükümlülüğünü ihlal şeklindeki ağır kusurlu eylemleri sebebiyle evlilik birliği temelden sarsılmış olup evliliğin devamı taraflardan beklenemeyecek nitelikte olduğu, her iki davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk ... lehine taktir edilen aylık 450,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren 100,00 TL artırılarak aylık 550,00 TL tedbir nafalasının davalı babadan alınarak davacı anneye verilmesine, karar kesinleştiğinde iştirak nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, 40.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, verilen tazminatlara karar kesinleşmesinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1-Davacı-davalı erkek; kusur tespiti, kendisinin reddedilen manevî tazminat talepleri ve kadının kabul edilen tazminat talepleri yönünden;

2-Davalı-davacı kadın ise; kusur tespiti ve erkeğin kabul edilen boşanma davası, lehine hükmedilen tazminatların ve iştirak nafakası miktarı yönünden istinaf kanun yoluna müracaat etmişlerdir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "...Başvuru harcı tüm talepleri kapsar ancak tarafların her iki dava yönünden de istinaf kanun yoluna müracaat etmiş olmakla ayrı ayrı maktu istinaf karar harcı olmak üzere iki maktu harç yatırması gerekirken tek dava varmış gibi tek karar harcı yatırılmıştır. İlk derece mahkemesince eksik olan harcın tamamlanmasına ilişkin taraflara muhtıra gönderilmeksizin ve eksik harç hususunda HMK 344.maddesi gereğince gerekli işlem yapılmaksızın dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmesi usul ve yasaya aykırı ise de; dosyanın dairemize Uyap sisteminden gönderildiği tarihten inceleme tarihine geçen sürenin uzun olması dikkate alınarak AİHS'nin 6. Maddesinde düzenlenen adil yargılanma ve yargılamanın makul süre içerisinde tamamlanması ilkesininin ihlaline neden olmama yükümlülüğü karşısında; istinaf talebinin kabulü halinde harcın iadesine, istinaf talebinin reddi halinde ise harcın tamamlattırılması dairemizce mümkün olduğundan eksik yatan harcın tamamlanması yönünde geri çevirme işlemi yapılmayarak işin esası incelenmiştir. Eldeki istinafa konu dosyada kadın ve erkek tarafından açılmış iki ayrı boşanma davası olmak üzere iki ayrı dava olmasına karşın karar başlığında tek dava varmışcasına taraf sıfatının eksik yazılması doğru değil ise de yerinde düzeltilebilecek maddi yazım hatası olarak değerlendirilerek yanılgıya işaret edilmiştir. Taraflarca kadının kabul edilen davasındaki hükmün boşanmaya ilişkin bölümü yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmadığından hükmün boşanmaya ilişkin bölümü 24/12/2020 tarihinde kesinleşmiş ve nüfusa işlenmiştir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda ; Dosyada mevcut GSM şirketi cevabı yazısından erkeğin D. K. isimli şahısla ilişkisi nedeniyle güven sarsıcı davranışta bulunduğu, boğazını sıkmak suretiyle fiziksel şiddet uyguladığı, bu halde ağır, kadının ise erkeğe yönelik aşağılayıcı söz söylemesi, kumandayı fırlatması ve davacının kıyafetlerini kesmesi şeklindeki eylemleri sebebiyle az kusurlu olduğu sabittir. Her iki davanın TMK'nın 166/2 maddesi gereğince kabulü gerekirken kadının davasının TMK'nın 166/1 maddesi gereğince kabulü doğru değildir. Zira mahkemece fiziksel şiddetin kadın tarafından affedildiği, en azından hoşgörü ile karşılandığı kabul edilmiş ise de çocuğun yanında gerçekleşen şiddet eyleminin affedilmediği, bu halde mahkeme tarafından erkeğe yüklenen ağır kusur tespiti değişmemekle birlikte kusur oranlarına ilişkin gerekçenin düzeltilmesi gerekmiştir. Az kusurlu olan kadın lehine TMK'nın 174/1-2 maddesi koşulları gerçekleştiğinden maddi manevi tazminata karar verilmesi doğru olmakla birlikte tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile kusur durumları dikkate alındığında maddi ve manevi tazminat miktarları azdır. Müşterek çocuğun yaşı ve ihtiyaçları ile beraber eğitim hayatının devam ettiği dikkate alındığında iştirak nafakasının miktarı da azdır. Açıklanan nedenlerle, davacı-davalı erkeğin kusur tespiti, reddedilen manevi tazminat ve kadın lehine hükmedilen tazminatlara ilişkin istinaf talepleri ile kadının erkeğin kabul edilen boşanma davasına yönelik istinaf talebinin ayrı ayrı esastan reddine, davalı-davacı kadının kusur tespiti, maddi ve manevi tazminat ile iştirak nafakası miktarlarına ilişkin istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin bunlara ilişkin kararlarının kaldırılmasına ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir...." gerekçesiyle davacı-davalı erkeğin, kusur tespiti, kendisinin reddedilen manevi tazminat talepleri ve kadının kabul edilen tazminat taleplerine yönelik istinaf talepleri ile davalı-davacı kadının, erkeğin kabul edilen boşanma davasına ilişkin istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine, davalı-davacı kadının kusur tespiti ve hüküm altına alınan tazminatlar ve iştirak nafakasına yönelik istinaf talebinin esastan kabulü ile kararın maddi -manevi tazminat ve iştirak nafakasına ilişkin bentlerinin infazda tereddüt yaratmamak üzere bütünü ile kaldırılmasına, kadın lehine takdiren 70.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminatın boşanmanın kesinleştiği tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, müşterek çocuk ... lehine taktir edilen aylık 450,00 TL tedbir nafakasının, karar tarihinden itibaren aylık 550,00 TL tedbir nafakasının davalı babadan alınarak davacı anneye verilmesine, karar kesinleştiğinde aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasının erkekten tahsili ile kadına verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1-Davacı-davalı erkek vekili; kusur tespiti, kendisinin reddedilen manevî tazminat talepleri ve kadının kabul edilen tazminat talepleri yönünden,

2-Davalı-davacı kadın vekili ise; kusur tespiti ve erkeğin kabul edilen boşanma davası, lehine hükmedilen tazminatların ve iştirak nafakasının miktarı yönünden temyiz kanun yoluna müracaat etmişlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur tespiti, tazminatlar ve nafakalar ile miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ve 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’nun 4 üncü, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 182 nci ve 330 uncu maddesi. 6098 sayılı kanun'un 50 ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.