"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1610 E., 2023/1446 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ: Ankara 29. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/79 E., 2022/439 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine, ispatlanamayan karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile evliliklerinden 3 reşit çocuklarının olduğunu, davalının uzun süreden beri şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, küçük düşürücü ifadeler kullandığını, tehdit ettiğini, kötü alışkanlıkları olduğunu, içki kullandığını, eve az katkıda bulunduğunu, evin geçimini sağlamadığını, on gündür ayrı yaşadıklarını, kendisinin ablasının yanına gittiğini belirterek boşanmalarına, aylık 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, nafakanın yasal oranda artırılmasına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ile karşı dava ve cevaba cevap dilekçesinde;tarafların 09.02.987 yılında evlendiklerini, karşı davalının yıllarca psikolojik ve cinsel şiddet uyguladığını, cinsellikten kaçınmasını büyü yapılmasına bağladığını, aile mahremiyetini ihlal ettiğini, her tartışmada evi terk ettiğini, hiç bir sorumluluğunu yerine getirmediğini, karşı davalı ve ailesinin yıllarca müvekkiline küfür ve hakaretler ettiklerini, çocuklarını görmesini engellediklerini, ailesi ve amcasının daha da ileri giderek ölümle tehdit ettiklerini, karşı davalının trigeminal nevralji teşhisi konulan müvekkiline ve eve maddî ve manevî katkıda bulunmadığını, 07.02.2020 tarihinde habersizce çocuklarını ve ailesini önemsemeden evi terk ettiğini belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tanık beyanlarına göre kocanın eşine birden fazla kez fiziksel şiddet uyguladığı, eşine karşı toplum içinde sen ne bilirsin sus şeklinde söylediği, davacı-karşı davalı kadına atfı kabil bir kusurun ise ispatlanamadığı, davalı-karşı davacı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davalı-karşı davacı erkeğin ispatlanamayan davasının reddine, davacı-karşı davalı kadının davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile boşanmalarına, davacı-karşı davalı kadın yararına hükmedilen aylık 250,00 TL tedbir nafakasının devamına, karar kesinleştikten sonra aylık 350,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, hükmedilen nafakanın her yıl TÜFE oranında kendiliğinden artırılmasına, 20.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminatın davalı-karşı davacı erkekten alınarak davacı-karşı davalı kadına verilmesine, davalı-karşı davacı erkeğin tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, davacı-davalı yararına hükmolunan tedbir-yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarları, reddedilen tazminat talepleri bakımından istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı-davacı erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, davacı-davalı yararına hükmolunan tedbir-yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarları, reddedilen tazminat talepleri yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında asıl ve karşı davanın ispatlanıp ispatlanmadığı ve davaların kabülü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ve maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, erkeğin reddedilen tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.