Logo

2. Hukuk Dairesi2023/10111 E. 2024/6615 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur durumu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2042 E., 2023/2502 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Samsun 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/9 E., 2023/115 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın ve karşı davanın kabulüne, boşanmanın fer'îlerine, ziynet alacağı talebinin kısmen kabulü, kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, ziynet alacağı talebinin kabulüne hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarını kabul etmediğini, kadının kusurlu hareketleri nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını iddia ederek kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata, kadının diğer taleplerinin reddine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; her iki tarafında boşanma taleplerinin olduğu, tanıkların dinlendiği, dinlenen tanık beyanlarından tarafların iki yıldır ayrı yaşadıkları, davalı kocanın evine çok bakmadığı, evde eşya bozulduğunda davacı kadının annesinin aldığı, davacının annesinin para gönderdiği, davalı kocanın çocuklarıyla ilgilenmediği, çocukların maddî ihtiyaçlarını karşılamadığı, davalı kocanın davacı kadını ailesine göndermediği,

davalı kocanın davacı kadın konuşurken dinlemediği, surat astığı, yüzüne bakmadığı, tanık ... 'in "... Babamda annemin hırsızlık yaptığını söyleyerek annemi bize kötüledi. Annem hırsızlık suçlaması yüzünden evden gitti..." şeklindeki beyanından davalı kocanın davacı kadını hırsızlıkla suçladığı, tanık ... 'in ".. Babam bir seferinde biz kapı çaldığında kapıyı duymadığımız için oturduğumuz odanın kapının yerinden çıkartarak önümüze koymuştu..." şeklindeki beyanı, davalı kocanın davacıya karşı "sen bir şey bilmiyorsun. Bir şeyden anlamıyorsun..", "sen ne anlarsın , sen ne bilirsin", "sen ne anlarsın, boş konuşma" dediği, davalı kocanın eşine karşı küçümseyici sözler söylediği, tanık ...'in ". Hatta davacı davalı için "ben onun yemeğini ekmekiğini ütüsünü falan yapmak zorunda değilim dedi bizim yanımızda..." şeklindeki sözlerinden davacı kadın davalı için ""ben onun yemeğini ekmekiğini ütüsünü falan yapmak zorunda değilim"dediği, tanık ...'ın ".. Davacı ... evi terk etmiştir, evi terk ettikten sonra davacıyı aradım bana söylediği "geri dönmeyeceğim, kapıyı açmak istemediği, yemek yapmak istemediği, hiç bir şeyi eşine sormak zorunda olmadığı, eşinin ona karışamayacağını" söyledi..." şeklindeki beyanlarından davacı kadın "kapıyı açmak istemediği, yemek yapmak istemediği, hiç bir şeyi eşine sormak zorunda olmadığı, eşinin ona karışamayacağını" söylediği, davacı kadın fındık zamanı Ünye'ye gittiğinde kayın pederine ve görümcesine yemek vermediği, davacı kadının davalının ailesini istemediği, gelen misafirlerle ilgilenmediği, tanık beyanlarının bir kısmının duyuma dayalı ve soyut beyanlar olduğu, itibar edilemeyeceği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ve boşanmaya neden olan olaylarda davacı-karşı davalı kadının hafif davalı-karşı kocanın ise ağır kusurlu olduğu, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olmakla boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu. gerekçesi ile; asıl boşanma davasının ve karşı boşanma davasının kabulü ile, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ... in velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir iştirak nafakasına, tarafların ortak çocuğu 21.09.2004 doğumlu ... yargılama devam ederken reşit olduğundan bu çocuk yönünden velâyet hususunda karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminataDavalı kocanın maddî ve manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, ziynet alacağı talebinin kısmen kabulü kısmen reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur.

2. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadının davası ve ekleri, karşı davanın kabulü, erkeğin tazminat istemlerinin reddi ile ziynet eşyası yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine istinafa konu ziynet eşyası miktarı 238.730,00 TL’nin altında kaldığından kesin, diğer yönlerden 6100 sayılı Kanun'un 361 inci maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur tespiti kadın lehine hükmedilen nafakalar, tazminatlar, velâyet, çocuk lehine hükmedilen nafakalar, erkeğin davasının tam kabulü yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulünün gerekip gerekmediği, kadın yararına nafaka ve tazminat takdirinin ve miktarlarının isabetli olup olmadığı, çocukların velâyeti ve çocuklar için hükmedilen nafakaların miktarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanunu’nun 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 336 ncı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.