Logo

2. Hukuk Dairesi2023/10138 E. 2024/7447 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında kusur belirleme, velayet, iştirak ve yoksulluk nafakası ile tazminat miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/502 E., 2023/1131 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/507 E., 2021/25 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı erkek dava dilekçesinde özetle; evliliğin başından itibaren kadının onur kırıcı davranışlarda bulunduğunu, erkeğin halen yurt dışında çalıştığını, yıllarca değişik ülkelerde çalışarak ailesinin geçimini sağlamaya çalıştığını, kadının, müvekkilinin kendisini aldattığından şüphelenerek üçüncü kişilerin yanında aldatıldığını tekrarlayarak küçük düşürüp itibarını zedelediğini, çocuklarının yanında hakaretler ettiğini, kızı ve kadının sürekli müvekkilini takibe aldıklarını, o yüzden defalarca telefon hatlarını değiştirdiğini, memleketi Batman'a gitme konusunda sürekli fikir değiştirip tutarsız davranışlar sergilediğini, aynı şekilde müvekkilinin yanına gidince yurt dışında yaşama, çocukların orada eğitim görmesi konusunda da tutarsız davrandığını, yurt dışına gidip bir süre sonra İstanbul'a döndüğünü, 2019 Ocak yılbaşı akşamı müvekkilinin eşi ve kayınvalidesinin birden küfür, hakaret, beddualarına maruz kaldığını, sinirle evden ayrılıp üç gün kardeşinde kaldığını, kadın ve kardeşlerinin çeteyle tehdit ettiklerini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının psikolojik şiddet gördüğünü, eşinin ailesine saygısız davrandığını, çocukları anneye karşı doldurduğunu, başörtüsünü çıkarma konusunda zorladığını, beğenmediğini, çocukların da annelerinden utandıklarını söylediklerini, sürekli boşanmayı teklif ettiğini, akrabalarından dinen boşandığını öğrendiğini, çok kez fiziksel şiddet uyguladığını, ailesinin gelmesini istemediğini, kadına danışmadan hareket ettiğini, önemsemediğini, boşanmakla, çocukları uzaklaştırmakla tehdit ettiğini, kadının ve ailesinin dinlendiğini ikrar ettiğini belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar için ayrı ayrı aylık 2.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 300.000,00 TL maddî ve 300.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesinin talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, kadını beğenmediği, dış görünüşünü eleştirdiği, eşi ve çocuklarıyla ilgilenmediği, kadının pandemide 1.000,00 TL devlet yardımı aldığı, komşularından yardım aldığı, erkek tanığı İbrahim ile kadın arasında husumet olduğundan tanık bayanının değerlendirilmediği, tarafların aile sorumluluklarını taşımadıkları, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, 2005 ve 2012 doğumlu ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuklar için ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, boşanmakla yoksulluğa düşeceğinden kadın lehine aylık 1.400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal koşulları oluştuğundan kadın lehine 35.000,00 TL maddî ve 45.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, tedbir, iştirak, yoksulluk nafakaları, velâyet, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat, reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı- karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; eksik inceleme, kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının erkeği küçük düşürücü sözler söylediği, hakaret ettiği, açıkça istinaf edilmeyen ve Mahkemece kadına yüklenen aile sorumluluğunu yerine getirmediği, erkeğin ise eşini beğenmediğini söylediği, boşanma konusunda baskı yaptığı, kadın ve çocuklara maddî destek olmamakla tehdit ettiği, dinen boşadığını söylediği, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığı, aile sorumluluklarını yerine getirmediği vakıalarının sabit olduğuna, kararın kusur gerekçesinin vakıalar yönünden açıklanan şekilde düzeltilmesine, boşanmaya neden olan olaylarda yine de erkeğin ağır, kadının hafif kusurlu olduğuna, ortka çocuk 17.06.2005 doğumlu ... ergin olmakla, tedbir nafakasının kendiliğinden kalktığı, erkeğin bu çocuk yönünden velâyet ve iştirak nafakasına, kadının iştirak nafakasına ilişkin istinaf talepleri konusuz kaldığından bu yönlerden karar verilmesine yer olmadığına, tarafların ekonomik sosyal durumları, erkeğin kendi gönderdiği maildeki beyanları, günün ekonomik koşulları ile hakkaniyet ilkesi uyarınca ortak çocuk ... için hükmedilen iştirak nafakasının yetersiz olduğu gerekçesiyle aylık 2.500,00 TL iştirak nafakasına, tarafların ekonomik sosyal durumları, günün ekonomik koşulları ile hakkaniyet ilkesi uyarınca yoksulluk nafakasının az olduğu gerekçesiyle kadın lehine aylık 3.500,00 TL yoksulluk nafakasına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, ihlal edilen mevcut veya beklenen menfaat ile kişilik haklarına yapılan saldırı, hakkaniyet ilkesi uyarınca kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatların miktarının az olduğu gerekçesiyle kadın lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, tarafların diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı- karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, iştirak ve yoksulluk nafakası, velâyet, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat, reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, iştirak ve yoksulluk nafakası, tazminatlar, velâyet noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.