"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1740 E., 2023/1357 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ: Gaziosmanpaşa 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/540 E., 2021/296 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 10.08.1997 tarihinde evlendiklerini, ortak iki çocuklarının olduğunu, tarafların evliliğinin son dönemlerinde fikren ve ruhen anlaşamadıklarını, davalı-davacı tarafın müvekkiline psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını ve müvekkilini küçük düşürücü hakaretlerde bulunduğunu, müvekkilinin bu durumlara çocukları için katlandığını, tarafların ilk önce anlaşmalı boşanma davası açtığını ancak davalının ön inceleme duruşmasında anlaşmalı boşanmaya yanaşmadığını, davalı-davacı evlilik birliği içerisinde eşine ve çocuklarına karşı görevlerini yerine getirmediğini, tarafların ayrı yaşadıklarını, davalı-davacı eşiyle ve çocuklarıyla görüşmek istemediğini, haber vermeksizin evi terk ettiğini, müvekkilinin maddî geliri olmadığından evine ve çocuklarına bakamadığını, davalının ise beyaz eşya işinde çalıştığını ve aylık gelirinin 4.000,00 TL olduğunu, taraflar arasında baş gösteren şiddetli geçimsiz nedeniyle evlilik birliğinin devamının mümkün olmadığını belirterek tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocukların her biri için aylık 500,00'er TL iştirak nafakasına, davacı-davalı için aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, 15.000,00 TL manevi, 5.000,00TL maddî tazminatın davalı-davacı alınarak müvekkiline verilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı-davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ile karşı dava ve cevaba cevap dilekçesinde; taraflar arasındaki evlilikte kusurlu olan tarafın tamamen davacı-davalı kendisi olduğunu, tarafların anlaşmalı boşanma hususunda anlaştıklarını ancak davacının aşırı istekleri ve hakarete varan talepleri nedeniyle anlaşmanın bozulduğunu, kadının sinirli yapıda olduğunu, saygısız ve seviyesiz davranışları nedeniyle evliliği müvekkiline zehir ettiğini, müvekkilinin evliliğin ilk yıllarından beri kadının yoğun psikolojik şiddetine maruz kaldığını, müvekkilinin ise uysal bir yapıda olduğunu ve evlilik birliğinin üzerine yüklediği görevleri yerine getirdiğini, kadının müvekkilini üçüncü kişilerin yanında küçük düşürdüğünü, evde saklı kalması gereken mahrem konuları ailesi dahil başkalarıyla paylaştığını, davacının babasının yönlendirmeleriyle hareket ettiğini, müvekkilinin 3 yaşında menenjit geçirdiğini, hayatını engelli olarak devam ettirdiğini, kadının bu nedenle müvekkiline hiç ısınamadığını, müvekkilinin işinden arta kalan zamanlarını eviyle ve çocuklarıyla geçirdiğini, taraflar arasında uzun zaman kavgaların devam ettiğini ancak bu kavgalarda bağırıp çağıranın ve ağza alınmayacak küfürleri hep kadının ettiğini, kadının müvekkilini evden kovduğunu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, müvekkilinin tüm bu yaşananlardan dolayı büyük elem ve ızdırap yaşadığını belirterek kadın tarafına açılan davanın reddi ile karşı davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili yararına 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yapılan yargılama sırasında toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalının davacıya şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, evden kovduğu, eşiyle ve çocuklarıyla yeterince ilgilenmediği, tarafların kızının evdeki huzursuzluktan etkilenerek biriyle kaçtığı, davalı-karşı davacı eşinin sinirli bir yapıda olduğunu ve kendisine hakaret ettiğini iddia etmiş ise de bu hususu ispata yarar yeterince delil sunmadığı, tarafların evlilikleri boyunca sık sık tartıştıkları, davalının tartışma sonrası davacıyı evden kovduğu, daha sonrasında sebepsiz yere müşterek evi terk ettiği, eşinin ve çocuklarının maddi durumuyla ilgilenmediği, evliliğin sona ermesindeki olaylarda davalı-karşı davacının daha ağır kusurlu, davacı-karşı davalının ise hafif kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın kabulü ile, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası maddesi uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında, kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk Alena Salik yargılama sırasında ergin olduğundan velayeti hususunda karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuk Hasan Salik ve kadın için hükmedilmiş olan aylık 400,00'er TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra aylık 400,00'er TL iştirak ve yoksulluk nafakası olarak erkekten alınarak kadına verilmesine, ortak çocuk Alena Salik'in dava tarihinde davacı-davalı anne ile yaşamadığı anlaşıldığından dava tarihinden itibaren tedbir nafakası verilmesi talebinin reddine, 5.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur tespiti ve kararın tamamı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında asıl ve karşı davanın ispatlanıp ispatlanmadığı ve davaların kabülü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ve maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, erkeğin reddedilen manevî tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.