Logo

2. Hukuk Dairesi2023/10170 E. 2024/7502 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur, velayet, maddi ve manevi tazminat ile nafaka miktarlarının tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile hakkaniyet kuralı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin maddi ve manevi tazminat miktarlarına ilişkin kararının az olduğu gerekçesiyle bozulmasına, kararın diğer kısımlarının ise onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/861 E., 2023/1554 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm

kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Dikili 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/5 E., 2021/28 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerinin kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı kadın dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin sürekli azarladığını, küçük düşürdüğünü, hakaret ettiğini, şiddet uyguladığını, küfür ettiğini, evden kovup attığını, tehdit ettiğini, alkol bağımlısı olduğunu, başka kadınlarla mesajlaştığını, ihtiyaçlarını karşılamadığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin kendisine verilmesini, aylık 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasının, çocuklar için aylık ayrı ayrı 500,00 TL tedbir-iştirak nafakasının, faizi ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın davalı erkekten alınarak kendisine verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı karşı davalı kadının iddialarının doğru olmadığını, davacı karşı davalı kadının erkeğin annesini istemediğini, bir kaç kez evi terk edip gittiğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, Türk vatandaşı olması ile değiştiğini, hakaret ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine, çocuklar için aylık ayrı ayrı 500,00 TL tedbir-iştirak nafakasının, 50.000,00 TL manevî tazminatın davacı karşı davalı kadından alınarak davalı karşı davacı erkeğe verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya arasında mevcut olan Dikili 1. Asliye Ceza Mahkemesi 29.03.2019 tarihli 2019/44 Esas, 2019/244 Karar sayılı ilamında iki tarafın müşteki-sanık sıfatıyla yer aldığı, eşe karşı kasten yaralama suçunda her iki taraf da adli para cezası ile cezalandılarak haklarında HAGB kararı verildiği, davalı karşı davacı erkeğin, davacı karşı davalı kadına fiziksel şiddet uyguladığı, tokat attığı, araç içerisinde darp ettiği, hakaretlerde bulunduğu, tanıkların yanında " gerizekalı, aptal, o... " dediği, kadına yönelik aşağılama içeren söylemlerde bulunduğu "bir b... bundan çıkmaz, o... böyle mi sigara içilir, nasıl oturuyorsun sen böyle" dediği, kadının yabancı olmasından kaynaklı Türk mahkemelerinin kendi tarafında olacağından dolayı boşanma davası açamayacağı, açtığı takdirde de kendisini süründürmekten bahisle tehdit ederek korkuttuğu ve psikolojik baskı uyguladığı, kadını evden kovduğu, kadının tanıkların evinde kaldığı, daha sonra her ne kadar davalı karşı davacı erkek, kadına eve dön çağrısında bulunmuş olsa da bu çağrının samimi olmadığı, evlilik birliğinin yeniden kurulmasına yönelik olmadığı, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda davalı karşı davacı erkeğin evlilik birliği içerisinde ağır kusurlu olduğu, davacı karşı davalı kadının da az kusurlu olup, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetleri hususunda "davalı babanın çocuklarının velâyetlerini alabilecek ve sürdürebilecek düzen içerisinde olduğu, davalının mevcut düzeni ve şartlarının anneye nazaran daha iyi durumda ve babanın maddî olanaklarının çocuklar için daha elverişli olduğu" şeklinde rapor düzenlendiği gerekçesi ile ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına maddî ve manevî tazminat koşulları gerçekleştiği gerekçesi ile 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminatın hükmün boşanma yönünden kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı karşı davacı erkekten alınarak, davacı karşı davalı kadına verilmesine, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı kadının az kusurlu olduğu, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile 30.12.2020 tarihli ara kararında davacı karşı davalı kadın için takdir edilen tedbir nafakasının hükmün kesinleşmesine kadar devamına, hüküm kesinleştiği tarihten itibaren davacı karşı davalı için aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamı ile davalı karşı davalı erkekten alınarak davacı karşı davalı kadına verilmesine, karşı davada manevî tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine, karşı davada iştirak nafakası talebinin şartları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davalı karşı davacı erkek vekili; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, manevî tazminat talebinin reddi, yoksulluk nafakası ve miktarı, iştirak nafakası talebinin reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davacı karşı davalı kadın katılma yoluyla; erkeğin davasının kabulü, tedbir nafakasının miktarı, velâyet, tazminat miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiş ise de, takdir edilen tazminat miktarları, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alındığında az olduğu gerekçesi ile davacı karşı davalı kadının tazminat miktarlarına yönelik istinaf talebinin kabulü ile kararın bunlara ilişkin hüküm fıkralarının kaldırılmasına, kaldırılan hükümler hakkında yeniden hüküm tesisine, davacı karşı davalı kadın yararına, 50.000,00 TL maddî tazminatın boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı karşı davacı erkekten alınarak davacı karşı davalı kadına verilmesine, 50.000,00 TL manevî tazminatın boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı karşı davacı erkekten alınarak davacı karşı davalı kadına verilmesine, davacı karşı davalı kadının diğer, davalı karşı davacı erkeğin tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı karşı davacı erkek vekili; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, manevî tazminat talebinin reddi, yoksulluk nafakası ve miktarı, iştirak nafakası talebinin reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davacı karşı davalı kadın vekili katılma yoluyla; erkeğin davasının kabulü, tedbir nafakasının miktarı, velâyet ve tazminat miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davalarının kabulünün doğru olup olmadığı, kadın yararına maddî-manevî tazminat ile yoksulluk nafakası koşullarının oluşup oluşmadığı, miktarlarının uygun olup olmadığı, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesinin doğru olup olmadığı, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarının uygun olup olmadığı, erkek yararına manevî tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, çocuklar için anneden iştirak nafakası alınması gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu`nun 50 ve 51 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı karşı davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı karşı davalı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminatların miktarları yönünden davacı karşı davalı kadın yararına BOZULMASINA,

2.Davalı karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı karşı davalı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'a yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'e iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.