Logo

2. Hukuk Dairesi2023/10178 E. 2024/6959 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan kusurun belirlenmesi, manevi tazminat miktarı ve vekalet ücreti takdiri uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararı bozmayı gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/773 E., 2023/1333 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/808 E., 2021/147 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evli olduklarını, bu evlilikten ortak bir çocukları olduğu, davalının ilgisiz davranışları olduğunu ve eşlik görevlerini yerine getirmediğini, müvekkilinin davalının iftira ve hakaretlerine maruz kaldığını, davalının müvekkilinin kendisi ile aynı yatakta uymasına izin vermediğini, davalının telefonun sürekli meşgul olduğunu, gece geç saatlere kadar başka erkeklerle konuştuğunu, müvekkili ile davalının yalnız bir kere tatile çıktıklarını, davalının müvekkiline ''sen erkek misin, tipine bak, yanıma yakışmıyorsun'' gibi sözler söylediğini, davalının kafelerde başka erkeklerle buluşup oturduğunu, ortak çocuklarının bakımlarını uzun süre davacının annesinin üstlendiğini, davalını pazar günleri birkaç saat çocuğu görmeye geldiğini, onun dışında çocuk ile ilgilenmediğini belirterek, tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili süresinden sonra sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın hiç bir maddi gerekçeye dayanmayan kıskançlıklarının evliliği çekilmez hale getirdiğini, davacının müvekkiline '' senin gibi bir orospu ile evli kalamam boşşun dediğini, tarafların müşterek çocukların yanında '''annen benimle yatarsa parasını veririm '' gibi hakaretler söylediğini, müvekkilinin her kafeye gittiği arkadaşıyla ilişkisi olduğunu iddia ettiğini, davacının müvekili ile aynı yatağı paylaşmak istemediğini, davalının müvekkiline ağır hakaretlerde bulundğunu belirterek tarafların boşanmalarına, müşterek konutun müvekkili ve çocukların lehine tahsis edilmesine, müşterek çocuklar için aylık 750,00TL tedbir nafakasına, müvekkili lehine 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine ve yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının evini, eşini ve çocuğunu ihmal ettiği, çocuğu ile yeteri kadar ilgilenmediği, çoğunlukla çocuğun bakımıyla davacının annesinin ilgilendiği, davalının davacıya hakaret içeren ve küçük düşürücü sözler söylediği, onu aşağıladığı, davalının uzun süre ve gece geç saatlere kadar telefonda konuştuğu yönündeki tanık beyanlarının ...'den gelen görüşme ve mesajlaşma kayıtları ile de desteklendiği, davalının evliliğin kendisine yüklediği görevleri yerine getirmekte ihmalkar davrandığı, tüm bu sebeplerle evlilik birliğinin davalının kusurlu davranışları nedeniyle onarılmaz derecede temelinden sarsıldığı, davalının aksini ispata yarar bir delil ve tanık sunamadığı anlaşıldığından davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, velayetin davalı anneye verilmesine bebe ile kişisel ilişki tesisine, müşterek küçük çocuk için aylık 350,00 TL tedbir nafakasının davacıdan alınıp davalıya verilmesine, hükmün kesinleşmesinden itibaren aylık 350,00 TL üzerinden iştirak nafakası olarak devamı ile davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, fazlaya ilişkin nafaka taleplerinin reddine, 10.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınıp, davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin reddine, davalının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesi süresinde olmasa da inkar çerçevesinde delillerinin toplanmamasının ve müvekkilinin boşanmayı kabul etmesine rağmen ve manevî tazminat talebinin yüzde doksanının reddedilmesine rağmen müvekkili lehine vekâlet ücreti verilmemesinin doğru olmadığını, erkek yararına manevî tazminat takdiri ve miktarının hatalı olduğunu beyanla istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, vekâlet ücreti, manevî tazminat hususlarında temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık kusur belirlemesi, manevi tazminat ve miktarı ile vekalet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 323 üncü, 326 ncı ve 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’nun 4 üncü, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası. 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.