Logo

2. Hukuk Dairesi2023/10221 E. 2024/6957 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Fiili ayrılık nedeniyle açılan boşanma davasında, daha önce açılan ve reddedilen boşanma davası sonrasında tarafların yeniden bir araya gelip gelmediği ve evlilik birliğinin devam edip etmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Daha önce reddedilen boşanma davasından sonra tarafların bir araya gelmedikleri ve evlilik birliğini yeniden tesis etmedikleri anlaşıldığından, fiili ayrılık nedeniyle boşanma kararı verilmesinin hukuka uygun olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1500 E., 2023/1549 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bolu Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/392 E., 2022/202 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; daha önceden de boşanma davası açtığını ve davanın reddedildiğini iddia ederek fiili ayrılık nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadına usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; iş bu davanın davacısı ... tarafından açılan mahkemenin 2017/447 E. Sayılı boşanma davasında verilen davanın reddine ilişkin kararın 10.09.2018 tarihinde kesinleştiği , iş bu davanın 15.09.2021 tarihinde yani ilk davanın kesinleşme tarihinden itibaren üç yıllık süre geçtikten sonra açıldığı, davacı ve davacı tanıklarının beyanlarından reddine karar verilen ilk boşanma davası sonrasında tarafların bir araya gelmedikleri, ortak hayatın yeniden tesis edilemediği anlaşılmakla TMK 166/son maddesi koşullarının oluştuğu, davacının dava dilekçesinde boşanmanın ferilerine yönelik herhangi bir talebinin olmadığı , davalının süresi içerisinde usulüne uygun tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmadığı, dolayısıyla usulüne uygun olarak boşanmanın ferileri konusunda herhangi bir talepte bulunmadığı, her ne kadar davalı vekilince 04.05.2022 tarihli beyan dilekçesi ile tarafların bir araya gelememesinde tamamen davacının kusurlu olduğu beyan edilerek müvekkili lehine maddi ve manevi tazminat talep edilmiş ise de usulüne uygun tebliğe rağmen süresi içerisinde cevap dilekçesi sunularak talep edilmiş maddi ve manevi tazminat talebi olmaması, TMK'nın 166/son maddesi uyarınca boşanma kararı bakımından, kusurun bir unsur olmaması, kusurun yalnızca boşanmanın feri sonuçlarının düzenlenmesinde etkili olması, bu yönde de usulünce yapılmış bir talep olmadığından kusur değerlendirmesi yapılmadığı belirtilerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166/son maddesi uyarınca fiili ayrılık nedeniyle boşanmalarına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin boşanmayı gerektirecek herhangi bir kusurunun ispat edilemediğini, gerekçeli kararda belirtildiği üzere, tarafların bir araya gelememesinde tamamen kusurlu olan tarafın ekonomik durumu iyi olan ve mal varlığı bulunan tarafın davacı olduğunu, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; retle sonuçlanan boşanma davasındaki hükmün kesinleşme tarihinden sonra tarafların evlilik birliğinin devamı anlamında bir araya gelmedikleri, evlilik birliğini yeniden tesis etmediklerinin anlaşılmasına göre davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun olduğundan davalı tarafın istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin boşanmayı gerektirecek herhangi bir kusurunun ispat edilemediğini, gerekçeli kararda belirtildiği üzere, tarafların bir araya gelememesinde tamamen kusurlu olan tarafın ekonomik durumu iyi olan ve mal varlığı bulunan davacı tarafın olduğunu, bu nedenlerle kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erkek tarafından fiili ayrılık nedenine dayalı olarak açılan boşanma davasında kabule ilişkin şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, dayanak davada verilen ret kararından sonra ortak hayatın yeniden kurulup kurulmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.