"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1037 E., 2023/1319 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Trabzon 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/219 E., 2023/164 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile karşı tarafın 2017 tarihinde evlendiklerini, davalının evliliklerinin daha başlarında eve alkollü geldiğini, karşı tarafın işsiz kaldığın süreçte herhangi bir iş arayışı sürecine girmediğini, bu süreçte alkol almaya devam ettiğini, hafta sonları eve gelmemeye, evde ise huzursuzluk çıkarmaya başladığını, evliliklerinin ikinci yılında araç almak isteyen davalının müvekkilinin altınlarını kullanarak araç satın aldığını, ancak aracı davacıya bir gün dahi kullandırmadığını, süreç içerisinde davalının alkol alışkanlığının müvekkilini tedirgin ettiğini, müvekkilinin davalının hal ve hareketlerinde değişiklikler tespit ettiğini, olmayan şeyleri oldu gibi düşünüp müvekkilini zora soktuğunu, olmayan durumlara inandığını halüsinasyon ve sanı görmeye başladığını, yine müvekkilin ortak konutun banyosuna kınaya benzeyen ve beyaz renk bir madde bulduğunu, müvekkilinin davalının sentetik uyuşturucu madde kullandığını fark ettiğini, devamında müvekkili 2011 yılında ve 2021 yılının nisan ayında davalının uyuşturucu nedeniyle adli sicilinde kayıt olduğunu öğrendiğini, tarafların en son yaklaşık dokuz ay öcne ortak konutta yaşadığını, özellikle davalının sanrılarının ve alkol kullanımının artarak devam etmesi ve yaşanan şiddet olayı üzerine müvekkilinin ortak konuttan ayrılmak zorunda kaldığını, müvekkilinin bu durumu kayın validesi ile paylaştığında bir süre köy evinde yaşamalarını önerisi üzerine yaklaşık olarak 1,5 ay köy evinde yaşadıklarını, burada yaşanan bir tartışma üzerine davalının evden ayrıldığını, 16.07.2021 tarihinde müvekkilini arayarak onu ölümle tehdit ettiğini, yine sopayla camı kırarak eve girdiğini ve müvekkilini korkuttuğunu, müvekkili bunun üzerine jandarmayı aradığını, yine davalının bu olay esnasında sanrılarının etkileri ile davacının ailesini arayarak müvekkilinin başka biriyle evden kaçtığını iddia ettiğini, devamında jandarmanını müdahalesi ile olayın sonlandığını, müvekkilinin 6284 sayılı Kanun uyarınca önleyici tedbir kararı aldırdığını, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini, davalının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olması nedeniyle müvekkili adına 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; davacı ile aralarında yaşanan bir tartışma neticesinde bir anlık öfke ile kendisine dava açtığını, dava dilekçesinde öne sunulan iddiaları davacı ile aralarında çözdüklerini, davacı vekilinin dava dilekçesinde kendisi aleyhinde alkol ve uyuşturucu madde kullanan biri olarak yansıtmış olsa da bu durumun doğru olmadığını, eşinin alkol ve uyuşturucu almasından rahatsız olmasını kendisine bildirmesi sonucunda tedavi olmaya başladığını, eşini sevdiğini ve onu üzmek istemediği için bu zararlı alışkanlıkları terk ettiğini, yine davacıya fiili saldırı uyguladığı iddiasının da gerçeği yansıtmadığını kendi kendine öfkelenerek eve zarar verdiğini davacı eşine karşı hiç bir eylemi olmadığını, aldığı aracı davacı ve kendi kattıkları ile ortak aldıklarını, davacının istediği zaman aracı alıp kullandığını, davacı eşini sevdiğini ve boşanmak istemediğini, eşini sevdiği için alışkanlıklarını değiştirdiğini, açılan boşanma davasının ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin uyuşturucu kullanmak ve ev eşyalarına zarar vermek suretiyle evliliğin çekilmez hale gelmesinde tam kusurlu olduğu, davacı kadının ise dosya kapsamına göre kusursuz olduğu anlaşıldığından, davanın kabulüne tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın lehine 50.000,00 TL maddî tazminata, manevî tazminat talebinin reddine hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; iddiaları reddettiğini, davacı eşi ile aralarında evlilik birliğini sonlandıracak bir durumun söz konusu olmadığını, evliliklerine şans verilmesi gerektiğini belirterek, istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; davanın reddine, tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olacak nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kadının boşanma davasının ve tazminat talebinin kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ve 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.