"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1184 E., 2023/1468 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Ankara 19. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/1043 E., 2022/288 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkiline küfür ve hakaret ettiğini, aşağıladığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, psikolojik baskı ve şiddet uyguladığını, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, şiddet eğilimi gösterdiğini, evi terk ettiğini belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müvekkili yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl TÜFE oranında artırılmasına, faizi ile birlikte 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, davacının müvekkiline hakaret ve tehdit ettiğini, ortak çocuklara müvekkilini kötülediğini, çocukları kışkırttığını, "evi benim üzerime yap, sonra ne yaparsan yap, bizi ilgilendirmez" dediğini, aşağılayıcı ifadelerde bulunduğunu, "ben seni 3 yıl önce Allah katında boşadım, ne yaparsan yap" dediğini, müvekkili maddî bir araç gibi gördüğünü belirterek davanın reddini savunmuş, müvekkili yararına 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının davacıya ve onun yakınlarına küfür ve hakaret ettiği, bunun bir seferlik bir şey olmayıp süreklilik arz ettiği, davalının yeterli gelirinin olmasına rağmen eş ve çocukların geçimi için yeterli para ayırmadığı, evin ve çocukların geçimini büyük ölçüde davacının üstlenmek zorunda kaldığı, davalının eşinden habersiz gizlice krediler kullandığı, kredilerin nereye kullanıldığı konusunda eşine yeterli bilgi vermeyip eşin güvenini sarstığı, son olarak ise Ankara'da işinden ayrılıp eş ve çocukların görüşüne başvurmayıp konutu terk edip İstanbul'da yaşamaya başladığı, erkeğin belirtilen tüm bu hususlarda kusurlu olduğu, kadının ise erkeğe hakaret ve küfür ettiği, sonuç olarak her iki yanın da kusurlu olduğu, buna karşın erkeğin kusurunun kadına göre ziyadesiyle fazla olduğu, son tahlilde kadının az erkeğin ise ağır kusurlu olduğu, konutu terk eden, bu süreçte birlik görevlerini yerine getirmeyen, başka bir şehre yerleşen erkeğin boşanmaya itirazının samimi olmadığı, erkek ağır kusurlu olduğundan esasen itirazın sonuca etkisinin de olmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, davacı kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, 30.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiş, davacının yoksulluk nafakası, davalının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın hukuka aykırı olduğunu, boşanmaya neden olan olaylarda davacının kusurlu olduğunu, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, davacının tanıklarının akrabaları olduğunu, tanık beyanlarının çelişkili ve inandırıcılıktan uzak olduğunu, hükme esas alınamayacağını belirterek kararın tümüyle kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden temyiz ederek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, tazminat ve nafakanın haksız olduğunu belirtmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olacak nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kadının boşanma davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ve 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddelerinin birinci ve ikinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.