"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3448 E., 2022/3681 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/258 E., 2022/683 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, ziynet alacağı davasının husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun sair istinaf sebepleri incelenmeksizin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ( 6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin, birinci fıkrasının (a) bendinin (4) üncü alt bendi uyarınca re'sen kaldırılmasına ve Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince gönderme kararı sonrasında yeniden yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların anneye bırakılmasına, ortak çocuklardan ... için 750,00 TL, ...için 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL manevî ve 100.000,00 TL maddî tazminata, dava dilekçesinde belirttiği ziynet eşyalarının aynen olmadığı takdirde bedelinin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin bitmesinde kusurlu tarafın davacı ve davacının ailesinin olduğunu, bu nedenlerle davacının davasının ve tüm taleplerinin reddine, boşanmaya karar verilecek olursa, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine karar verilmesini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 02.11.2021 tarihli kararı ile erkeğin ortak çocuğa hakaretlerde bulunduğu, ortak çocuğa annesi hakkında olumsuz isnatlarda bulunduğu, eş olarak birlikte bulunulması gereken sosyal ortamlarda eşini yalnız bıraktığı, eşinin ailesini müşterek konutta istemediği, eşine hakaret edip aşağıladığı, eşinin ailesine hakaret ve küfür içerikli sözler söylediği, çocuklarına sevgi, şefkat ve ilgi göstermediği, en son yaşanan olayda baldızına "gelin kardeşinizi alın götürün" demek suretiyle eşini evden kovduğu, bu olay üzerine kadının ailesinin davacı ...'ya götürdüğü, davacı kadının eşine hakaret ve aşağılama içerikli sözler sarf ettiği, eşinin ailesini istemediği, geldiklerinde iyi muamele göstermediği, hakaret içerikli sözler söylediği, sık sık ...'da yaşayan ailesinin yanına gidip eşini uzun süreli olarak yalnız bırakıp ihmal ettiği belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına nispeten ağır kusurlu olduğu, çocukların ihtiyaçları ve sosyal inceleme raporu dikkate alınarak tarafların ortak çocukların belirlendiği, çocukların, tarafların ekonomik durumu, velâyet kendisine verilmeyen tarafın ödeme gücü ile hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak iştirak nafakasının belirlendiği, tarafların ekonomik sosyal durumu, kusur durumu ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşüp düşmeyeceği değerlendirilerek nafaka ve maddî ve manevî tazminat ödenmesine hükmedildiği gerekçesi ile davanın kabulüne tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklara ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir ve 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve 700,00 TL yoksulluk nafakasına, 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, ziynet alacağı davasının husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davacı kadın vekili tarafından, kusur belirlemesi, hükmedilen nafakalar ile tazminatların miktarları ve vekâlet ücreti yönlerinden, davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadının boşanma davası ve ekleri yönlerinden istinaf talebinde bulunulmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesince yapılan inceleme sonucunda, 15.03.2022 tarihli kararı ile; eksik inceleme yapıldığı belirtilerek, kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin, birinci fıkrasının (a) bendinin (4) üncü altbendi uyarınca re'sen kaldırılmasına ve Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlık kısmında tarih ve sayısı bilertilen kararı ile; gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonucunda; erkeğin ortak çocuğa hakaretlerde bulunduğu, ortak çocuğa annesi hakkında olumsuz isnatlarda bulunduğu, eş olarak birlikte bulunulması gereken sosyal ortamlarda eşini yalnız bıraktığı, eşinin ailesini müşterek konutta istemediği, eşine hakaret edip aşağıladığı, eşinin ailesine hakaret ve küfür içerikli sözler söylediği, çocuklarına sevgi, şefkat ve ilgi göstermediği, en son yaşanan olayda baldızına gelin kardeşinizi alın götürün demek suretiyle eşini evden kovduğu bu olay üzerine kadının ailesinin davacı ...'ya götürdüğü davacı kadının eşine hakaret ve aşağılama içerikli sözler sarf ettiği, eşinin ailesini istemediği, geldiklerinde iyi muamele göstermediği, hakaret içerikli sözler söylediği, sık sık ...'da yaşayan ailesinin yanına gidip eşini uzun süreli olarak yalnız bırakıp ihmal ettiği gerekçesi ile boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına nispeten ağır kusurlu olduğu, çocukların yaşı, annede kalıyor olmaları, ihtiyaçları ve sosyal inceleme raporu dikkate alınarak ortak çocukların velâyetinin anneye verildiği, tarafların ekonomik durumu, velâyet kendisine verilmeyen tarafın ödeme gücü ile hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak iştirak nafakasının belirlendiği, tarafların ekonomik sosyal durumu, kusur durumu ve kadının düzenli işi, sabit geliri olmadığından boşanmakla yoksulluğa düşeceği değerlendirilerek kadın lehine nafakaya hükmedildiği, şartları oluşmakla kadın lehine maddî ve manevî tazminat ödenmesine hükmedildiği gerekçesi ile davanın kabulüne tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklara ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir ve 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve 700,00 TL yoksulluk nafakasına, 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, nafakaların miktarları yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Kanunu’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, kararın boşanma, velâyet ve tazminata ilişkin kısımlarına itirazları olmadığını, eş ve ortak çocuklar adına hükmedilen nafaka miktarlarının düşük olması nedeniyle istinaf kanun yoluna başvurulduğunu, red kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava tarihinden bu yana değişen ekonomik durumun değerlendirilmediğini, hiç artırım yapılmadığını, eş ve çocukları adına hükmedilen nafaka miktarları ağırlaşan hayat şartları, çocukların eğitim, barınma masraflarının artması karşısında son derece yetersiz olduğunu, çocuklar için beslenme, sağlık, barınma, giyinme, çocukların yaşının küçük olması psikolojik ve bedensel gelişimi için destek vb. bir sürü ihtiyaç için harcama yapılması gerektiğini, babanın hayat standartlarının yüksek olduğunu, aylık maaşının en az 15.000,00 TL olduğunu ve kira geliri olduğunu belirterek nafaka miktarlarının düşük olması yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında kadın eş ve çocuklar yararına hükmedilen nafaka miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 169 uncu, 175 inci, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.