"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/672 E., 2022/2450 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İskenderun 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/243 E., 2020/490 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davacının ikinci evliliğini davalı ile yaptığını, bu evliliklerinden müşterek çocuklarının olmadığını, taraflar evlendikten bir müddet sonra davalı tarafın davacının çocuklarının ziyarete gelmelerini istemediğini, davacının çocukları her geldiğinde huzursuzluk çıkardığını, çocukları evden uzaklaştırdığını, davacının önceki evliliğinden olan oğlunu evlendirirken bütçe ayırmasına karşı çıktığını, davacının babalık görevi nedeniyle yaptığı harcamaları huzursuzluk çıkarma vesilesi yaptığını, taraflar tartıştıklarında davalının bir çok zaman davacıyı hırpalayıp, tartakladığını, davacının kalp hastası olması nedeni ile kendini koruyamadığını ve bu olayı çocuklarına da anlatamadığını, çevreden çekindiği için polise haber verip darp olaylarını belgelendiremediğini, sadece darp emarelerinin fotoğraflarını çekebildiğini, davacının evli kaldığı süre boyunca 8 kez anjiyo olduğunu, davalının ise bir tanesinde dahi hastaneye gidip davacıyı refakat etmediğini, davacının tüm bakımını çocuklarının yaptığını, davalının bir evlilikte eşlerin yapması gereken asgari saygı, sevgi ve özen yükümlülüklerini yerine getirmediğini, sabahları evden erken çıktığını ve geç geldiğini, evde yemek yapma, temizlik yapma gibi ev düzenine dair yükümlülüklerini keyfi olarak aksattığını, ev işleri ile ilgilenmediğini, temizlik yapmadığını, bu işlerin tamamının davacının kızı tarafından yapıldığını, bu olay nedeniyle kendisine tepki gösterildiğinde bunu bahane ederek evi terk ettiğini ve 10 gün boyunca eve gelmediğini, bu olay sonucunda davalı ile davacı arasında karı- koca ilişkisinin kalmadığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Dava dilekçesi davalı kadına 01.11.2019 günü tebliğ edilmiş, davalı kadın davaya yasal süre içinde cevap vermemiştir.
2.Davalı kadın vekilinin süresinden sonra sunduğu davaya cevap dilekçesinde özetle; davalının dava dilekçesini bizzat mahkeme kaleminde tebliğ aldığını ancak bu işlemin geçersiz olduğunu, davacının okur yazar olmadığını, sadece bazı işleri kolaylaştırmak için adını yazıp imza atabildiğini, dilekçeyi tebliğ alırken bu evrakın tebliğ evrakı olduğunu bilmeden imzaladığını, eve kağıt geleceği düşüncesi ile beklediğini, davalının boşanmak istemediğini, davacı erkeğin iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu,davacının ilk evliliğinden olan çocuklarının davalıyı bir türlü kabul etmediklerini, davacının çocuklarının davalıyı istememe sebebinin, davacı adına kayıtlı olan evlerini davacının çocuklarına devretmesi ve davalının bu durumu öğrenmesi ile yapılan haksızlığı dile getirmesinden sonra başladığını, davalının hak sahibi olmasını istemeyen karşı tarafın bu şekilde davalıdan kurtulmak istediğini belirterek haksız açılan boşanma davasının reddine, davalı yararına 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî tazminat ile 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesi talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalının müşterek konutlarına davacının çocuklarının ziyarete gelmesi nedeniyle rahatsız olduğu, tarafların bu konuda tartıştıkları, davalının ev işlerinde yeterli katkıyı sağlamayarak eşe karşı ilgisiz kaldığı, evlilik birliğinin devamı eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, bu sonuca ulaşılması tamamen davalı kadının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olduğu ve davacıya yüklenebilecek bir kusur belirlenemediği gerekçesiyle; davacının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca açtığı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usule ve esasa aykırı olduğunu, dava dilekçesinin okuma yazma bilmeyen müvekkiline bizzat kalemde elden tebliğ edildiğini, dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edilmediğinden cevap dilekçesini sunamadıklarını ve savunma haklarının kısıtlandığını, müvekkilinin boşanmak istemediğini ve boşanmaya sebebiyet verecek kusurlu eyleminin olmadığını ve ispatlanamadığını ayrıca müvekkiline bağlanan tedbir nafakasının çok az olduğunu, davanın reddi gerektiğini beyan ederek usule ve esasa ilişkin olarak istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince ön inceleme duruşmasında davalıya dava dilekçesinin kalemde memur tarafından bizzat tebliğ edildiği ve davalının süresinde cevap dilekçesi sunmadığı gerekçesiyle davalının delil bildirme talebinin reddine karar verildiğini, İlk Derece Mahkemesince davanın esası ilgili hükme etki edecek usulüne uygun sunulan tüm delillerin toplandığını, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediğini, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunu belirterek; davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek; davanın kabulü, eksik inceleme, taleplerinin kabul edilmemesi, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının miktarı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği, davalı tarafça süresinde usule uygun cevap dilekçesi sunulup sunulmadığı, eksik inceleme olup olmadığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte davalı kadından kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, erkeğin boşanma davasının kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve kadının lehine hükmedilen tedbir nafakasının miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 169 uncu, 166 ıncı maddenin birinci ve ikinci fıkraları
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.