Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1054 E. 2023/3974 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davalarında, boşanmaya sebep olan olaylarda hangi tarafın kusurlu olduğu ve buna bağlı olarak fer'i taleplerin nasıl sonuçlanacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, kadının güven sarsıcı davranışlarının tanık beyanları ve telefon kayıtları ile sabit olması, erkeğin ise son üç yıldır ülkeye gelmemesi ve maddi destek sağlamaması nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında her iki tarafında kusurlu olduğu ancak, kadının kusurunun daha ağır olduğu değerlendirilerek yerel mahkemenin erkeğin davasını reddeden kararının bozulmasına karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/703 E., 2022/2473 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İskenderun 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/738 E., 2020/473 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde; erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediğini, eşine kötü davrandığını, hakaret edip aşağıladığını, darp ettiğini, son 3 yılda ülkeye gelmediğini, sosyal medyada başka kadınlarla fotoğraflarını paylaştığını, fotoğrafları kadına da gönderdiğini, tehdit ettiğini, ilgilenmediğini, aramadığını, kıskanç olduğunu, ortak çocukları anneye karşı kışkırttığını, ihtiyaçları karşılamadığını, erkeğin sunduğu kayıtların kadının sosyal medya hesabına girilerek oluşturulması nedeniyle hukuka aykırı delil olduğunu, CD'deki yazışmaların çoğunun ortak çocuk ...un arkadaşları ile yaptığı yazışmalar olduğunu iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 75.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; erkek hakkındaki iddiaların doğru olmadığını, çevreden kadının sadakatsiz olduğunu duyduğunu, erkeğin kardeşinin arabasının üstüne bırakılan CD'de kadının başka erkeklerle görüşmeleri olduğunu, komşu G. ile sosyal medyadan görüştüğünü, L. isimli bir kişi ile gece yarısı araçta yakalandığını, alkol kullandığını iddia ederek; kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine ve erkek yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda evlilik sürecinde eşini ve çocuklarını sınırlı olarak ziyaret eden, boşanma davasının açılmasından önceki son üç yılda hiç ziyaret etmeyen, maddi açıdan yeterince destek olmayan ve eşine ve çocuklarına başka kadınlarla çekilmiş fotoğraflarını gönderen erkeğin tam kusurlu olduğu; erkek tanıklarının beyanının soyut olması nedeniyle tanık beyanları ile kadına kusur yüklenemeyeceği, erkeğin sadakatsizlik iddialarına ilişkin olayları affettiğinin tanık beyanları ile sabit olduğu, erkek tarafından dosyaya sunulan CD'nin ne şekilde elde edildiğinin belli olmadığı, CD'nin özel hayatın gizliliğinin ihlal edilerek elde edildiği değerlendirildiğinden hükme esas alınamayacağı, dosya kapsamındaki delillerle kadına atfı kabil kusurlu bir davranışın ispatlanamadığı, kadın eşin kusuru bulunmadığından erkeğin davasının reddinin gerektiği, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile; erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ...un velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 350,00 TL tedbir ve 450,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve 700,00 TL yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin gelir durumu ve boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur durumu dikkate alındığında tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğunu belirterek; tazminatlar ile nafakaların miktarı yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğe yüklenen kusurların gerçekleşmediğini, erkeğin eşini ve çocukları ziyaret edip onlara para gönderdiğinin banka ve yurda giriş-çıkış kayıtları ile sabit olduğunu, başka kadınlarla çekilen fotoğrafların aslının dosyada olmadığını, fotoğrafların ne zaman çekildiğinin belirsiz olduğunu, tanık beyanlarının çelişkili ve duyuma dayalı olduğunu, HTS kayıtları ile kadının güven sarsıcı davranışlarını kanıtladığını, kayıtlarda başka erkeklerle sıklıkla görüştüğünün tespit edildiğini, 07.12.2017 tarihinde başka erkeğin aracını kullandığının adli soruşturma dosyası içeriği ile sabit olduğunu, erkek tarafından dosyaya sunulan CD'nin üçüncü kişiler tarafından erkeğin kardeşinin aracının üstüne bırakıldığını, CD'nin hukuka aykırı olarak elde edilmediğini, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin çocuğun üstün yararına aykırı olduğunu, kadının davasının ve fer'î taleplerinin reddine ve erkeğin taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek; her iki dava ve fer'îler yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile, istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; her iki dava ve fer'îler yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmış ise boşanmaya sebebiyet veren olaylarda hangi eşin kusurlu olduğu, kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak erkeğin davasının reddedilmesinin ve kadının davası ile fer'î taleplerinin kabulünün usul ve kanuna uygun olup olmadığı ile nafaka ve tazminatların miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

Taraflar arasında karşılıklı açılan boşanma davasının yapılan yargılamasında; davalı-davacı erkek tarafından karşı dava dilekçesinde kadının güven sarsıcı davranışları olduğuna vakıa olarak dayanılmıştır. Dosyanın tetkikinden, erkeğin yurt dışında çalıştığı ve yaşadığı, kadın ve ortak çocukların Arsuz'da yaşarken, 2014 yılında erkeğin kardeşinin arabasına bırakıldığı ve içeriğinde kadının başka erkeklerle görüşmeleri olduğu iddia edilen CD sebebiyle kadın ve erkeğin ailesi arasında kavga çıktığı, olay sebebiyle kadının şikayetçi olmaması üzerine ceza soruşturması açılmadığı, kadının bu olaydan bir süre sonra Arsuz'dan İskenderun'a taşındığı, tüm bu süreç içinde erkek ile kadının telefonda tartıştıkları, erkeğin bu süreçte ve davadan önceki son üç yıl içinde ülkeye gelmediği, tarafların bir araya gelmedikleri anlaşılmıştır. Davalı-davacı erkek tanıkları kadını eve araba ile başka erkeklerin alıp bıraktığını ve çevrede kadının başkaları ile gezdiğine dair söylentilerin olduğunu beyan etmişlerdir. ... kadın, telefon kayıtlarındaki bazı numaraları akrabalarının kullandığını belirtmiş ancak bunu ispatlayacak bir delil sunmamıştır. Kadının kayıtlardaki bazı kişilerle oğlunun görüşmüş olduğu savunması da hayatın olağan akışına uygun değildir. ... kadının temadi eden güven sarsıcı davranışlarının olduğu tanık beyanları ve telefon kayıtları ile ispatlanmıştır. Bu halde, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunmaktadır. Olayların akışı karşısında davalı-davacı erkek dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, erkeğin davasının kabulüne karar verilecek yerde, hatalı gerekçe ve kusur belirlemesiyle erkeğin davasının reddi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının erkeğin davasının reddi yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının erkeğin davasının reddi yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre her iki dava ve fer'îler yönünden yeniden hüküm kurulması zorunlu hale geldiğinden, davalı-davacı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.