"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1199 E., 2022/2022 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Fethiye Aile Mahkemesi
SAYISI : 2016/407 E., 2019/1069 K.
Taraflar arasındaki katkı payı ve katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 16.04.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir..
Belli edilen günde taraflar adına gelen olmadı. İşin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; evlilik birliği içerisinde müvekkilinin katkısının söz konusu olduğu malların bir adet ot biçme makinası, Seydikemer'de bulunan 10 dönüm ile 7 dönüm davalı adına kayıtlı tarla, 25 baş inek, 2 traktör, 1 ... marka araç, 1 Toros marka araç, 2 balya makinası, 2 slaş makinasının olduğunu, müvekkilinin tarlada, hayvanları otlatarak her gün 8 saat çalıştığını, ayrıca müvekkilinin 6 çift kalın burma kelepçeli bilezik ile 2 metre kalın zincir kolyesini satarak Seydikemer'de bulunan 10 dönüm tarlanın alınmasında katkısının olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı tutulması ile şimdilik alacaklarının belirsiz olması nedeniyle 30.000,00 TL alacağın boşanmanın kesinleştiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı kadın vekili 05.04.2019 ve 07.09.2019 tarihli dilekçesinde; dava dilekçesindeki talep miktarının 29.000,00 TL'sinin katkı payı alacağı, 1.000,00 TL'sinin katılma alacağı olduğunu açıklayarak bilirkişi raporu doğrultusunda talep miktarını toplam 183.821,71 TL'ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımının dolduğunu, davacının zinası nedeniyle tarafların boşandığını, davacının edinilen mallara katkısının olmadığını, Seydişehir'de bulunan 10 dönüm tarlanın müvekkilinin babası tarafından satın alındığını, müvekkilinin babası tarafından alınan ortak çocuğa alınan 3 inek ve 2 dananın bulunduğunu, bunların müvekkiline ait olmadığını, traktörlerden birinn borcunun boşanma dava tarihinden sonra ödendiğini, ... marka aracın, balya makinelerinin boşanma dava tarihinden sonra alındığını, ot biçme makinesi ve slaş makinesinin de ikinci el olarak alındığını, davacının katkısının olmadığını belirterek; davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dinlenen tüm tanık beyanlarından, tarafların evlilikleri döneminde birlikte çiftçilikle uğraştıkları, mal ayrılığı döneminde taraflardan her birinin ne kadar gelir elde ettiğinin belirlenmesi mümkün olmasa da davacı tanıklarının anlatımlarından davacı kadının özellikle ilk dönemde davalı eşine yardımcı olduğu, herhangi bir ücret almadığı; davacının tasfiye konusu 173 ada 5 parsel sayılı taşınmazdaki davalı hissesinden dolayı 64.990,62 TL, 101 ada 98 parsel sayılı taşınmazdan dolayı 56.179,20 TL olmak üzere toplam 121.169,82 TL katkı payı alacağının olduğu; tarafların davacı kadının zinası sebebine dayalı olarak boşandıklarından tasfiye konusu ... plaka sayılı traktör, ... marka slaj makinesi ve büyük baş hayvanlardan dolayı katılma alacağının talebinin reddine karar vermek gerektiği; tasfiye konusu edilen ... marka çayır biçme makinesi, ... marka ot balya makinesi, paksan marka saman balya makinesi, ... plaka sayılı ... Marka aracın mal rejiminin sona ermesinden sonra edinildiğinden, ... plaka sayılı traktörün de davalı adına kayıtlı olmadığından bu araçların tasfiye konusu malların dışında tutulduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüyle, 173 ada 5 parsel sayılı taşınmazdaki davalı hissesinden dolayı 64.990,62 TL, 101 ada 98 parsel sayılı taşınmazdan dolayı 56.179,20 TL olmak üzere toplam 121.169,82 TL katkı payı alacağının 29.000,00 TL,'sinin dava, 92.169,82 TL'sinin ıslah tarihi olan 09.04.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline; davacının katılma alacağına ilişkin talebinin tarafların zina nedeniyle boşandıklarından reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece 62.651,89 TL katılma alacağına ilişkin taleplerinin tarafların zina nedeniyle boşandıkları gerekçesiyle tamamının reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının alacağının bulunmadığını,173 ada 5 parsel sayılı taşınmazın müvekkilinin askerde olduğu yıllarda babası tarafından alındığını, 101 ada 98 parsel sayılı taşınmazın da yine müvekklinin babası tarafından satın alındığını, bu parsel yönünden aksi kanaat halinde 22/A kadastro uygulamasından önce müvekkili adına taşınmazın 6450 m² iken yenileme kadastrosundan sonra 8901,17 m² olup, aradaki farkın müvekkilinin babası tarafından terkedilen kısım olduğunu, bu fark yönünden davanın reddi gerektiğini, davacının çiftçi olarak düzenli bir çalışmasının olmadığını, malların edinilmesinde katkısının bulunmadığını, bu konuda tanık beyanlarının dikkate alınmadığını, hesaplama yöntemlerinin eksik ve hatalı olduğunu, hukukçu bilirkişinin bulunduğu bir heyetten rapor alınmadığını, zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesince her ne kadar tasfiye konusu ... marka çayır biçme makinesi, ... marka ot balya makinesi, ... marka saman balya makinesi, ... plaka sayılı ... marka araç hakkında kısa karar ve hükümde olumlu olumsuz bir karar verilmeden gerekçede mal rejimi tasfiyesi dışında tutulduğu açıklanarak hüküm gerekçe çelişkisi oluşturulmuş ise de, bu konuda tarafların istinaf başvurusu olmadığından yanlışlığa değinilmekle yetinildiği; eldeki davanın açıldığı tarihe kadar 10 yıllık zamanaşımı süresi geçmediği; davacı kadının 173 ada 5 parsel sayılı taşınmazın davalı hissesine denk gelen 10 dönümüne ziynetleri ile katkı sağladığını iddia ettiği, Mahkemec bu konuda olumlu ve olumsuz bir değerlendirme yapılmamış ise de, bu yönden istinaf etmediğinden yanlışlığa değinilmekle yetinildiği, davalının 173 ada 5 parsel sayılı taşınmazın müvekkili askerde iken babası tarafından satın alındığı iddiasını ispat edemediği; davalının 101 ada 98 parsel sayılı taşınmazın da babası tarafından satın alındığı iddiasını cevap ve ikinci cevap dilekçesinde ileri sürmediği, ilk kez tahkikat aşamasında bu iddiayı ileri sürdüğü, savunmanın genişletilmesi mahiyetinde olduğu gibi iddianın davalı tarafından ispat da edilemediği, davalı vekili bu taşınmazın yenileme kadastrosundan sonra yüzölçümünde meydana gelen artan kısmın babası tarafından müvekkiline terkedilen yer olduğu iddiasının da dilekçelerin teatisi bittikten sonra tahkikat aşamasında ileri sürüldüğü, ayrıca taşınmazın tesciline ilişkin celbedilen tedavül evraklarından yenileme kadastrosundan sonra bu parselle ilgili dava dışı ... tarafından davalı aleyhine kendi taşınmazından eksilen 1100 m² nin davalı taşınmazına eklenerek yenileme çalışmalarının yapıldığı iddiası ile dava açıldığı, bu dava sonucunda Mahkemesince taşınmaz sınırlarının sabit olup, yenileme kadastrolarında ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataların giderilmesi amacıyla çalışmaların yapılıp bu çalışmalarda da bir hata bulunmadığı gerekçesiyle üçüncü kişinin davasının reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği; davacının taşınmazları davalı eşi ile birlikte çiftçilik ve hayvancılık yaparak elde ettikleri gelirlerle satın aldıklarını iddiasının bir kısım tanıklarca doğrulandığı, bir kısım tanıkların beyanlarında taşınmazların edinim tarihinde tarafların traktörünün bulunduğundan bahsedilmediği, taşınmazların edinildiği tarihte davacının eşi ile birlikte tarım arazilerinde çalışmasında ya da hayvanlara bakmasına ortak çocuklarının yaşının engel teşkil eden küçüklükte olmadığı, davacının da eşi ile birlikte düzenli çalışarak elde edilen gelirler ile taşınmazların alınmasına katkı sağladığına karar verilmesinde bir yanlışlık görülmediği; katkı payı hesabında kocanın evi geçindirme yükümlülüğü nedeniyle yapabileceği harcamanın da gözetilmesi gerektiği, davalının çiftçilik dışında başka bir yerde çalışarak düzenli gelir elde ettiğini de iddia ve ispat etmediği, Mahkemece tarafların çalışma ve gelirleri göz önünde tutularak davacı kadının katkı oranı ve payı usulüne uygun olarak belirlendiği, taşınmazların dava tarihindeki değerlerinin katkı payı hesabında dikkate alındığı, taraflar arasındaki yararlar dengesine, hukuk ve hakkaniyet ilkelerine göre Mahkemece yazılı şekilde davacı lehine katkı payı alacağına karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik görülmediği; Mahkeme hakiminin katılma alacağının azaltılması yada tamamen kaldırılması yönünde takdir hakkının olduğu, tarafların herkesin birbirini tanıdığı ve her olaydan haberdar olabildikleri köy yerinde yaşadıkları sırada davacı kadının bir tanesi küçük yaşta olan ortak 4 çocuğunu ve eşini terk ederek başka bir erkekle yaşamaya başladığı, davacı kadın lehine katkı payı alacağına da hükmedildiği, Mahkemece katılma alacağının azaltılması yerine takdir hakkının tamamen kaldırılması yönünde kullanılarak davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmediği gerekçesiyle; başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının alacağının bulunmadığını, 173 ada 5 parsel sayılı taşınmazın müvekkilinin askerde olduğu yıllarda babası tarafından alındığını, 101 ada 98 parsel sayılı taşınmazın da yine müvekklinin babası tarafından satın alındığını, bu parsel yönünden aksi kanaat halinde 22/A kadastro uygulamasından önce müvekkili adına taşınmazın 6450 m² iken yenileme kadastrosundan sonra 8901,17 m² olup, aradaki farkın müvekkilinin babası tarafından terkedilen kısım olduğunu, bu fark yönünden davanın reddi gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesinin cevap ve ikinci cevap dilekçesinde taşınmazlara yönelik iddiasını sunmadığına yönelik tespitinin hatalı olduğu, tanık beyanlarının davacının çalışmasını ispatlayacak yeterlilikte olmadığını, çocuklarının yaşı dikkate alındığında davacının çalışamayacağını, davacının çiftçi olarak düzenli bir çalışmasının olmadığını, malların edinilmesinde katkısının bulunmadığını, bu konuda tanık beyanlarının dikkate alınmadığını, hesaplama yöntemlerinin eksik ve hatalı olduğunu, hukukçu bilirkişinin bulunduğu bir heyetten rapor alınmadığını, zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, katkının ispatı ve katkı payı oranı, zamanaşımının dolup dolmadığı noktasında toplanmaktadır. Dava, katkı payı ve katılma alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 31 inci maddesi, 33 üncü maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü maddesi, 5 inci maddesi, 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 226 ncı maddesi, 227 nci maddesi, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesi; 4722 Sayılı Türk Medenî Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 10 uncu maddesi; 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 152 nci maddesi, 153 üncü maddesi, 170 inci maddesi, 186 ncı maddesinin birinci fıkrası, 189 uncu maddesi, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 146 ncı maddesi, 544 üncü maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci maddesi, 146 ve devamı maddeleri 646 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...