"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1153 E., 2022/1727 K.
KARAR : Başvurunun kabulüyle yeniden kısmen esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Batı 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/515 E., 2021/169 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince karşı davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine, asıl davanın ise reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadın vekilinin istinaf itirazlarının kısmen kabulüyle yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulmasına, tarafların sair istinaf başvurularının ise esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek dava ve cevaba cevap dilekçesinde; kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini, eşine sevgi ve saygı göstermediğini, değer vermediğini, eşi ve çocukları ile ilgilenmediğini, sorumsuz tutum ve davranışlarının bulunduğunu, birlikte ortak karar veremediklerini belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın cevap ve karşı dava dilekçesinde; erkeğin bağımsız konut temin etmediğini, kadının bu konudaki taleplerine hakaret ile karşılık verdiğini, erkeğin ve ailesinin şiddet uyguladıklarını, son bir yıldır evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, evin geçimi ile tarafların ailesinin ilgilendiğini, eve geç geldiğini, çocuklar ile ilgilenmediğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, 3 ay öncesinde kadına tokat attığını, ertesi gün çocuklar ile birlikte kadını annesinin evine bıraktığını, bir daha arayıp sormadığını, başka bir kadın ile ilişkisi olduğunu, onunla birlikte yaşadığını belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına aylık 500.00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, bağımsız konut açmadığı, kadına hakaret ettiği, başka kadınlarla görüşmek suretiyle güven sarsıcı hareketlerde bulunduğu, eve geç saatlerde geldiği, en son taraflar arasında tartışma yaşandığı, erkeğin kadına tokat attığı, eşini ve ortak çocukları kadının ailesinin evine gönderdiği, çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamadığı, evlilik birliğinin yüklediği sorumlulukları yerine getirmediği, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte geçimsizliğin bulunduğu, erkeğin dava ve cevaba cevap dilekçesinde delil bildirmediği, kadının kusurlu hareketlerini ispata elverişli delil sunmadığı, böylece boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, çocukların ihtiyaçlarının anne ve annenin ailesi tarafından karşılandığı, yeni düzene annelerinin yanında uyum sağladıkları ve babalarıyla düzenli kişisel ilişki kurabildikleri gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye bırakılmasına, baba ile ortak çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklardan her biri lehine aylık ayrı ayrı 300,00 TL tedbir, 350,00 TL iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir, 400,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle kadın yararına 25.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; asıl davanın reddi, kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile bunların miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; hükmedilen nafakalar ile maddî ve manevî tazminatların miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine dair verilen kararda, velâyet düzenlemesine ilişkin hüküm tesis edilirken hükme esas alınan bilirkişi raporundaki belirlemelerde ve bu hususlara ilişkin olarak verilen kararın gerekçesinde isabetsizlik bulunmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasına ve ortak çocuklar yararına iştirak nafakasına hükmedilmesi doğru ise de miktarların tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına nazaran az olduğu gerekçesiyle kadının iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarlarına yönelik istinaf itirazlarının kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının bu hususlara ilişkin hüküm fıkralarının kaldırılmasına, yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulması suretiyle ortak çocuklardan her biri yararına 500,00'er TL iştirak nafakası ile kadın yararına 750,00 TL yoksulluk nafakasına, yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, erkeğin tüm, kadının sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; erkek aleyhine kusur yüklenirken duyuma dayalı tanık beyanlarının esas alındığını, iddia edilen darp olayından sonra tarafların bir arada yaşamaya devam ettiğini, dava dilekçesinde iddia edilen kadının kusurlu davranışlarına ilişkin vakıaların dosya kapsamında gerçekleştiğini, şoförlük yaparak geçimini sağladığını, nafaka ve tazminatları ödeyecek ekonomik gücü olmadığını, kadının sigortasız işte çalışması nedeniyle yoksulluğa düşmediğini, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ödenmesine ilişkin koşulların gerçekleşmediğini ileri sürerek asıl davanın reddi, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile bunların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesi ve buna bağlı olarak asıl davanın reddine karar verilmesinin yerinde olup olmadığı, kadın ve ortak çocuklar yararına hükmedilen nafakalar ile kadın yararına hükmedilen tazminatlara ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı, oluştu ise miktarların hakkaniyete ve tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.