"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/55 E., 2022/1784 K.
KARAR : Başvurunun kabulüyle yeniden kısmen esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 10. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/538 E., 2020/471 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı kadının istinaf başvurusunun kabulüyle kararın kaldırılarak yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulmasına, erkeğin tüm, kadının sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin şehir dışında çalışmaya başladığı dönemde kadını defalarca aldattığını, kadının bunları öğrenmesine rağmen uzun süre birlikteliğini devam ettirdiğini, sözlü ve fiziksel şiddet uyguladığını, bir kadınla birlikteliğinin devam ettiğini, bu kadından bir çocuğunun olduğunu, sonrasında tarafların ayrı yaşamaya başladıklarını, erkeğin kusurlu davranışı nedeniyle evlilik birliği temelinden sarsıldığını ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadının bir geliri olmaması nedeniyle aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminatın erkekten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde; kadının boşanma talebini kabul ettiğini, ancak iflas etmesi ve ekonomik durumunun iyi olmaması nedeniyle kadının nafaka ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin kadına zaman zaman sözlü ve fiziksel şiddet uyguladığı, güven sarsıcı davranarak bu davranışını sonrasında da devam ettirdiği, kadının ise boşanmaya neden olacak derecede bir kusurunun bulunmadığı, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL takdir edilen tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden sonra 1.000,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, hükmedilen tazminat ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek istinaf dilekçesiyle özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince tespit edilen kusurların gerçekleştiği, kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi ile hükmedilen tedbir nafakası miktarının hakkaniyete uygun olduğu ancak kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarlarının tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusur dereceleri, paranın alım gücü ve günün ekonomik şartlarına nazaran az olduğu gerekçesiyle kadın vekilinin maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasının miktarına yönelik istinaf itirazlarının kabulüyle İlk Derece Mahkemesi'nin bu yönlere ilişkin hüküm fıkralarının kaldırılmasına, yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 80.000,00 TL manevî tazminat ile aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine, kadın vekilinin sair, erkeğin ise tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; 2016 yılında ekonomik olarak zora girdiğini, iflas ettiğini, bu nedenle üzerine kayıtlı malları oğluna devrettiğini, ailesinin geçimini güç duruma düşürmediğini, yaşadığı ekonomik sıkıntılar nedeniyle eşi ile arasının bozulduğunu, saygınlığını ailesinin gözünde kaybettiğini, mal varlığını çocuklarının üzerine yaptıktan sonra kadının anlaşmalı boşanmaya ikna olduğunu ancak devir gerçekleştirdikten sonra anlaşmaya uymadığını, mahkemece yüklenen güven sarsıcı hareketleri kadının affettiğini, ispatlanamamış kusurlar neticesinde erkek aleyhine nafaka ve tazminatlara hükmedilmesi ile miktarlarının fahiş olarak belirlendiğini ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile miktarlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına nafaka ve tazminata hükmedilmesine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı ile oluşmuş ise miktarların hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.