"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/334 E., 2022/1891 K.
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/1388 E., 2020/524 K.
Taraflar arasındaki tapu iptal tescil ve aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 25.06.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden davacı ... ile vekili Avukat ... ve karşı taraf davalı ... vekili Avukat ... ile diğer davalı ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalılardan Hüseyin ile evli olduğunu, davaya konu Ankara ili, ... ilçesi, ... Mah. 629 ada, 3 parsel, zemin 2 nolu aile konutu vasfındaki taşınmazın davalı ... tarafından müvekkiline haber vermeden diğer davalı ...'a ederinin altında bir fiyata 37.500,00 TL'ye satıldığını, ayrıca bu bedelin de alınmadığını belirterek davalı ... adına olan tapunun iptali ile taşınmazın davalı ... adına tesciline, aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların haksız ve yersiz olduğunu, hukuki mesnetten uzak olduğunu, taşınmazın satışının yapıldığı tarihte aile konutu olduğuna ilişkin şerh olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "davacı kadının eşinin borçlarının diğer davalı ... tarafından ödenmesini bildiği, davalı ...'in duruşmadaki beyanında bankalarda kredi borçlarının olduğunu evin satışı karşısında davalı ...'ın kredi çıkaracağını kredi almak için evi devrettiğini beyan etmesi karşısında ve Hüseyin'in kızları damatları ve eşininde bu görüşmeler sırasında bulunması karşısında davacının aile konutunun devredilmesini bildiği" gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükmün usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C.Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu edilen taşınmazın aile konutu vasfında olup olmadığı, davacının taşınmazın satışına rızasının bulunup bulunmadığı, davanın kabulü koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 6 ncı, 193 üncü ve 194 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz." Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, “Emredici” niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak “Belirli olan” bir işlem için verilebilir. 4721 sayılı Kanun'un 193 üncü maddesi hükmü ile eşlerin birbirleri ve üçüncü kişilerle olan hukuki işlemlerinde özgürlük alanı tanınmış olmakla birlikte anılan Kanun'un 194 üncü madde hükmü ile eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerini diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek, eşlerin hukuki işlem özgürlüğü, “Aile birliğinin korunması” amacıyla sınırlandırılmıştır. 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi yetkili eşin izni için bir geçerlilik şekli öngörmemiştir. Bu nedenle söz konusu izin bir şekle tabi olmadan, sözlü olarak da verilebilir. Ancak maddenin ifadesinden de anlaşılacağı üzere, iznin "Açık” olması gerekir. Kanunun emredici düzenlemesi karşısında, aile konutu üzerinde hakları sınırlayacak nitelikteki işlemlerde, malik olmayan eşin bu işleme rızası olmadığını ileri sürmesi durumunda, açık rızasını varlığını ispat yükü de uyuşmazlık konusu işlemi yapan taraflara aittir. Somut olayda aile konutu vasfındaki taşınmazın davalı ...'a satış yolu ile tesciline ilişkin işlemden davacı kadının pazarlık aşamasında yer aldığı gerekçe gösterilerek açık rızanın varlığı kabul edilmiş ise de; açık rızanın varlığını ispat yükü işlem yapan davalı eş ve davalı yeni malikte olduğu, soyut tanık beyanları kapsamında davacı kadının aile konutunun satışını bildiği şeklindeki kabulün tek başına, taşınmazın satışına açık rıza verildiğini ispata yeterli olmadığı, o halde davacı eşin dava konusu satış işlemine açık rızası ispatlanamadığı nazara alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Peşin alınan temyiz karar harcının ilgilisine iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.