Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1071 E. 2023/3983 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, nafa ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki tüm deliller ve taraf beyanları değerlendirilerek, davalı erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu, kadının yoksulluk nafakası ve manevi tazminata hak kazandığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2499 E., 2022/2488 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/146 E., 2022/801 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin çalışmadığını, ortak çocukları kullanarak çevreden para istediğini, yalanlar söylediğini, başka kadınlarla mesajlaştığını, fiziksel şiddet uyguladığını, çocuklarla ilgilenmediğini, evi terk ettiğini, kira sözleşmesini feshederek evin eşyalarını sattığını, zor kullanarak cinsel ilişkiye girdiğini, ihtiyaçları karşılamadığını, kadının onurunu ... ağır sözler söylediğini ve ailesinin kadına hakaretlerine sessiz kaldığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar yararına aylık 1.200,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap ve ikinci cevap dilekçesinde; erkek hakkındaki iddiaların doğru olmadığını, işyerinin kapanması nedeniyle çalışamadığını, maddî sıkıntılardan dolayı çevreden borç istediğini, kadının erkeklik gururunu inciten sözler söylediğini, yemek yapmadığını, erkeğin paraya ihtiyacı olduğu dönemde kadının ziynetlerinin parasını eniştesine verdiğini, erkeğin ablasına hakaret ettiğini, çocuklarla ve eşiyle ilgilenmediğini ve erkeğin F. isimli kadına eşini kıskandırmak için mesajlar gönderdiğini ileri sürerek davanın reddini istemiş, davanın kabulüne karar verilmesi halinde erkek yararına 50.000,00 TL maddî, 70.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda düzenli olarak çalışmayan, evin geçimini sağlamayan, yakınlarından ortak çocuklarının rahatsızlığını ileri sürerek sürekli borç isteyen, fiili ayrılığın hemen akabinde ortak konutun eşyalarını satan, başka kadınla mesajlaşarak güven sarsıcı davranan, yalan söyleyen ve en son olayda eşine fiziksel şiddet uygulayan erkeğin tam kusurlu olduğu; boşanmaya sebep olan olayların kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmesi nedeniyle kadının manevî tazminata hak kazandığı ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuklar Selver Sahra ve...'nin velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar ile baba arasında kararda belirtilen zamanlarda kişisel ilişki kurulmasına, çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve 650,00 TL iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve 750,00 TL yoksulluk nafakası ve 30.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine ve erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının erkeğin sağlık sorunları veya kendine uygun bir iş bulamaması nedeniyle çalışamamasını hoşgörü ile karşılamadığını, maddî ve manevî destek olmadığını, aşağıladığını, erkeğin kirayı ödeyememesi nedeniyle kira sözleşmesini feshetmek zorunda kaldığını, evde kalan eşyaları koyacak yer olmadığı için eşyaların erkek tarafından satıldığını, erkeğe yüklenen kusurların ispatlanmadığını, kadının evlilik yükümlülüklerini ihmal ettiğini, tanık beyanlarının duyuma dayalı ve çelişkili olduğunu, erkeğe yüklenecek kusurlu bir davranış bulunmaması ve erkeğin ekonomik durumunun kötü olması nedeniyle kadının davasının ve fer'î taleplerinin kabulünün doğru olmadığını belirterek boşanma hükmü, kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen manevî tazminat ve yoksulluk nafakası yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; boşanma hükmü, kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen manevî tazminat ve yoksulluk nafakası yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmış ise kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, kadına yüklenecek kusur bulunup bulunmadığı, erkeğe yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, kusur belirlemesine bağlı olarak boşanma davasının ve kadının yoksulluk nafakası ve manevî tazminat talebinin kabulünün doğru olup olmadığı, kusur belirlemesi yönünden kadının yoksulluk nafakasına hak kazanabilmesi halinde kadının boşanmakla yoksulluğa düşüp düşmediği, kadın lehine manevî tazminat ve yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesinin yasal koşullarının bulunması halinde hükmedilen miktarların hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 175 inci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davalıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.